Paris polis şefinden koronavirüs tehdidi

Devlet görevlilerin işçi ve emekçiler başta olmak üzere toplumun ihtiyaçlarına göre önlemler almaları gerekirken, onlar kitleleri aşağılayarak, aymazca ihmallerini örtmeye çalışıyorlar. Fransız burjuvazisinin madalyalı polis şefi, işçi ve emekçileri suçlayıp, tehdit etti.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 07 Nisan 2020
  • 20:27

Paris polis şefi Didier Lallement, salgına dair sokağa çıkmayı sınırlayan düzenlemeleri kontrol ederken bir açıklama yaptı. Paris giriş-çıkışlarındaki polis kontrol noktasında konuşan Lallement, bugün hastanelerin acil servislerini dolduranların, “dün devletin almış olduğu önlemleri hiçe sayarak sokaklarda dolaşanlar” olduğunu iddia etti.

Lallement, Parislilerin OHAL uygulamalarını “hiçe sayarak” Paskalya tatiline çıkmalarını engellemek için Paris çevreyolu, otoyollara çıkan anayollar ve otoyol gişeleri gibi yerlerde alınan önlemleri artırdıklarını söyledi. Virüse yakalanan ve ölümle pençeleşen hastaları OHAL kurallarına uymamakla suçladı. Polis şefi Paris’ten çıkmak isteyenleri de “yasalara nasıl saygı gösterilmesi gerektiği uygulamalarla gösterilecek” diyerek, ağır bir dille tehdit etti.

Bu arada Paris’in birçok noktasında ve şehrin çevreyollarında 9 bin civarı asker ve polis ile kontrol noktaları oluşturularak araçlar durduruldu. Yayalar da birer birer kontrol edildi. Sokağa çıkması gereksiz ve zorunlu olmadığı “düşünülen” kişilere cezalar yağdırılırken, Lallement yaptığı açıklamayla tehditlerine devam etti: “Muhafızlarımızı hayal kırıklığına uğratmayacağız, seyahat başlangıcında, seyahat süresince, gidişinizde ve dönüşünüzde her zaman burada olacağız. Beladan kaçının.”

Polis şefinin tehditlerine halktan tepkiler gecikmedi. Lallement’in istifası talep edildi. Polis şefi ise baskılar karşısında özür dilese de istifa etmeyeceğini açıkladı. Sermaye devleti, Sarı Yelekliler eylemlerinde dönemin polis uygulamalarını yetersiz bularak, eylemlere karşı iyi bir yönetim sergileyemediği için eski polis şefi Michel Delpuech’ün yerine Lallement’i göreve atamıştı. Lallement, Paris’teki görevinin başına geçtiği günden itibaren polis devleti uygulamalarında hiçbir kural tanımadan baskı ve şiddeti arttırdı. Özellikle Sarı Yelekliler eylemlerinde polis provokasyonları zirve yapmıştı. Polis teröründe elini ve gözünü kaybedenler olurken, birçok eylemcide de ömür boyu kalıcı hasarlar oluştu.

İçişleri Bakanı Christophe Chastaner, Lallement’i göreve atadığı gün, eylemleri bastırmak ve sıfır tolerans uygulaması için yeni polis şefinin kamuya açık her türlü kaynaktan faydalanabileceğini belirtmişti. Sermaye devletinin ihmalleri salgının hızla yayılmasına ve ölümlerin artmasına neden olurken, 4 yıl yetecek kadar gaz bombası stoklayan düzen güçleri bile maske bulamıyor. Devlet kirli politikalarını gizlemek amacıyla, burjuvazi adına işçi ve emekçileri suçlayıp, tehditlerle korkutmaya çalışıyor.

Lallement ile aynı cephede değiliz!

Sermayenin “demir yumruğu” olarak hareket eden Lallement, bugüne kadar Fransa’nın değişik bölgelerinde, yerel ve bölgesel valilik görevlerinin yanı sıra İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği, yüksek savunma ve güvenlik görevleri gibi birçok üst düzey görevde yer aldı. Lallement’in iç güvenlik ve Officier de la Légion d’Honneur (Onur Lejyoneri Memuru) gibi birçok madalyası var.

Dün Sarı Yeleklilere karşı “sıfır tolerans” adı altında baskı ve şiddet uygulamaktan çekinmeyen sermayenin “demir yumruğu”, bugün de salgına karşı mücadele adı altında işçi ve emekçileri ağır cezalarla, gözaltılarla ve baskılarla sindirmeye çalışıyor. Koronavirüs karantinası başladığından beri polisin işkenceyle terör estirmediği ve gözaltıların yaşanmadığı bir hafta yok. Şeflerinden güç alan kolluk güçleri ise cezasızlık zırhıyla azgınca saldırmaya devam ediyorlar.

Macron koronavirüs salgınıyla ilgili açıklamalarında, “savaştayız” ve “aynı gemideyiz” sözlerini çokça vurgulamıştı. Demokratik talepler için sokaklara çıkan işçi ve emekçilere azgınca saldıranlarla aynı cephede olmadığımız aşikar. Polis şefi Lallement ise Macron’dan farklı olarak temsil ettiği sınıfın tüm düşmanlığını açıktan yansıtıyor. Sarı Yelekli bir kadının medya önünde kendisine yönelttiği bir soruya cevabı “Biz seninle aynı cephede değiliz!” olmuştu.

Fransız burjuvazisi adına ülkeyi yönetenler, polis devleti uygulamalarıyla ülke genelinde salgına karşı önlem adı altında 160 bin polis ve asker görevlendirirlerken, sağlık alanında gerekenleri yapmayarak, aynı cephede olmadığımızı tekrar tekrar gösteriyorlar.

Kızıl Bayrak / Paris