Kara tabut Sao Paolo gemisi geliyor! Gemi söküm işçisi nasıl bakmalı!
Arkadaşlar Brezilya’dan bir gemi yola çıktı. Ve bir anda tüm Türkiye’nin dikkati bu geminin üzerine yoğunlaştı. Bunun sebebi uzmanların açıklamalarına göre geminin çok yoğun bir biçimde asbest içermesi. Bu havzada çalışan herkes bilir ki bizim söktüğümüz her gemide şu veya bu ölçüde asbest vardır. Ve söküm işlemleri gerekli tedbirler yeterince alınmadan gerçekleşir. Bu yüzden birçok arkadaşımız bu kopartılan fırtınanın abartı olduğunu düşünüyor. “Ne olacak, bugüne kadar söktük, bunu da sökeriz” diye bakıyor.Oysa bu düşünce iki açıdan sakıncalıdır. Birincisi uzmanların aktardığına göre gemideki asbest oranı 600 ton civarındadır ve bu rakam son 30 yılın en büyük asbest oranıdır. Ayrıca bu geminin nükleer denemelerde kullanıldığına dair veriler mevcuttur. Kısacası kara tabut adını verdiğimiz bu gemi son yıllarda havzaya gelen en tehlikeli gemidir.
İkincisi bugüne kadar böyle olması bundan sonra da böyle gideceği manasına gelmez, gelmemelidir. Gemi söküm işçileri olarak daha yakın zamanda tüm tersaneleri kapsayan büyük bir eylem gerçekleştirdik. Gücümüzü dostumuza düşmanımıza gösterdik. Yalnız ücret artışı değil daha sağlıklı çalışma koşulları da istedik. “Artık gemi sökümde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedik. Şimdi sözümüzün gerçek olduğunu gösterme zamanıdır. Hepimiz biliyoruz ki, Aliağa Gemi Söküm tesisleri bu tonajda bir asbestli geminin sökümü için yeterli donanıma sahip değildir. İşçilerin, çevrenin ve tüm Aliağa halkının sağlığını güvence altına alarak bu işlemin burada yapılması mümkün değildir. Buna hem tesislerin alanı ve donanımı yeterli değil hem de gemi söküm patronlarının açgözlülüğü müsaade etmez. Bu yüzden “ne var yıllardır yapıyoruz” diyerek soruna duyarsız kalmak, bile bile kendi katilimize yardımcı olmak demektir. Bakanlık şunu demiş, Sök patronu belgem var gerekli testler yapılmış demiş vs… Biz biliyoruz ki işçi ve halk sağlığı ne bakanlığın ne Sök Şirketinin umurunda. Onların ve diğer tersane patronların önemsediği tek şey kârları, bu işten ne kazanacaklarıdır.
Gemi Söküm işçisi kardeşler;
Bugün Sao Paulo gemisi gelmesin diyen, işçiler ve Aliağa halkı zehirlenmesin diyenler, bunun için eylemler yapanlar, açıklamalar düzenleyenler, dün siz “ya hep beraber ya hiç beraber” dediğinizde yanınızda olan, eyleminizde dayanışma halinde olan kişi ve kurumlardır. Tersane patronlarının bu insanlara karşı sizi kışkırtması, bu gerçeğin farkında olmasından gelmektedir. Bu insanlar hem işçilerin hem de Aliağa halkının sağlığını düşünmekte, bu yüzden asbetsli gemiye karşı çıkmaktadırlar. Aralarında elbetteki tersanedeki çalışma koşullarını, bizim karşı karşıya kaldığımız sorunları yeterince bilmeyenler olabilir. Bizim yaklaşımımız onları dışlamak değil onlara kendi gerçeklerimizi anlatmak olmalıdır. Onların mücadelesi aslen bizim için bir mücadeledir. Ancak biz destek verirsek başarıya ulaşabilir. Artık tüm tersane işçilerinin de örgütlülüğü haline gelmeye başlayan Ege İşçi Birliği olarak diyoruz ki; Yapmamız gereken Sao Paulo gemisine karşı şalamaları bırakıp bu geminin sökümünü reddetmektir. Bu yaptığımız bazılarının dediği gibi işimize ihanet değildir. Bu hem kendimizin hem çocuklarımızın hem de Aliağa halkının sağlığını korumak için kaçamayacağımız bir sorumluluktur. Biz işçi sınıfıyız. İşimize, geleceğimize, ailemize, topluma sahip çıkma görevi bizlerin omuzlarındadır. Şimdi 11 günlük eylemimizde olduğu gibi iç birliğimizi yeniden sağlamanın, hep birlikte “bu gemi bir kara tabut, biz bu gemiyi havzaya sokmayacağız” diye haykırmanın zamanıdır. Başta Sök işçileri olmak üzere bütün tersane işçilerinin bu konuda belirleyici sözü söyleme zamanı gelmiştir.
Gemi söküm cehennem işçiler köle kalmayacak!
Yaşasın gemi söküm işçilerin birliği!
Sao Paulo gemisi istemiyoruz!
Ege İşçi Birliği