Cumartesi Anneleri bugün, 14 Aralık 1994’te Diyarbakır’da gözaltına alınarak işkenceyle katledilen Abdulkadir Çelikbilek için buluştu.
742. hafta eylemi de, Galatasaray Meydanı’ndaki eylem yasağı ve polisin engellemesi nedeniyle İHD İstanbul Şubesi önünde yapıldı.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan tarafından yapılan açıklama, adaletsizliğe, insan hakları ihlallerine, hak ve özgürlüklerin gasp edildiğine dikkat çekilerek başladı. Gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması, faillerin hesap vermesi istemi dile getirilerek Abdulkadir Çelikbilek’in katledilişi anlatıldı.
Diyarbakır’da 14 Aralık 1994 tarihinde, Çelikbilek’in Esnaflar Kahvehanesi’ndeyken, Beyaz Toros’tan inen silahlı iki kişi tarafından takip edildiği, kahvehaneden ayrıldıktan bir süre sonra aynı kişilerce kaçırıldığı anlatıldı. Tanıkların aileye haber vermesiyle Çelikbilek ailesinin yetkililere başvurduğu belirtilen açıklamada, devlet yetkililerinin gözaltıyı inkar ettiği ifade edildi.
Bir hafta sonrasında 21 Aralık’ta, Çelikbilek’in işkence görmüş cansız bedeninin Diyarbakır’daki Mardinkapı Mezarlığı’nda bulunduğu belirtilen açıklamada, JİTEM’ci Abdülkadir Aygan’ın cinayete dair itirafları şöyle hatırlatıldı:
“JİTEM mensubu Abdulkadir Aygan olayın nasıl gerçekleştiğini detaylarıyla anlattı. Savcılık iddianamesinde de yer alan beyanında Aygan, ‘Abdulkadir Çelikbilek’i kaçakçılık yapıyor ve örgüte finans sağlıyor suçlamasıyla Diyarbakır postanesi civarında Toros arabaya bindirdik. Olayda ben, Kemal Emlük, uzman çavuş Abdulkadir Uğur, uzman çavuş Uğur Yüksel vardı. JİTEM’e götürdük. Buradaki sorgusunda üzerinden hiç para çıkmadı, yoksul bir adamdı, bizde de şüphe olmuştu; ama bir defa almıştık. JİTEM alınca sağ bırakmaz. Şehmuz kod adlı uzman çavuş Uğur Yüksel onu boğarak öldürdü. Beyaz Station arabanın arka kısmına Çelikbilek’in cesedi atıldı. JİTEM tim komutanı Tunay Yanardağ da oradaydı. Ardından ceset Mardinkapı’daki Mezarlığın duvarının yanına atıldı’ dedi.”
Bu itiraflara rağmen düzen yargısının Çelikbilek’in katilleriyle ilgili bir sonuca ulaşmadığı belirtildikten sonra, davanın AİHM’ye taşındığı hatırlatıldı ve “31 Mayıs 2005 tarihinde AİHM; hükümetin, Abdulkadir Çelikbilek’in gözaltında ölümünden sorumlu olduğu ve yetkili makamların etkili bir soruşturma yürütmediği sonucuna vararak Türkiye’yi mahkum etti” denildi.
Musa Anter ve Ana JİTEM davasının 13 maktulünden birinin Çelikbilek olduğuna değinilen açıklama, 25 yıldır sürüncemede bırakılan davanın sonuçlandırılması, katillerin cezalandırılması ve adaletin sağlanması talepleriyle noktalandı.
Basın açıklamasının ardından kayıp yakınları söz alarak Galatasaray Meydanı’ndaki yasağa, devletin baskı ve zulmüne tepki gösterdi. Konuşmaların ardından eylem son buldu.