Meslek liseleri sömürü "cenneti" haline getiriliyor!

20. Milli Eğitim Şurası'nda alınan karar, meslek liselerinde yaşanan sömürünün daha katmerli bir hale geleceğinin göstergesidir.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 22 Aralık 2021
  • 08:00

AKP-MHP iktidarı, eğitimi sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye devam ediyor. 20. Milli Eğitim Şurası’nın ardından “Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında uluslararası sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni programlar açılması” kararı hayata geçirilecek. Buna göre, programa başvuran öğrenciler 4 gün staj 1 gün okula gidecekler. Açıklanan kararın tam metni şöyle:

“Mesleki ve teknik ortaöğretim okullarında kayıtlı öğrencilerden; doğrudan, yıl sonu başarı puanıyla veya sorumlu olarak sınıf geçemeyenlerle devamsızlık nedeniyle başarısız sayılanlardan öğrenim hakkını tamamlayanlar ile öğrenim süresi içinde ikinci defa sınıf tekrarı durumuna düşen veya halihazırda devamsız olan öğrencilerden mesleki eğitim merkezi programına kayıt yaptırmak isteyenlerin kayıt işlemlerinin yapılabilmesi için Genel Müdürlüğümüzce yapılan değerlendirme sonucunda, 2021-2022 eğitim-öğretim yılından itibaren; Ek-1’de yer alan mesleki ve teknik ortaöğretim okullarının bünyesinde okul/program türü açılması uygun bulunmaktadır.”

Bu programa dahil olan öğrencilerin sigorta primleri ve staj ücretlerinin tamamı doğrudan devlet tarafından ödenecek. Halihazırda 240 meslek lisesi bu programa dahil edilecek. Bu kararın nasıl bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıktığını metindeki “uluslararası sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni programlar açılması” ibaresi açıkça ortaya koyuyor. Bu kararın toplum yararına olmadığı kesindir. Keza meslek liselilerin istek ve ihtiyaçlarıyla ilgisi olmadığı da gün gibi ortadadır. Bu uygulama aracılığıyla aslında çocuk işçiliğin yasal bir kılıfı olan MEM (Mesleki Eğitim Merkezi) modelinin tüm örgün mesleki eğitime entegre edilmesi hedeflenmektedir.

Alınan karar meslek liselerinde yaşanan sömürünün daha katmerli bir hale geleceğinin göstergesidir. Ayrıca bu uygulama sonucunda ucuz ve nitelikli işgücü için patronların cebinden beş kuruş dahi çıkmamış olacak.

Meslek liseleri devrim meselesidir!

Meslek liseleri gelinen noktada fabrikaları kıskandıracak noktaya getirilmiştir. Öyle ki meslek liselerinin atölyelerinde tıpkı tüm üretim alanlarında olduğu gibi pandemi sürecinde dahi üretim devam ettirilmiştir. Her sene MEB tarafından “En çok gelir elde eden meslek lisesi” başlığı altında büyük bir coşku ile açıklanan ve burjuva medyaya dahi yansıyan rakamlar, öğrencilerin henüz sıraların başındayken maruz kaldıkları sömürünün geldiği boyutu gözler önüne sermektedir. Örneğin 2020 yılının en çok gelir elde eden lisesi olan Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (İstanbul-Küçükçekmece, ürettiği maske üretim makinesini 23 okula satarak ve okul içerisinde üretim gerçekleştirerek, 9 milyon 468 bin 680 TL kâr elde etmiştir. MEB’in sayfasında yer alan bir haberde ise aynen şu cümleler yer almaktadır:

“Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Meslek Liselerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen üretimden elde edilen gelir, son 2 yılda yüzde 100’ün üzerinde artarak 503 milyon 197 bin 847 Türk lirasına ulaştı.”

Stajyer öğrenciler normal bir işçiden çok daha kötü koşullarda ve daha az ücretle çalıştırılmakta, en kötü şartlardan başlatılarak adeta geleceğin modern kölelik koşullarına alıştırılmaktadırlar. 3 gün staj 2 gün okul denkleminde dahi kültür derslerinden eksik kalan meslek liselilerin, yeni program sonucunda bu kısıtlı haktan dahi tamamen mahrum kalacağı da bir başka gerçektir. Tüm bu veriler ve yeni uygulamalar göstermektedir ki Millî Eğitim Bakanı’nın açıkladığı “eğitim-üretim-istihdam” denklemindeki “eğitim” yalnızca lafta kalmaktadır.

Teorinin ve tarihsel deneyimlerin tanıtladığı üzere insanın insan tarafından sömürülmediği yeni bir dünyanın inşasında devrimin öncüsü işçi sınıfıdır. Geleceğin işçilerinin yetiştirildiği meslek liseleri de bu mücadelede en önemli halkalardan biridir. Meslek liseleri bu bağlamda sermayedarlar için sömürü düzenlerinin bekası için “memleket meselesi” haline geliyorsa, bizler için de devrim meselesidir! Yapılması gereken, henüz sıralarının başındayken sömürü çarklarının içine çekilen gençliği, henüz sıralarının başındayken sınıfın bir parçası haline getirmektir.

M. Nevra