Moria’daki büyük yangın, AB emperyalistlerinin sorumsuz politikalarının yol açtığı felaketlerin yeni bir örneği oldu. Temel hijyen koşullarının tamamen yetersiz olduğu ve aşırı kalabalık nedeniyle sosyal mesafenin uygulanmasının imkânsız olduğu koşullarda, yıkıcı bir salgın yalnızca bir an meselesiydi. Geçtiğimiz hafta kampta “ilk korona vakasına rastlandığı” öne sürülürken, hızla yayılan salgınla en az 35 sığınmacının koronavirüs testinin pozitif çıktığı ifade edildi. Ağır koşullarıyla ve göçmenlerin protestolarıyla bugüne kadar pek çok kez gündeme gelen kamp, koronavirüs salgının ardından bu kez de yangınla gündeme oturdu.
Moria’daki göçmenlerin durumundan sorumlu olanların başında gelen Almanya da göçmenlerle dayanışma eylemi yapıldı. Almanya’da başkent Berlin olmak üzere Hamburg, Leipzig, Köln, Hannover, Dresden, Bonn gibi kentlerde 50’nin üzerinde miting ve protestolar gerçekleşti. Yunanistan’daki tüm kampların dağıtılması talepleri yükseltildi, Avrupa’nın kapılarını ilticacılara açmaması kınandı.
Sadece Berlin’de Çarşamba gecesi binlerce kişi Moria kampının boşaltılması için sokaklara çıktı. Miting ve yürüyüşler Perşembe ve Cuma günü de sürdü.
Berlin ve Köln'de eylemlere üçer bin kişi katıldı. Leipzig'de 2 bin, Hamburg'da 2 bin, Frankfurt'ta 300 kişinin katıldığı eylemler düzenlendi. Pazartesi günü Berlin'deki Federal Meclis binası önüne 13 bin sandalye dizilerek, “Midilli adasındaki 13 bin sığınmacı için yerimiz var” mesajı verilmek istenmişti.
“Yerimiz var”
“Seebrücke” (Deniz Köprüsü) adlı örgüt tarafından çağrısı yapılan eylemlere çok sayıda kurum ve kuruluş da destek verdi. Eylemlerde taşınan pankart ve dövizlerde, yapılan konuşmalarda “Sığınmacılar için yerimiz var” çağrısı yapıldı.