Yunanistan’in Midilli (Lesbos) adasındaki Moria mülteci kampı yangından dolayı boşaltıldıktan sonra, 13 bin mülteci evsiz barksız kalmıştı. Sokaklarda, yollarda yatmaya mahkum edilen mülteciler, düştükleri insanlık dışı durumu protesto ettikleri için de Yunan polisi tarafından biber gazı ve coplarla saldırıya uğramıştı. Revolutionärer Jugendbund (RJ), Avrupa Birliği'nin ve özellikle Alman devletinin mülteci politikalarıyla işledikleri suçları ifşa etmek için, dün (26 Eylül) Wuppertal şehir merkezinde bir protesto yürüyüşü düzenledi.
Merkez tren garının karşısında başlayan açılış mitinginde, ilk önce sunucu tarafından bir konuşma yapıldı. Moria’daki mültecilerin durumu hakkında bilgiler verildi ve dayanışmanın önemi açıklandı. Eylemin aynı zamanda polis şiddetine ve ırkçılığa karşı olduğu dile getirildi. Tam o sıralar, bütün bölgede pervasızlığı ile tanınan Wuppertal polisi, eyleme katılan bir genci, koruma maskesini ve kapşonunu aynı anda taktığı için, kenara çekip kimlik kontrolü yaptı. Şaşkınlığa uğrayan genç bir kere bile uyarmadan bu dayatmada bulunulmasına tepki gösterdi.
Mitinge katılanlardan gencin bırakılması için polisle tartışmaya girenler olurken, polisin bile bile yaptığı dayatmalar mikrofonda teşhir edildi. Mitingin devamında, Karawane derneğinin bir temsilcisi polis şiddetini ve polisin işlediği cinayetleri konu eden bir konuşma yaptı. Öfkeli konuşma sırasında polisin mitingdeki dayatmaları da teşhir edilirken, rezil duruma düşen polis, eyleme katılmasını engellediği genci serbest bırakmaya mecbur kaldı. Alandaki iki gencin de daha sonra kapşon taktıkları bahanesiyle dayatmalara maruz kaldığı öğrenildi.
Bu dayatmalar Alman devletinin mültecilere ve solculara karşı tutumunun bir aynası oldu. Berlin’de Naziler devlet binalarını işgal ettiklerinde kılını kıpırdatmayan Alman polisi, her türlü bahaneyle ilerici-devrimci mücadeleyi baskı altına almaya ve engellemeye çalışmaktadır.
Polisin dayatmalarına rağmen mitingin ardından RJ’liler tam sayıda yürüyüşe geçtiler. Yine sloganlar ve ajitasyon konuşmalarıyla mültecilerle dayanışma gösterildi. Çevrede yürüyüşü merakla izleyenlere, Alman devletinin ve kapitalistlerinin bölgedeki savaşlardan sorumlu olduğunu teşhir eden, silah ihracatı hakkında bilgilerin, savaş ve mültecilerle ilgili istatistiklerin yer aldığı bildiriler dağıtıldı.
Yürüyüşün sonrasında kapanış mitingi alanında son konuşmalar yapıldı. Burada, Bielefeld’de ırkçılığa karşı mücadele etmek için kurulan Rise Up örgütünün Wuppertal’da da hep beraber kurulması için çağrıda bulunuldu. Almanya’daki ırkçılığın ve Avrupa devletlerinin katıldıkları veya destekledikleri kirli savaşların kaynağında kapitalist sistem olduğu vurgulandı. Faşistlerin ve medyanın yaydığı mülteci ve yabancı karşıtı propagandasını çürüten olguları sıralayan RJ’li konuşmacı sık sık alkışlandı.
Çok kısa bir sürede düzenlenmiş eylem, kitlesel olmamasına rağmen büyük bir başarı kaydetti. Mücadeleci atmosferi büyük bir beğeniyle karşılayan katılımcılar RJ‘lilere teşekkür ettiler. Ayrıca konuşmalardan etkilenen ve bundan dolayı mitinge sonradan katılan bir genç gelecekteki eylemlere aktif katılabilmek için RJ ile iletişime geçmek istediğini söyledi.
Revolutionärer Jugendbund Wuppertal