Kalkınma Atölyesi, Suriyeli göçebe mevsimlik işçilerin yaşam koşullarına dair rapor yayınladı. Göç Yollarında Görülmeyen Hayatlar isimli araştırma raporu; Adana, Antep ve Urfa’da yaşayan Suriyeli göçebe ve yarı-göçebe topluluklar ile göçmen gezici mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarına dikkat çekiyor.
Aralık 2019 ile Nisan 2020 arasında, Adana, Antep ve Urfa illerindeki 20 mahallede ve Adana Ovası’ndaki geçici çadır yerleşimlerinde gerçekleştirilen çalışma, yerleşim yerleri; demografik özellikler ve resmi kayıt durumu, eğitim; sağlık, istihdam ve gelir kaynakları; yaşam ortamı ve barınma koşulları başlıklarını taşıyor.
Raporda şu ifadeler yer alıyor:
“Yaklaşık altı milyon Suriyeli ülke içinde göç ederken, bölge ülkelere göç eden sayısı beş milyona yaklaşmış, 19 Avrupa ülkesine göç etmiş olan Suriyeli sayısı da bir milyonu aşmıştır. Böylelikle dünya, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük göç olgusuyla karşı karşıya kalmıştır.”
Türkiye’ye göçmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli ucuz iş gücü olarak görülmüş, kayıtsız, güvencesiz, düşük ücretli çalışmaya mahkûm edilmiştir. Rapor Adana, Urfa ve Antep olmak üzere üç kentte işçilerin yoğun olarak bulunduğuna işaret ediyor. Bu üç şehirde yapılan incelemeler ve görüşmeler sonucunda yayınlanan rapordan çıkan bazı sonular ise şu şekilde:
-Çocuklar yetersiz besleniyorlar ve çoğu zaman aç durumdadır.
-Çocukların bir kısmının kışın bile giyebileceği bir ayakkabısı veya mevsim koşullarına uygun bir kıyafeti bulunmamaktadır.
-Ailelerin yaşadıkları yerler, bir konutun karşılaması beklenen standartlardan çok uzaktır. Yaşanılan yerlerin önemli bir kısmında tuvalet ve banyo bulunmamaktadır; ailelerin çoğu ya çadırda ya da tek göz odada yaşamakta ve mutfak olarak da aynı mekan kullanılmaktadır.
-Ailelerin neredeyse hiçbirinin sağlıklı ve güvenli yakacakları bulunmamaktadır ya hiç ısınmamaktadır ya da naylon, halı parçası vb. şeyler yakmaktadırlar.
-Göçebe ve yarı-göçebe topluluklarda çocukların tamamına yakını, mevsimlik gezici tarım işçisi ailelerin çocuklarının ise çok büyük bir bölümü eğitim hakkından yoksundur.
-Ailelerin çoğunluğu çamurlu alanlarda, haşere, fare vb. hayvanların bulunduğu, hijyenin olmadığı ortamlarda yaşamakta ve çocuklar da aynı ortamda oyun oynamaktadırlar.
-Yukarıda özetlenmeye çalışılan temel ihtiyaçları gidermeye yönelik sunulan desteklere bakıldığında ise, uygulanan en yaygın yardım programının Kızılay tarafından sağlanan SUY olduğu görülmektedir. Ancak bu yardıma erişimin bazı şartları vardır ve hedef gruplar içerisindeki bir kısım insan bu koşulları sağlayamadığı için bu yardıma erişememektedir. Sözü edilen yardım kişi başına aylık 120 TL’dir.
-Bu miktar ile örneğin iki yetişkin ve beş çocuklu bir aileye verilecek yardımın toplamı, bu ailenin açlık sınırından çıkmasına dahi yeter miktarda değildir.
- Yardımların tek elden sunulması prensibi nedeniyle, Kızılay tarafından sunulan bu yardım dışında, kamu kurumları tarafından bu gruplara doğrudan sunulan bir sosyal yardım veya sosyal hizmet faaliyeti görünür değildir.