Meslek Liselilerin Sesi bülteninin ilk dijital sayısında yer alan kapak yazısını okurlarımıza sunuyoruz
Eğitime paydos, üretime devam!
Eğitim sisteminin üvey evladı sayılıp öğrencilerin alacağı temel eğitimin önemsenmediği, niteliksiz eğitimin en üst düzeyde olduğu okul tipi hangisidir? Staj adı altında sömürünün başladığı, ücretsiz ya da bedavadan biraz yüksek ücrete çalıştırılan, çalışma hayatının ilk halkalarından biri ve patronlar için karlı bir memba olarak görülen sürecin başladığı yer neresidir?
İki sorunun yanıtı da bizi aynı yere götürüyor, meslek liselerine.
Salgın döneminde de meslek lisesi öğrencilerine aynı sömürü anlayışı ile yaklaşıldı. Meslek liseleri salgın döneminin acil ihtiyaçları için birer üretim noktasına döndürüldü. İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ gibi sanayinin yoğun olduğu bölgeler başta olmak üzere birçok ildeki meslek liselerinde maske, kolonya, hijyen ürünleri üretimi salgının ilk günlerinden itibaren uzun saatler ve yoğun çalışma şeklinde devam ettirildi. Acil ihtiyaçlar için insani sorumluluk psikolojisi ile çalıştırılan meslek liseliler için önlemler, işçi sağlığı her yönü ile göz ardı edildi.
Salgın döneminin ilk önlemlerinden biri eğitime ara verilmesiydi. Okullar kapandı ama stajlar devam ettirildi veya salgın döneminin acil ihtiyaçlarının üretilme alanlarına çevrilen meslek liselerinde öğrenciler ve öğretmenler çalıştırıldı. Önlemlerden bir diğeri olan 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı dönemi başladığında da meslek liselerinde üretim yapan öğrenciler için hemen çalışma izinleri çıkartıldı.
Birçok okulun atölyelerinin şirketlerle iç içe olduğunu ve okulun döner sermayesinin ve okul müdürlerinin cebinin bu işbirliği çerçevesinde okullarda yapılan üretimlerle dolduğu biliniyor. Bu dönemde de meslek liseleri salgını kazanç kapısı olarak görerek davranıyor. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü'nün dört bir yana astığı afişler tüm meslek lise yönetimlerinin ve Milli Eğitim'in anlayışlarını ortaya koyuyor.
“Meslek liseler üretiyor, öğrenciler kazanıyor” diyerek öğrencilere verdikleri harçlıkları öne çıkartıp sömürüyü gölgede bırakmaya çalışıyorlar. Salgın döneminde tüm çıplaklığı ile ortaya çıkan eğitim sisteminin sınıfta kalması ve sömürü çarklarının her koşulda kar için dönmesi maskelenmeyecek durumda.
Geleceksizliğe, işsizliğe ve sömürüye karşı meslek liseliler bugünden birliği ile örgütlü olmaya başlamalı, sömürü çarklarını kırmanın gücüne kavuşmalıdır.
Bültenin tamamını okumak için buraya tıklayınız...