SES İzmir Şubesi basın toplantısı gerçekleştirdi. Sendikada yapılan basın toplantısında metni okuyan Şube Eş Başkanı Nursel Yücesoy, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilerin toplumu yanılttığını ve bu veriler üzerinden politika belirlenmesinin doğru sonuç doğurmayacağını belirtti.
“Her güncelleme iktidarın ve sermayenin ihtiyaçlarına göre yapılmaktadır”
Dünya genelinde birçok ülkede 2. dalgadan bahsedilirken ülkemizde vaka sayısının halen binli sayılarda seyretmesi birinci dalganın atlatılamadığının göstergesi olduğunun altını çizen Yücesoy şunları ifade etti:
“Artan vaka sayılarına bağlı olarak pozitif tanı alan hastalar, bulguları hafifse ilaçla tedavisi verilerek evlerine gönderilmekte, zamanla tablosu ağırlaşan bazı hastalar tekrar hastaneye müracaat etse de müdahalede geç kalınarak hayatını kaybetmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın salgın kapsamında hem hasta takibi ve yatışı, hem pozitif vaka ve temaslı izlem takibi, hem de bunların sağlık emekçileri için nasıl uygulanacağına yönelik hazırladığı algoritmalar (belirlenmiş yöntemler) salgının başından beri kanıta dayalı bilimsel verilere ve halk sağlığı kriterlerine uygun olarak planlanmamıştır. Bu algoritmalardaki her bir güncelleme de yine bilimsel kriterlerle değil, iktidarın ve sermayenin güncel ihtiyaçlarına göre yapılmaktadır.”
Pandemi süresince sağlık hizmetlerin durma noktasına getiren durumun; sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması ve iktidarın kendini yeniden yaratmak amacıyla uyguladığı popülist sağlık politikalarının sonucu olduğunu ifade eden Yücesoy sağlık alanında atılan yanlış adımların sağlık hizmetlerinin zarar görmesine neden olduğunu, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşamlarını doğrudan tehdit ettiğini söyledi.
“Sağlık sistemlerinde neo liberal talan sürdürülmeye devam etmektedir”
Sağlık emekçilerinin pandemi sürecinde uğradığı hak gasplarına, artan iş yüküne ve tükenmişliklerine değinilen açıklama da şunlar ifade edilidi:
“Dünyanın pek çok yerinde pandemiden ders çıkaran iktidarlar sağlık çalışanlarının haklarında ve sağlık sistemlerinde iyileştirmeler yaparken, ülkemizde güvenceli istihdam, temel ücrette iyileştirme, 3600 ek gösterge, yıpranma payı gibi haklarda iyileştirme yapılmadığı gibi, sağlık sistemlerinde neoliberal talan sürdürülmeye devam etmektedir. İktidarın, Covid 19’un, maddi külfetinden kurtulmak için, SGK genelgesi ile sağlık ve sosyal hizmet alanında meslek hastalığı ve iş kazası statüsünden çıkarması, sağlık alanında tüm kaynaklarını Şehir Hastaneleri gibi talan ve rant amaçlı adımlara, uygulamalara aktarması önceliğini ve biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine bakış açısını ve verdiği değeri ortaya koymaktadır.”
“Salgının seyri kontrolü imkânsız hal almıştır”
Pandemi mücadelesinin sorumluluğunu sadece halka yükleyen iktidarın, koruyucu ve önleyici tedbirleri yerinde ve doğru almayarak salgınla mücadeleye zarar verdiği; sağlık emekçilerin çabalarını boşa düşürdüğü ifade edilerek şunlar belirtildi:
“Bugün illerde nitelikli filyasyon çalışmasının dahi yapılmaması nedeniyle salgının seyri kontrolü imkânsız hal almıştır. Tüm bu olumsuzluklar sonbahar dönemi ile birlikte sağlık sisteminde daha da ciddi sorunlar ortaya çıkaracağı bir gerçektir. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak halkımızı iktidarın umursamazlığı karşısında kendi önlemlerini almaları konusunda uyarıyoruz.”
Basın toplantısı sonlandırıldı.