Koronavirüs salgın tehdidi sürerken AKP-MHP iktidarı bir kez daha “normalleşme” ilanıyla, kısmen ve göstermelik olarak uygulanan tedbirlerin de 1 Mart’tan itibaren “kademeli” olarak kaldırılacağını açıklamıştı.
Salgın sürecinde sermayeye her türlü teşvik ve virüsün etkilerinden korunma imkanı sunan, buna karşı işçi sınıfını ve emekçileri sefalete ve yokluğa mahkum eden dinci-faşist rejim, sermaye düzeninin ihtiyaçları uğruna halk sağlığını tehdit etmekten geri durmayacağını bu “normalleşme” ilanıyla bir kez daha gözler önüne seriyor.
Salgına dair çarpıtılmış verilerle “salgın geride kaldı” algısı yaratan, hatta bizzat AKP şefi Erdoğan’ın “salgını geride bıraktık” açıklamalarıyla bunu ortaya koyan AKP-MHP rejimi, “kademeli normalleşme” ilanını da kapitalistlerin beklentileri ve çıkarları doğrultusunda uygulamayı planlıyor.
“Kademeli normalleşme İstanbul’dan başlasın”
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’in sürece dair açıklamaları da bunu bir kez daha açığa çıkardı. “Kademeli normalleşmeyi İstanbul için özelleştirmek, ülkemiz ekonomisine kazanç sağlayacaktır” çağrısı yapan İTO Başkanı Avdagiç, sermayenin demir yumruğu Erdoğan ve AKP’sine şöyle seslendi:
“Hükümetimizin özellikle hizmetler sektöründeki gibi ‘alandaki şirketleri’ ayakta tutmak için verdiği tüm desteklere teşekkür ediyoruz. Öte yandan inancımız o ki, istihdam kaynağı olan bu işletmelerimize en büyük teşvik, bu işyerlerimizin kontrollü bir süreç altında faaliyete yeniden geçmelerini sağlamak olacak. 1 Mart’tan itibaren kademeli normalleşme, hem maddi açıdan hem de sektörlerimizi motive etmesi açısından 2021’in geri kalan aylarındaki gidişatı da olumlu etkileyecektir.”
Çağrısına “Sağlık tedbirleri ihmal edilmeden” diye eklemeyi de unutmayan sermaye sözcüsü bu açıklamasıyla, tek dertlerinin düşen kârlarını korumak olduğunu ifade etti.
Çok daha sert “kapanma” önlemlerini hayata geçirerek koronavirüsün yayılmasını önleyebilecekken, kapitalizmin çarklarını döndürmek uğruna 1 yılı aşkındır Türkiye ve tüm kapitalist devletler halkların kırımdan geçmesine göz yumdu. Bugün de “kademeli normalleşme” adı altında işçi-emekçiler bir kez daha salgının ağırlaşması tehdidiyle karşı karşıyadır. Sermayenin çıkarı uğruna devreye sokulacak “normalleşme”ye karşı işçi-emekçiler birlik olup sağlık ve yaşam haklarına sahip çıkmadıkça, yeni koronavirüs “mutant”ları, vaka ve ölümlerdeki artış kaçınılmaz olacaktır.
