Sağlı Bakanlığı'ndan “Salgın yönetimi ve çalışma rehberi”

Pandemi sürecinde işçilerin yaşamını hiçe sayarak “üretime devam” diyen sermaye devleti, iş yerlerine yönelik 27 maddelik “alınması gereken önlemler” rehberi yayınladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Mayıs 2020
  • 22:07

Koronavirüs salgını devam ederken AKP iktidarı “normalleşme” adımlarını hızlandırıyor. Salgın sırasında sağlıksız koşullarda çalışmaya mahkum edilen işçiler şimdi de göstermelik önlemlerle sömürülmeye devam edilecek.

Sağlık Bakanlığı, “normalleşme” kapsamında “alınması gereken tedbirlerin” yer aldığı bir rehber yayınlandı. Büyük çoğunluğu tüketime yönelik iş yerlerini ve 11 sektörü kapsayan rehberde 27 farklı işyerinde yapılması gerekenler ortaya koyuldu. Rehberde beyaz eşya ve mobilya mağazaları, kozmetik ve parfümeri mağazaları, akaryakıt istasyonları, market ve süpermarketler, oto yıkama, oto servis, tamirhaneler ve lastikçiler, oto galeri ve oto kiralama işletmeleri, ofis ve büro sisteminde faaliyet gösteren tüm işletmeler, emlakçılar ve gayrimenkul danışmanlık ofisleri, elektronik ve telekomünikasyon mağazaları ve tesisatçılarda, şantiyelerde ve madenlerde yapılması gerekenler sıralandı. Rehberdeki her bir maddenin altında işyerine, müşteriye, işçi-emekçilere yönelik önlemler ile ortam temizliği, dezenfeksiyonu ve havalandırma tedbirleri bulunuyor.

AVM’ler ve AVM içindeki iş yerlerinde alınması gereken önlemlerin birinci sırada yer aldığı rehberde, iş yerlerinin çalışan ve müşteri dahil 4 metrekareye 1 kişi olacak şekilde işletilmesi, bilgilendirme afişlerinin asılması, girişlerde el dezenfektanları bulundurulması gibi önlemlerle birlikte ürünlerin satışı, sunumu vb. üzerine tedbirler listelendi. Ayrıca rehberdeki “iş yerlerinde az sayıda çalışan bulundurularak plan yapılması” vurgusu, çalışanların üzerine daha fazla iş yükü düşeceğine işaret ediyor.

Madenler ve şantiyeler 

Rehberdeki diğer 25 maddeden farklı olarak madenlerde ve şantiyelerde salgının kontrolüyle ilgili bir kişinin görevlendirilmesi istenirken, bu kişinin ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’ tarafından belirlenen tercihen hekim veya sağlık personeli olması gerektiği belirtildi. Bu olmadığı durumda, işletme sahibinin bir çalışanı bilgilendirip görevlendirmesi gerektiği ifade edildi.

Madenlerde alınacak önlemler kapsamında ifade edilenler işçilerin kişisel temizliğine indirgendi. Rehberde, madenlerde ve şantiyelerde, alınması gereken önlemler kapsamında değerlendirilen alanlar şunlar: Çalışma alanları, çalışma alanında kullanılan araçlar, yemekhaneler, mutfaklar, dinlenme alanları, yatakhaneler, çamaşırhaneler, soyunma odaları, tuvaletler, lavabolar, duşlar, servisler, çalışma alanı dışı ve içi bağlantı noktaları (madde taşınan araçlar, ziyaretçiler, müşteriler, vb.)

***

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rehberde tedbir kapsamı için ifade edilen alanlar açısından çeşitlilik olsa da önerilen tedbirler sömürünün sağlıksız koşullarda devam edeceğinin resmidir. Zira işçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamında uyulması gereken kurallar nasıl ki hem sermaye hem de devlet kurumları tarafından yok sayılıyorsa, koronavirüs tedbirleri de göstermelik olarak uygulanmaktadır. Salgın henüz kontrol altına alınmadan sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda “normalleşme takvimini” hayata geçirmeye başlayan AKP-MHP rejimi, işçileri-emekçileri yalnızca “sömürülecek nesne” olarak görmektedir. Bu ise bizzat kapitalist düzenin işleyişinin bir sonucudur.

3 aya yakındır ülkede devam eden koronavirüs salgını süreci, İşyerlerinde gerekli korona tedbirlerinin, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının hayata geçirilmesinde sermayedarların, devletin bakanlıklarının, kurumlarının ve müfettişlerinin işçilerin yaşamını değil yalnızca kapitalizmin çarklarını düşündüğü ortaya serilmiştir. Salgın yokken ayda 150'den fazla işçi iş cinayetinde yaşamını yitirirken salgın koşularında bu sayı 200'ü aşmıştır.

Tam da bu nedenle işçiler sermaye devletine ve onun kurumlarına güvenmemeli, kendi yaşam ve sağlık hakları için işyerlerinde komitelerini kurmalı, örgütlenmeli ve uyulması gereken kuralları kendileri denetlemeli, kurallara uyulmadığı oranda grev silahıyla gereken yanıtı vermelidir. İşçiler sermayeden bağımsız birlik olup, kendi kaderlerini kendileri belirleyecek şekilde inisiyatif almadığı ölçüde salgında da iş cinayetlerine kurban gitmeye devam edecektir.