DİSK’ten işçi sınıfına ‘iklim grevi’ çağrısı

DİSK, işçileri küresel iklim grevi kapsamında etkinlikler düzenlemeye ve düzenlenecek etkinliklere katılmaya çağırdı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Eylül 2019
  • 17:05

DİSK, “İklim krizine karşı işçi sınıfı göreve” başlığıyla yazılı açıklama yaparak emek ve meslek örgütlerini iklim için harekete geçmeye, bütün işçileri iklim grevi kapsamındaki etkinliklere katılmaya çağırdı.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, “İklim krizine karşı işçi sınıfı göreve” başlıklı açıklama yayınladı.

Küresel iklim hareketinin, 20-27 Eylül 2019 tarihleri arasında dünya çapında “İklim Grevi” etkinlikleri düzenleyeceği hatırlatılan açıklamada, iklim krizine dikkat çekildi.

İklim bir banka olsaydı...

Kapitalizm hem emeğimizi hem de doğamızı sömürüyor. Bu sömürü artık gezegeni yaşanmaz bir hale getirdi” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada şu vurgular yapıldı:

“İklim krizi sadece kutuplardaki buzların eriyerek denizleri yükseltmesinden ibaret sonuçlar doğurmuyor. Ülkemizde de yaşanan dolu felaketleri, hortumlar, kuraklık, sel felaketleri, yangınlar iklim krizinin ilk işaretleri.

“Herkes biliyor ki iklim banka olsaydı çoktan kurtarılmıştı… 2008 ekonomik krizinde batan bankaları ve şirketleri kurtarmak için sıraya giren hükümetler yok oluşa sürüklenen gezegenimizi kurtarmak için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Bekliyorlar ki faturayı yoksullar ve emeğiyle geçinenler ödesin. Petrol, kömür, doğalgaz başta olmak üzere şirketlerin kârları ve o şirketlerin arkasından bankaların çıkarları için çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği çalınıyor.”

Dönüşüm küresel finans kapitale karşı çıkarak olabilir”

Açıklamanın devamında gençlerin geleceğe sahip çıkarak herkesi harekete geçmeye çağrıldığına değinildi ve sendikaların da “Ölü bir gezegende istihdam olmaz!” sloganıyla küresel iklim hareketinin bir parçası olduğu hatırlatıldı.

“İklim Adaleti” ve “Adil Dönüşüm” sloganlarından bahsedilen açıklamada, iklim mücadelesinin bir “adalet ve demokrasi sorunu” olduğu belirtilerek şöyle denildi:

“İklim adaleti ancak adil bir dönüşümün sağlandığı ve kapsamlı bir şekilde planlamış karbonsuzlaşma politikalarıyla mümkün olabilir. Bu dönüşüm emekçilerin küresel finans kapitalle uzlaşmasıyla değil tam aksine ona karşı çıkarak alternatifler yaratmasıyla mümkündür. İşyerlerimizi, toplu sözleşmelerimizi ve mücadele programımızı iklim krizini durduracak biçimde yeniden düzenlemeliyiz.”

Sermayenin yeşile boyalı sosyal sorumluluk projeleri çözüm üretmez”

Bir avuç seçkinin çıkarını değil doğayı ve halkın ihtiyaçlarını dikkate alan politikalar hayata geçirilmelidir” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, ekonomik krizin de iklim krizinin de sorumlusunun işçi sınıfı olmadığının altı çizildi ve işçi haklarının zarar görmemesi gerektiği vurgulandı.

Sermayenin “yeşile boyalı sosyal sorumluluk projeleri” ile iklim krizinin çözülemeyeceği belirtilen açıklamada “yeni bir ekonomik modelin mümkün ve zorunlu olduğu” ifade edildi.

Türkiye’de hükümetin sermayenin sözcüsü olarak iklim değişikliğine cevap oluşturamadığı kaydedildikten sonra, hükümete Paris Anlaşması’nı meclisten geçirme ve anlaşmaya taraf olmayan 12 ülke arasından çıkma çağrısı yapıldı.

Açıklama son olarak emek ve meslek örgütlerine harekete geçme çağrısı yapılarak “Bütün işçileri İklim Grevi kapsamında etkinlikler düzenlemeye ve düzenlenen etkinliklere katılmaya davet ediyoruz” ifadeleriyle son buldu.