Altı günlük coşkulu bir grevin ardından eşine az rastlanır bir satış̧ sözleşmesiyle karşı karşıya kaldınız. Böylesi süreçlerin sonrasında bir kısım arkadaşımız lanetler okuyup sınıfına, verdiği mücadeleye küsebilir. Bir kısım arkadaşımız sorumluluğu tümüyle sendikaya ve temsilcilere yıkabilir. Bir kısım arkadaşımız ise diğer arkadaşlarının sağlam olmadığından dem vurup onları suçlayabilir.
Kardeşler, sınıf mücadelesinin özellikle böylesi bir dönemde oldukça sert ve engebeli olduğunu sizler de bizler gibi yaşadıklarınızdan deneyimleyerek gördünüz. Ancak bu engebeleri aşacak temel şeyin varlığına olan güvensizliğiniz sizleri bu sonuçla karşı karşıya bıraktı. O temel şey ise belediye işçilerinin tabandan birliği ve örgütlülüğüdür. Bugün sizde olmayan tam da budur. Komitelerin biçimsel varlığı, temsilcilerin seçimle gelmiş̧ olması gerçek bir örgütlülüğün olduğu manasına gelmez. Bütün grev süresince hatta toplu sözleşme ilk başladığı andan itibaren örgütlülüğümüzü̈ işçilerin iradesine ve temsiline dayanan komiteler üzerinden inşa edebilseydik, her aşamada bu komitelere dayanarak hareket etseydik, tüm bu süreçte herkesin fikrini açıkça ortaya koyabileceği karar mekanizmalarını yaratmış̧ olsaydık, bugün ne belediye işvereni ne de onun arka bahçesi haline gelmiş̧ Genel-İş Sendikası bizleri harcayamazdı. Ama halen geç̧ değildir. Yapmamız gereken yaşananlardan sonuçlar çıkarmak, buna dayanarak iç̧ örgütlülüğümüzü̈ yeniden oluşturmak ve bize bu satışı reva görenlerden hesap sormaktır.
Bize göre ilk elden yapılması gerekenler şunlardır:
- Çibel işçileri siyasi partilerin çıkar çatışmalarından ya da parti içi ayak oyunlarından kendilerini sıyırmalı, şu veya bu siyasetçinin koltuk hesaplarına meze olabilecek tutum, davranış̧ ve eylemlerden uzak durmalıdır.
- Adam kayırmacılık, ayrımcılık, kişisel hesaplar bir tarafa bırakılmalı, "birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" bakışıyla belediye başkanlarının işveren, var olan partilerin de düzen partisi olduğu gerçeğiyle yüzleşmeli ve sadece kendi sınıfsal çıkarlarının peşinden gitmelidir.
- Hızlıca tüm işçileri kapsayan genel bir toplantı yapılmalı, bunun koşulları oluşmadığı takdirde tüm birimler kendi içinde toplanmalı ve sürecin muhasebesi tüm açıklığıyla tartışılmalı ve bir hesap çıkarılmalıdır.
- Yapılan bu değerlendirmenin ardından tüm bölümlerde gerçekten güvenilir, samimiyeti ve dürüstlüğü̈ konusunda tartışmasız işçilerden oluşan bölüm komiteleri kurulmalı, ardından bölüm komitelerinin temsiliyetine dayanan genel bir işyeri komitesi oluşturulmalıdır. Ancak böyle yapıldığı koşullarda birlik tam olarak sağlanır ve tüm işçiler süreçlerin bir parçası olur. Ve alınan kararların uygulama kuvveti güçlenir.
- Belediye işçileri yaptıkları iş gereği halkla iç̧ içedirler. Halen belediye işçilerinin çok yüksek maaşlarla çalışıp hiçbir iş yapmadığı oldukça yaygın bir kanıdır. Çiğli halkının bir kısmının da böyle düşündüğü̈ sayfamıza yansıyan mesajlardan dahi görünmektedir. Bu açıdan bilinçli bir şekilde yapılan çarpıtmalara karşı gerçekleri tüm halka anlatmak için özel bir çaba harcanmalıdır.
- Eyleme ve mücadeleye küskünlük, umutsuzluk ve karamsarlık en büyük düşmandır. Kendi arkadaşlarımızın içine sızan bu düşmana karşı kararlıkla mücadele edilmeli, Çibel işçileri başta yaklaşan 1 Mayıs olmak üzere süregiden eylem ve mücadelelerde muhakkak kendi istemleri ile yerlerini almalıdır.
Çibel işçisi arkadaşlar!
Kuşkusuz kurnazlıkta ve hainlikte sınır tanımayan bir anlayışla karşı karşıyasınız. Ancak sizlerin birliği tüm hesap ve oyunları bozabilir. Hiçbir şey için geç̧ değil. Bir önceki sözleşme sürecinin sonrasında oturup ders çıkartan bir bakışımız ve pratiğimiz olsaydı bugün yine aynı senaryonun başka bir versiyonunu yaşamış̧ olmazdık.
Gelin yarını, dünün dersleriyle bugünden kuralım! Bu sefer bu işin bu kadar kolay olmayacağını gösterelim. Hep birlikte haykıralım!
Biz bitti demeden, hiçbir şey bitmez!
Ege İşçi Birliği