Covid-19 salgınında tablonun ağırlaştığı Fransa’da kapalı ortamda en çok kalabalıkların oluştuğu ve ikinci en çok hastalık yuvası haline gelen okullar yüz yüze eğitime devam ediyor. Buna karşı harekete geçen liseliler eylemler başlattı. Boykota çıkan liseliler okulların girişlerini de bloke etti. Hafta boyunca Fransa’nın birçok kentinde çok sayıda lisede eylemler vardı.
Liseli gençlik çoğalan vaka sayısı ve okulların birer hastalık yuvasına dönüşmesinden kaynaklı eve hastalık götürmekten çekiniyor. 2 Kasım’dan beri, sınıflarda %50 kapasiteyle eğitim talebinde bulunan liseliler, Fransa’nın birçok kentinde okulların önünü kapatarak blokaja gerçekleştirdi. Başta Paris’te başlayan eylemler, Paris banliyölerine, Nantes’a, Nîmes’e ve Limoges’a kadar yayıldı. Eylemlere polisin cevabı terör estirmek oldu. Okulların bloke edilmesini önlemek için polis biber gazı ile saldırdı, liselileri darp etti. Saldırılara liseliler de karşılık verince yer yer çatışmalar çıktı. Liseliler polis terörüne karşı direnirken yollara barikat kurdu, çöpleri ateşe verdi. Gaz bombalarını polise geri attılar. Polis işkence eşliğinde birçok liseliyi darp ederek gözaltına aldı. Dağıtılan eylemlerden sonra da polis okullara resmen karakol kurarak terörünü sürdürdü. Tüm polis saldırılarına karşı militan duruşlarını ve eylem kararlılıklarını sürdüren liselilerin mücadelesi sonuç verdi.
Öğrenci ve öğretmenler önlemleri yetersiz bulmuştu
Fransız devleti koronavirüs karşısında kısmi önlemler almıştı. Vaka sayıların hızla çoğalmasıyla, 28 Ekim Çarşamba günü sermaye devletinin şefi Emmanuel Macron, okullara yönelik de yeni “kuvvetlendirilmiş” önlemler getirileceğini belirtmişti.
Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı’nın açıkladığı 2 Kasım’dan itibaren yürürlüğe giren önlemler ise öğretmenler ve gençlik tarafından yetersiz bulundu. Devletin söz konusu tedbirleri arasında 6 yaşından itibaren öğrencilerin maske takması mecburiyeti, okullara giriş ve çıkış saatlerinin aynı anda olmaması, okul içerisinde hareket alanlarının azami boyutta kısıtlanması ve teneffüslere kontrollü çıkılması gibi basit ve yetersiz önlemler yer alıyordu. Bu önlemlerin alınması ve sınıfların düzenlenmesi için yarım gün dahi boşluk verilmeden dersler devam ederken, öğretmenler ve öğrenciler eylemler gerçekleştirerek 9 Kasım’a kadar değişikliklerin hayata geçirilmesini istedi.
Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı “kuvvetlendirilmiş” önlemlerin aslen politik bir amaç güttüğünü belirten öğretmenler; zaten sürekli havalandırılan sınıfların daha fazla havalandırılması, sınıflara giriş ve çıkışların çakışmaması için güzergah belirlenmesi dışında yeni bir önlem olmadığını vurguladı. Öğretmenlerin eğitim kapasitesini yarı yarıya düşürerek sınıfları bölme önerisine devlet aldırış etmemişti.
Daha fazla önlem talebi ve grev ilanı
Çoğalmaya başlayan liselilerin eylemleri ve boykot kararı karşısında, Eğitim Bakanlığı okullardan yayılan tepkiye kulak vererek, 5 Kasım’da %50 kapasiteyle eğitime geçileceğini açıkladı. Liseliler tedbir anlamında daha etkili önlemlerin alınması için Cuma günü de boykot ve blokajlara devam etti.
Yükselen gerilim ve yaşanan eylemler karşısında sendika konfederasyonları tarafından 10 Kasım Salı günü tüm Fransa’da ulusal grev ilan edildi. Bunun yanında sürecin sorumlusu Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer’nin istifası için çağrılarda bulunuldu.
Kızıl Bayrak / Fransa