Kapitalizm, pandemi ve çevre

Çevre sorunları ya da salgının işçi-emekçiler ve toplum üzerinde yarattığı koşullar, Trump gibi kapitalistlerin umurunda bile değil.

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Mayıs 2020
  • 11:16
ikon

Kapitalizm egemen olduğu süreç boyunca açlık, yoksulluk, gelir adaletsizliği, savaşlar, katliamlar vb gibi sosyal sorunları döne döne yeniden üretmiştir. Bunların yanı sıra fosil yakıtlarının aşırı kullanımı, ormanların yağmalanması, kaçak avlanma, termik ve nükleer santrallerin saldığı kirlilik gibi devasa çevre sorunları da yaratmıştır. Kapitalist üretim anarşisinin yarattığı aşırı kâr hırsı, tekelci sermayenin kendi kârları uğruna hem insana hem doğaya her kötülüğü yaptığını/yapacağını net bir şeklide göstermiştir.

Koronavirüs salgınının yayıldığı bir süreçte, kendisi de bir kapitalist olan ABD başkanı Donald Trump, 18 Mart'ta sosyal medyadan yaptığı bir açıklamada "Ülkedeki her şey patlama yaparken fabrikanın (General Motors) kapalı olmasından mutlu değilim." açıklamasını yapmıştı. Bu tür söylemleri sürekli gündemde tutmasının bir sebebi de, kapitalist tekellerin zarar etmesini önleme çabasıdır. Çevre sorunları ya da salgının işçi-emekçiler ve toplum üzerinde yarattığı koşullar, Trump gibi kapitalistlerin umurunda bile değil. Onların umurunda olan tek şey, emekçileri sömürerek elde ettikleri kârlarıdır.

***

Tüm bunlara rağmen iyi şeyler de olmuyor değil. Örneğin Avrupa Birliği'ne bağlı Kopernik Atmosfer Gözlem Servisi (CAMS) Ozon tabakasının Kuzey Kutbu’ndaki en büyük deliğinin kapandığını duyurdu. Keza Güney Kutbu’nda yer alan Antarktika üzerindeki bir başka delik de bu süreçte kapandı. Bir başka haber ise, salgının hâlâ devam ettiği şu günlerde, bilim insanlarının yaptığı açıklamalara göre, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok bitki ve hayvan türünün tekrar çoğalmaya başlamasıdır. Soyu tükenme tehlikesi altında olan bitki ve hayvan türlerinin kısa bir sürede kendilerine yeni yaşam alanları yaratması ve kendi doğal dengelerini tekrar oluşturmaya başlaması, insan-doğa ilişkisinin dengeleri üzerine iyi bir gözlem sunmaktadır.

Özellikle salgının yoğun olduğu Çin, Avrupa, Kuzey Amerika, Brezilya ve Rusya gibi büyük kapitalist ülkelerde kısıtlamalar sebebiyle fosil yakıt tüketen araç vb. kullanılmamasının, doğanın dengelerinde yaptığı etki gözle görülür derecede önemlidir. Öte yandan sadece fosil yakıtların çevreye verdiği zararın ne derece tehlikeli olduğu da artık kanıtlanmıştır.

Koronavirüs salgınının insanlığa gösterdiği en önemli gerçek şu oldu: kapitalizm insanlığın karşılaştığı sorunları çözemez. Tersine, birçok sorunun bizzat kaynağı bu sistemdir. Sermaye iktidarları için, kapitalistlerin çıkarları söz konusu olunca, işçi-emekçilerin ve yoksulların yaşamlarının tehlikede olması hiçbir önem arz etmiyor. Bu bizim ülkemiz için olduğu kadar, kapitalist metropoller için de geçerlidir. AKP-MHP iktidarının parklara çıkmayı yasaklaması ama AVM'ye girişi serbest bırakması ya da hafta içi çalışıp, hafta sonu sokağa çıkmanın yasaklanması tamamıyla sermayenin çıkarlarına hizmet eden önlemlerin alınması bunun kanıtıdır.

Bu gelişmeler hem kapitalizmin geldiği noktayı hem insanlık için oluşturduğu büyük tehlikeyi gözler önüne sermektedir. Bu barbar düzen insanlığın sonunu getirmeden, insanlık bu barbar düzeni yıkmalıdır. Bu bağlamda "sosyalizm" artık bir ihtiyaç değil, zorunluluktur.

Esenyurt’tan bir komünist