Koronavirüs salgını sebebiyle Türkiye’de eğitime ara verildi. Eğitim ise online şeklinde sürüyor. Diğer yandan 60 yaş üstü için getirilen sokağa çıkma yasağı genişletilerek 20 yaş ve altı için de uygulanmaya başlandı. Fakat bu sınırlama sermayedarları tedirgin etmiş olmalı ki, İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı ek genelge ile “18-20 yaş” arasındakilere getirilen yasakta değişiklik yapıldı. Genelgeye göre 18-20 yaş arası gençlerden kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar, özel sektörde düzenli çalıştığını sosyal güvenlik belgesiyle ortaya koyanlar ve mevsimlik tarım işçileri sokağa çıkma yasağından muaf tutulacak.
Böylelikle işçi sınıfının bir parçası ve ucuz-nitelikli bir iş gücü olarak görülen meslek liseliler başta olmak üzere, 18-20 yaş arası gençler çalışmaya devam edecek. 20 yaş ve altı için getirilen sokağa çıkma yasağının hemen ardından pazarda, sokakta çalışmak zorunda olan 18-20 yaş arası gençlere ise fırsattan istifade para cezası kesilmeye başlandı.
Koronavirüs salgını sürecinde bile kendi kârlarını gözeten sermayedarlar, salgının Türkiye’de görülmesiyle birlikte maske, dezenfektan ve tıbbi malzemeleri meslek liseliler tarafından ücretsiz bir şekilde üretilmesi için vakit kaybetmedi. Devamında ise meslek liselilerin bu üretimini meşrulaştırmak için MEB tarafından karar çıkarıldı. Millî Eğitim Bakanlığı meslek liselerinde maske, dezenfektan gibi koruyucu madde üretimine devam eden meslek lisesi öğrencileri için “işletmelerin yoğunluğu dikkate alınarak staja devam edilmesi” kararı aldı. Ardından, bir çok meslek liselinin “staj” adı altında uzun saatler çalıştırılması, MEB Başkanı Ziya Selçuk tarafından “müjde” olarak duyuruldu. İlk olarak Kayseri’de Kocasinan’da bulunan Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde dezenfektan üretimi yapıldığı duyurulmuştu.
Daha sonraları, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde de Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde günde 2 bin 500 N95 maske üretimi yapıldığı, Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kimya Teknolojileri bölümünde ise dezenfektan üretildiği açıklandı.
Diğer yandan İzmit Mesleki ve Teknik Lisesi’nde, İSOKİM (İzmit Sanat Okulu Kimya) markası ile ilk olarak dezenfektan, şimdi de kolonya üretimi yapıldığı haberi basına yansıdı.
Meslek liselerinde bulunan kimya bölümü öğrenci ve öğretmenlerinin günlük 150 tona varan dezenfektan üretimlerinin ardından Bilim ve Sanat Eğitim Merkezleri’nde de (BİLSEM) üretim yapıldığı duyuruldu.
Bu örnekler, yalnızca basına yansıyanlar. Oysa Türkiye’de çocuk yaşta kayıt dışı çalıştırma çok yaygın. CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün artan çocuk işçiliğe dair hazırladığı raporda gerçeklik çarpıcı bir şekilde görülmektedir. 83 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun 22 milyondan fazlası çocuklardan oluşmaktadır. Türkiye’de 2 milyonun üzerinde çocuk işçi bulunduğunu, 2017 yılında yüzde 20,3 olan çocuk işçi oranının 2018 yılında yüzde 21,1'e çıktığını; çocuk işçi sayısının böylelikle bir yılda 7 bin kişi arttığını belirten Bingöl, Türkiye’de yaklaşık olarak 600 bin civarında kayıt dışı çalışan çocuk işçi olduğunu vurguladı.
Bugün hala fabrikalarda, atölyelerde üretim devam ediyor. Normal şartlarda işçi güvenliği alınmazken, patronların olağanüstü hal durumlarında salgına karşı işçi sağlığı için önlem almayacağı bir gerçektir. “Sosyal mesafenin korunmasından” bahsedenler, bugün işçileri bant başında yan yana çalıştırmaktan geri durmuyor. Birçok fabrikadan virüsten kaynaklı yaşamını yitiren işçilerin haberi gelse de üretimin zorla devam ettirilmesi çarpıcı bir örnektir. Sokağa çıkma yasağı için belirlenen yaş aralığı bile sermayedarların üretimden ve kârlarından vazgeçmediklerini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
P. Sevra