“Artık arkamda birileri var!”

Metal İşçileri Birliği’nin geçtiğimiz günlerde yayınladığı video ile 'beni virüs değil, sizin bu düzeniniz öldürür' diyen ve ardından gözaltına alınan tır şoförü Malik Baran Yılmaz ile yaptığı röportajı yayınlıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 11 Nisan 2020
  • 10:04

-Çektiğiniz video ile ülke gündemine oturdunuz. Milyonlarca işçi-emekçinin düşüncesine tercüman olurken egemenlerin de hedefi haline geldiniz. Öncelikle kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Ben bir emekçi tır şoförüyüm. 3 kişilik ailede, 5 yaşına girmemiş bir oğlum var, Islahiye'liyim. Ama İskenderun’da yaşıyorum.

-Videoyu neden çektiniz? Hangi koşullarda çalışmak ve yaşamaktasınız?

Ben aslında videoyu ailemi, kendi hayatımı ve çevremdeki insanları düşünerek çekmiştim. Biz konteyner sektöründeki tır şoförleri olduğumuz için bu virüse yakalanma ve dağıtma riskini çok fazla taşıyoruz. Çünkü bu sektörde konteyner ile dünyayı dolaşıp gelen gemilerden, farklı ülkelerden gelen ürünleri alıp götürüyoruz. O yüzden biz konteyner şoförleri ciddi anlamda tehlike yaşıyor ve taşıyoruz.

-Koronavirüs salgınına karşı sermaye kendi önlemlerini alarak kârlarını arttırmaya, çarklarını döndürmeye devam ediyor. İşçi-emekçilerin ise hayatı hiçe sayılıyor. Siz de “Beni bu virüs değil, düzeniniz öldürür” dediniz. Biraz daha açabilir misiniz?

Yani aslında pek açmaya gerek yok, her şey net ve ortada. Ama şunu ekleyebiliriz; bu düzende birileri çıkıp “Kardeşim sen parayı düşünme. Elektrik, su, kira, gıda gibi şeyleri biz düşüneceğiz. Sen sağlığını düşün ve evinden çıkma” dese, zaten eve hasret bir meslek yaptığım için seve seve eve kapanırım. Balkona bile çıkmam. Lakin bu kadar sıkıntı varken nasıl evde kalalım.

-Videoyu çektikten sonra gözaltına alındınız? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “gariban olup olmadığına, arkasında bir niyet olup olmadığına ben bakarım” dedi. Bu sözlere ne demek istersiniz?

Baksınlar! Ben bir işçi-emekçi, gariban şoförüm. Benden ne anlayacaklar ki? Daha doğrusu arkamda kim olabilir ki? Yani neyden şüpheleniyorlar gerçekten anlamış değilim. Ama aslında artık gerçekten arkamda birileri var. Adaleti, eşitliği, özgürlüğü, hakkı ve hukuku savunan binlerce hatta milyonlarca kişi var. Ekmeğini, çoluk çocuğunun rızkını düşünen ve hala çalışan milyonlarca gariban var. Evet bunlar artık arkamda.

-Gözaltı sürecinden ve savcılıkta sorulan sorulardan bahsedebilir misiniz?

Aslında başta çok tuhaf bir durumdu. Komple mahalle ablukaya alınmış, tüm yollar kesilmiş ve evin 4 tarafı sarılmış şekildeydi. Yani art niyet olmayan, hakaret içermeyen, ne bileyim kendi içimden sadece duygularım ile çektiğim bir videoya karşılık bu kadar hazırlık tuhaf gelmişti bana. Üzerine maddi sıkıntılarım da olunca avukat tutamayıp başımın ağrıyacağını düşünmüştüm aslında. Ama ben nezarette birkaç saat geçirdikten sonra binlerce kişinin beni arayıp sorduğunu, her taraftan avukat geldiğini duyunca biraz rahatladım açıkçası. Aslında pek soru sorulmadı. Gerek emniyette gerekse savcılıkta aynı sorular soruldu. “Evde kal” kelimesi anayasaya bağlı bir kelimeymiş ve benim bu “anayasaya insanları uymamaya teşvik etmekten” dolayı alındığım söylendi. Bunun bir suç olduğu söylendi ve benim hangi amaçla o videoyu çektiğim soruldu. Bu kadar.

-İşinizden oldunuz. Şu an “Evde Kal!” çağrılarına mecburen uyuyorsunuz. Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz? Şu an neler yapıyorsunuz?

Evet, işimden oldum ve şu an işsizim. Yani artık evde kalıyorum. Geçim konusuna gelince de “zalimin zulmü varsa mazlumunda Allah'ı vardır”. Dayanışma sayesinde sorun yaşamıyorum. Ama iş sorununu halledip en kısa sürede kendimi yine toparlayacağımdan eminim.

-Son olarak takipçilerimize ve okurlarımıza neler demek istersiniz?

Bu ülkede bir yerlerde gerçekten koca yürekli insanlar var. Sadece şimdilik gizliler. Ama bu devran dönünce o zaman bu koca yürekli insanlar teker teker bu zalimliklerden hesap soracaklar. (...) Destek verenlere sonsuz saygılarımla teşekkür ederim.

Metal İşçileri Birliği