“İşçi sınıfı kendi mücadelesini kendisi vermek zorunda”

Gebze'de petrokimya sektöründe çalışan bir işçiyle salgın üzerine konuştuk.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 15 Nisan 2020
  • 13:43

-Salgın sürecinin işçilere yansımaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Salgının işçi sınıfı üzerindeki en büyük etkisi aslında psikolojik travma. Çünkü işyerinde veya işe gidip gelirken virüs bulaşma korkusu yaşıyoruz. O virüsü evimize çocuklarımıza, eşimize ve ailemize taşıma korkusu, kendi sağlığımızı unutturuyor. Bu durum birçok işçi kardeşimizin psikolojisini bozma noktasına getirdi. Bununla birlikte, Covid-19 kadar tehlikeli olan sermaye virüsünün baskıları ve iş tehdidi, ücretsiz izin tehdidiyle adeta bir kıskaca alınmış durumda işçi sınıfı. Tabi bu salgınla mücadelede de tıpkı ’99 depremi zamanında olduğu gibi, işçi sınıfının hak ve menfaatlerini tırpanlamak için iktidar ve sermaye türlü oyunlar ve senaryolar peşindeler.

-Bu süreçte sendikaların sessiz kalmasını neye bağlıyorsunuz.

Sendika ağalarının keyfi hareketleri ve koltuk sevdaları, sendikaları gerçek ve mücadeleci sınıf kimliğinden çıkarıp sermayenin ve iktidarın sözcüsü ve hatta bir nevi dış insan kaynakları departmanı haline dönüştürüyor. Maalesef ki sendikaları kendi sınıf kimliğine büründürmeye de pek niyetleri yok gibi. Sendikal bürokrasi kendi rahatını ve “iktidardan ilerde bir koltukta ben alır mıyım?”ı düşünmeyi bırakmadıkça ve sermayeye rica minnet “işçi çıkarmayın lütfen” demekten vazgeçmedikçe, daha doğrusu işçi sınıfı bunlara müsaade ettiği sürece devran böyle devam eder.

-Bu süreçte işçiler fabrikalarda bu duruma karşı ne yapmalı, nasıl hareket etmeliyiz?

İşçi sınıfı kendi mücadelesini kendisi vermek zorunda. Birlik olunduğu sürece sermayeye her türlü adımı attırır ve gerekli bütün tedbirleri aldırabiliriz. Belki elimizden tutan bir yasa veya kanun yok ama, tek bir noktaya vurduğumuz sürece ve birlikte hareket ettiğimiz sürece (sosyal mesafeyi koruyarak) ne Covid-19 ne de sermaye yenilmez değildir. Tabi burada özellikle örgütlü işyerlerinde, sendikal bürokrasiyi de sürekli olarak bu tip krizlerde hele ki sağlıkla ilgili durumlarda, daha fazla sıkıştırıp harekete geçirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bunun için de gerekli olan tabanın kendi inisiyatifini oluşturması gerekir.

Kızıl Bayrak / Gebze