Cumartesi Anneleri: Hasan Gülünay’ı unutmadık!

Cumartesi Anneleri 747. hafta eylemlerini, 20 Temmuz 1992’de kaybedilen Hasan Gülünay için gerçekleştirdi. Gülünay dosyasının zamanaşımıyla kapatılması protesto edildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 20 Temmuz 2019
  • 13:24

Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınları için gerçekleştirdikleri eylemlerinin bugün 747. haftasındaydı. Bugünkü eylemde, 20 Temmuz 1992’de İstanbul’da kaybedilen Hasan Gülünay’ın akıbeti soruldu. Gülünay dosyasının zamanaşımı bahanesiyle kapatıldığına değinilerek gözaltında kaybetme suçunun zamanaşımına tabi olmadığı vurgulandı.

Galatasaray Meydanı’nda 47 haftadır devam eden yasak nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleşen eylemde İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un basın açıklaması okundu

AKP iktidarının, Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki eylemlerine yönelik yasak ve devlet terörünün teşhiriyle başlayan basın açıklamasında, 27 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay için buluşulduğu ifade edildi.

‘92 Mayıs ayında Artvin’de işkenceyle katledilen Ali Ekber Atmaca’nın üzerinden aynı mahallede yaşayan Hasan Gülünay’ın kimliği çıktığı ve 32 yaşındaki Gülünay’ın bu şekilde polis kayıtlarına geçtiği ifade edilerek başlayan açıklama şöyle devam etti:

“Eşine bir süredir polis tarafından takip edildiğini söyleyen Hasan, 20 Temmuz 1992 günü Tarabya’daki evinden işyerine gitmek üzere çıktı ve bir daha geri dönemedi.”

Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar”

Ailenin savcılığa ve polise başvurusunda gözaltı inkar edilerek, Hasan Gülünay’ın arandığı iddiasını öne sürdü. Ailenin tandığı üst düzey yetkili bir polisin ise Gülünay’ın gözaltında olduğunu, işkence yaraları geçince açıklanacağını belirttiği aktarıldı. Aynı zamanda, gözaltında sorgudaki bir tanığın, işkence gören bir kişinin “Ben Hasan Gülünay beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar” diye bağırdığını kamuoyuna açıkladığı hatırlatıldı.

Ailenin sonrasında yaptığı başvuruların bir sonuç vermediği, etkin soruşturma yürütmeyen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın 20 yıllık zamanaşımı gerekçesiyle 31 Ekim 2012 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla dosyayı kapattığı hatırlatıldı.

Gözaltında kaybetme suçu zamanaşımına tabi değildir”

Sonrasında itiraz üzerine dosyanın 8 Nisan 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındığı belirtilen açıklamada, 21 Nisan 2016’da AYM’nin “Yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali” kararı verdiği ifade edildi. Buna karşın AYM’nin, dosyanın zamanaşımı bahanesiyle dosyanın yeniden açılmasına engel olduğu kaydedildi.

Oysa devam eden, bir insan hakkı niteliğindeki gözaltında kaybetme suçu, zamanaşımına tabi değildir. Kaybedilenlerin akıbeti ve yeri açıklığa kavuşmadığı sürece, soruşturma ve kovuşturma yükümlülüğü devam eder” diye devam eden açıklamada, zamanaşımı kararının hukuka aykırı olduğu belirtildi. “Kayıplarımızdan ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” vurgusuyla açıklama sona erdi.

Adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”

Açıklamanın ardından Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay’ın mektubu okundu. Babasına ulaşabilmek için 27 yıldır öfkelerinin ve adalet mücadelelerinin sürdüğünü belirten Gülünay, “Hepimiz bir eksiğiz ama bir o kadar da tamız. Acılarımızdan bir köprü oluşturduk” diyerek devletin planlı katletmelerine karşı kayıp yakınlarının mücadelelerine dikkat çekti. Mücadeleleri karşısında Galatasaray Meydanı’nı kapatan devletin bir kez daha yenilgisini kabul ettiğini belirten Gülünay, “Bin yıl da geçse adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” vurgusu yaptı.

Sonrasında Gülünay ailesi adına Zeki Eyi’nin konuşmasıyla devam eden eylemde, gözaltında katledilen Murat Yıldız’ın 4 gün sonra doğum günü olduğu hatırlatılarak anne Hanife Yıldız’a söz verildi.

Eylemi abluka altına alan ve takip eden polislere seslenerek “Ben 24 yıldır suç işliyorum” diyen anne Yıldız, “Oğlumu arayarak suç işliyorum” dedi. Oğlunu anarken duygulanarak kötüleşen anne Yıldız, sonrasında bir anneye yapılan haksızlığa dikkat çekerek konuşmasına devam etti.

Eylemde son olarak Suruç Katliamı’nın bugün yıldönümü olduğuna değinildi. Katledilenler anıldı ve “Bu katliamda da adaletin ailelere çok uzak olduğunu görüyoruz” vurgusu yapıldı. Eylem “Herkes için adalet arıyoruz, haftaya yine buradayız” denilerek noktalandı.