Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Küresel Haklar Endeksi 2020 Raporu’nu açıkladı.
Rapora göre 2020 yılı, işçiler için hak gaspı ve ihlali konusunda son yedi yılın en kötüsü oldu. ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, işçi hakkı ihlali konusunda bazı ülkelerin işleri daha da ileri götürdüğüne, pandemi ile mücadele önlemleri kapsamında işçi karşıtı uygulamaların geliştirildiğine dikkat çekti.
Olcay Büyüktaş’ın Cumhuriyet’te yer alan haberine göre Küresel Haklar Endeksi, işçilerin ve sendikaların karşılaştığı hak ihlallerinin küresel bir analizini içeriyor. 144 ülkenin incelenmesi sonucunda işçiler için en kötü 10 ülke listesi hazırlandı. Bangladeş, Brezilya, Filipinler, Hindistan, Honduras, Kazakistan, Kolombiya, Mısır, Türkiye ve Zimbabve işçiler için en kötü ülkeler listesinde yer aldı.
Pek çok ülkede grev ve toplu özleşme hakkı ihlal edildi. Yeni sendikaların kurulması ve sendikaların yetki alması zorlaştırıldı. İşçiler ve sendikacılar tutuklandı, hatta öldürüldü. İfade özgürlüğü ihlal edildi.
Gözdağı veriliyor
Küresel Haklar Endeksi 7 yıldır hazırlanıyor ve 2020 raporu 7 yılın en kötü sonuçlarını verdi. Hükümetlerin ve işverenlerin eğilimleri işçi haklarını kötüleştiriyor. İfade özgürlüğünü engelleyen ülke sayısı artıyor. İşçilerin adalete erişimi zorlaşıyor. Denetim ve soruşturmalarla bağımsız sendikalara gözdağı verilmek isteniyor.
Rapora göre, Covid-19 salgını döneminde sendikal hak ihlalleri arttı. Sendikal faaliyetler karantina kuralları gerekçesiyle engellendi, sosyal diyalog askıya alındı, sendikalarla istişare azaldı. Bu durum salgınla mücadeleyi sekteye uğrattı, ölümlere ve iş kazalarına yol açtı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika, işçiler için en kötü bölge olmaya 2020 yılında da devam etti. Çatışmaların sürdüğü Filistin, Suriye, Yemen ve Libya’da işçi hakları ihlal edildi. Türkiye ve Hong Kong’da ifade özgürlüğü engellendi.
Türkiye, Endonezya ve G. Kore’de sendikacılar tutuklandı. Türkiye’de işçi haklarının güvence altında olmadığı, sendika üyelerinin işten çıkarıldığı vurgulandı. Aliağa Belediyesi’nde işçilerin işten atılması, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na ve KESK üyelerine açılan davalar, DİSK İletişim Dairesi Müdürü Umar Karatepe’nin gözaltına alınması gibi konular raporda yer aldı. Rapora göre Türkiye’de hükümet, sendikalara yönelik hasmane tutumunu sürdürdü. Bağımsız sendikalara yönelik baskılar, yurttaş haklarının ihlal edilmesi bir korku iklimi yarattı. İşverenler de ayrımcılık ve işten atmalar yoluyla sendika faaliyetlerini engellemeye çalıştı.
Salgın bahane oldu
ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow rapora ilişkin, “Birçok ülkede, sendikalar üzerindeki baskı, hükümetlerin haklara saygı duymayı ve sosyal diyaloga girmeyi reddetmesi, pek çok ülkede pandemi döneminde işçileri hastalıklara ve ölüme maruz bıraktı. Pandemi ile etkin mücadele edilemedi” değerlendirmesini yaptı.
Burrow, “Bazı ülkelerin işleri daha da ileri götürdüğünü görüyoruz. Koronavirüs pandemisi ile mücadele önlemleri kapsamında işçi karşıtı uygulamalar geliştirdildi” dedi. Sharan Burrow, Covid-19 pandemisinin işyerlerinin sağlıklı olmadığını, hatta tehlikeli olduğunu açık şekilde gösterdiğini belirterek “Pandemi sonrası küresel ekonomide yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız var. Yeni küresel ekonomik modeli bu raporun ışığında tasarlamalıyız. İşçi hakları, hukukun üstünlüğü ve işyerinde demokrasi güvence altına alınmalı” görüşünü dile getirdi.