Fransa'da krizin bedeli ağırlaşıyor

Salgını fırsat bilen büyük tekeller, sağlık kriziyle daha da derinleşen kapitalizmin krizinin faturasını işçi ve emekçilere kesiyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 14 Kasım 2020
  • 14:40

Uluslararası alanda hizmet, yiyecek-içecek, hazır giyim, petro-kimya, otomotiv, finans gibi değişik dallarda faaliyet yürüten birçok tekelin çalışanları hedef alan kapsamlı saldırıları gündemde. Son günlerde “yeniden yapılanma”, “iş kurtarma planı”, “istihdamı koruma ve kurtarma”, “yeni ekonomi planı”, “gönüllü çıkış” başlıklı haberler birbirini takip ediyor. Bu haberlerle birlikte işçi kıyımını ilan eden şirketlerin listesine her gün yenileri ekleniyor.

Her gün yüzlerce çalışanın işten çıkarılacağına dair haberler yayınlanırken birçok alanda ise kiralık işçi büroları aracılığıyla ya da kısa süreli iş sözleşmeleriyle esnek ve güvencesiz çalışma dayatılıyor. “Sodexo, Elior, Celio, Gap, Société Générale, PSA, Perrier, Groupe Printemps, Bridgestone” gibi büyük şirketler kapsamlı bir işçi kıyımına hazırlanıyor. Bu şirketleri irili-ufaklı pek çok şirket ya da işletme de takip ediyor. Salgın öncesinde de günlük binin üzerinde işçi ve emekçi işini kaybediyordu. Şimdi ise rakamlar kat kat daha fazladır.

Catering sektöründe dünyanın iki numaralı şirketi olan Sodexo, rakibi Elior’un bin 888 kişiyi işten çıkarmasından birkaç hafta sonra Fransa’da 2 bin 83 kişinin işine son vereceğini açıkladı. Hazır giyim sektöründe ise Celio 102 mağazasını kapatarak 383 çalışanını çıkartırken, GAP ise 2021 yılına kadar Avrupa’daki tüm mağazalarını kapatacağını açıkladı.

Bu şirketler pandemiden dolayı para kaybettiklerini iddia ediyorlar. Oysa bu şirketlerin 2019 yılı kârlarına bakıldığında durumun hiç de öyle olmadığı görülüyor. Sodexo’nun 2019 yılı karı 665 milyon Euro olurken, Celio’nun kurucuları ise 300 milyon Euro’luk servetle Fransa’nın en büyük 500 işletme listesinde yer alıyorlar.  

Société Générale bankacılık grubu, 6 Kasım günü sendikalara yaptığı bilgilendirmeyle yeni 'tasarruf' planının bir parçası olarak Fransa'da zorunlu ayrılmalar olmaksızın 650 ila 700 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Grup, açıkladığı yeni planıyla 450 milyon Euro tasarruf yapmayı planlıyor. CFDT sendika temsilcisi Eric Boyere’nin aktardığına göre işten çıkarma olmayacağı, “dahili yeniden sınıflandırma” veya “gönüllü ayrılma planı” teklif edileceğini belirtti. Société Générale, Nisan 2019'da, yine gönüllü ayrılıklar yoluyla 750’si Fransa'da toplam bin 600 kişiyi işten çıkarmaya karar vermişti. Grup bünyesinde dünya çapında 138 bini aşkın kişi çalışıyor. Bunların 40 bini Fransa'da.

1865 yılında kurulan, lüks moda ve güzellik ürünleri alanında faaliyet yürüten dünyaca ünlü Printemps mağazalar grubunda 19 büyük ve 8 citadium mağaza var. Bunlardaki toplam çalışan sayısı 3 bini aşıyor. Grup 9 Kasım günü “iş kurtarma planı” adı altında 7 mağazasını kapatarak 450 çalışanını işten çıkarttı.

Sınıfa yönelik saldırılar almış başını giderken, otomotiv sektöründen PSA grubu Rennes ve Sochaux fabrikalarında gerçekleştirdiği kıyımla bin 250 (İnterimaire) geçici işçiyi çıkarttığını duyurdu. Araba lastikleri üreten Japon sermayeli Bridgstone ise Bethune’de bulunan 863 kişinin çalıştığı fabrikasını kapatacağını açıklandı.

PSA grubunun Rennes ve Sochaux fabrikalarında 16 Kasım'dan itibaren gece vardiyası ve hafta sonu ekiplerinin kaldırılmasıyla bin 250 geçici işçinin işine son veriliyor. Salgının 1. döneminde iş bıraktırılan 500 çalışanın halen işbaşı yaptırılmadığı açıklanırken, Mart 2020'den bu yana Rennes'de bin çalışanın işini kaybettiği belirtiliyor. Talep azalması argümanına sığınarak kıyıma giden PSA grubu salgına rağmen 2020'nin ilk çeyreğinde 600 milyon Euro kar elde etti.

Gard bölgesinde Nestle Waters'e ait Perrier suyu üreten fabrikada ise 40 milyon Euro transformasyon yatırımı yapıldığı ve 250 çalışana ‘gönüllü’ çıkış verileceği açıklandı. Bin 200 kişinin çalıştığı fabrikada işçiler alınan kararı endişeyle karşıladı. CGT sendikasının Perrier fabrika temsilcisi Sophie Seris “tüm yük işçilerin sırtındayken her şeyin çok iyi gittiği bu fabrikada böyle bir karar alınmasının çalışma koşullarını daha da ağırlaştıracağını” belirtti.

Salgını fırsata çeviren şirketlerin kıyım politikalarıyla birlikte işsizlik çığ gibi büyüyor. 2020 yılının üçüncü çeyreğinde işsizliğin 628 bin kişi arttığı açıklanırken, bu rakamın çalışanların %10'una denk geldiği belirtiliyor. İşsizlik bürosu verilerine göre 3. çeyrekte A, B ve C olarak kategorilere ayrılan işsizlik rakamları 6 milyon 86 bin olarak açıklanıyor. A kategorisinde aktif işsiz sayısı 3 milyon 924 bin 100 olarak belirtilirken, arada çalışanlar ve işsizlik ödeneği alan 2 milyon 161 bin 900 kişi B ve C kategorisinde bulunuyor. Sosyal yardım (RSA) alan yoksullar ise bu kategoriler dışında tutuluyor.

Kapitalist barbarlık düzeni, salgınla birlikte işçi ve emekçilere OHAL uygulamaları ile baskı, hastalık, işsizlik, yoksulluk ve geleceksizlikten başka bir seçenek sunamayacağını bir kez daha kanıtlamıştır. Öte yandan, kapitalist şirketlere ‘iflası önlemek’ adına borçların, kredilerin, kiraların ertelenmesi gibi imkânlar sunmaktadır. Bu şirketlere, yıllık cirolarının %25'i oranında devlet güvencesiyle faizsiz kredi sağlıyor. Devletin tüm kaynaklarını ‘yardım’ adı altında kapitalistlere peşkeş çeken sermaye devletleri işçi ve emekçilere ise hastalık, işsizlik, yoksulluk, esnek ve güvencesiz çalışmayla kölelik dayatıyor.

Kızıl Bayrak / Paris