Dünya hegemonyası gittikçe sarsılan ABD, buna rağmen dünya jandarmalığını elden bırakmıyor. Bu küstahlığı en pervasız sergilediği alan halen Ortadoğu’dur. Amerikan emperyalizmi son olarak, on yıllardır değişmez hedefleri arasında yer alan İran’a yönelik yeni yaptırım kararları ilan ederek, İsrail’e kalkan olmaya devam edeceği mesajını verdi. Yaptırımların yeni hedefi bu kez İran Savunma Bakanlığı ile diğer bazı kurum ve kişiler oldu. İran’la işbirliği yaptığı gerekçesiyle Venezuela Devlet Başkanı Nikolas Maduro da listeye alındı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, yeni yaptırım kararlarıyla ilgili açıklama yaptı. İran’a baskılarını sürdüreceklerini ifade eden M. Pompeo, İran’la yapılan nükleer anlaşma kaldırılan yaptırımları yeniden yürürlüğe soktuklarını söyledi. M. Pompeo, “İran’ın nükleer silahlara sahip olmaması için gerekli tüm tedbirlerin alacaklarını” iddia etti. Geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD’nin yaptırımların uzatılması için sunduğu karar tasarısını ezici bir çoğunlukla reddetmişti.
M. Pompeo’nun açıkladığı yeni yaptırım listesinde İranlı onlarca kurum ve kişi bulunuyor. İran Savunma ve Silahlı Kuvvetler Lojistik Bakanlığı (MODAFL), İran Savunma Sanayisi Örgütü (DİO) ve Direktörü Merdad Akhlaghi-Ketabchi gibi isimler yeni hedef listesine eklendi.
Ayrıca İran Atom Enerjisi Örgütü (AEOI) ile ilişkili olduğu iddia edilen altı kişi ve üç kuruluşa da yaptırım uygulayacaklarını ifade eden M. Pompeo, İran’ın sıvı yakıtlı balistik füze geliştirme merkezi olan Shahid Hemmat Industrial Group (SHIG) ile bağlantılı üç veya dört kuruluşun da listeye konulduğunu söyledi.
Maduro da ABD’nin hedefinde
Bu arada ABD’nin yaptırım saldırganlığının hedefi İran’la sınırlı değil. Yanı sıra İran’la işbirliği yaptığı gerekçesiyle Venezuela devlet başkanı Maduro’nun da hedef alındığını ifade eden Amerikalı bakan, “Trump yönetimi, dünyanın önde gelen terör sponsoru ve antisemitizm kaynağı İran’a karşı gerekli adımları atarak, Ortadoğu ve Avrupa’daki Amerikalıları ve vatandaşlarını güvende tutmaya kararlıdır. İran rejimi kötü davranışlarını ele alan kapsamlı bir müzakere için masaya oturana dek yaptırımlarımızı sürdürecek ve genişleteceğiz” diyerek küstahça tehditler savurdu.
İran, gerek sahip olduğu enerji kaynakları, gerek nükleer bir güç olma yolunda kat ettiği mesafe ve gerekse de bölgede ABD-İsrail eksenli siyonist cepheye karşı attığı adımlarla ABD’yi rahatsız ediyor. ABD emperyalizmi, kendi dümen suyunda yürümeyen İran’a diz çöktürmek ve İsrail’i korumak için savaş dahil her türlü çılgınlığa başvurma potansiyeli taşıyan bir güç olarak, Ortadoğu halkları için halen ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu emeline ulaşmak için, Venezuela örneğinde görüldüğü gibi, İran’la ilişki geliştiren devlet ve kişilere de saldırıyor.
Trump yönetimi son haftalarda açıktan yaptığı anlaşmalarla Körfez şeyhlerini de ABD-İsrail cephesine katarak saldırgan ittifakı genişletiyor.
Buna karşı İran ve müttefikleri de ABD karşıtı tutumda çıtayı yükseltti. Yaptırımlara verdikleri yanıtlarda, “Batı Asya’nın ABD’den kurtarılacağını” iddiasını öne sürmeye başladılar.