Koronavirüs salgını nedeniyle eğitime ara verildi ve uzaktan hale getirildi. Öte yandan, 20 yaş ve altı için de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Fakat İçişleri Bakanlığı, “18- 20 yaş” arasındakiler için getirilen yasak kapsamında ek genelge yayınladı. Genelgeye göre 18-20 yaş arası gençlerden kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar, özel sektörde düzenli çalıştığını sosyal güvenlik belgesiyle ortaya koyanlar ve mevsimlik tarım işçileri sokağa çıkma yasağından muaf tutulacak.
Millî Eğitim Bakanlığı ise meslek liselerinde maske, dezenfektan gibi koruyucu madde üretimine devam eden meslek lisesi öğrencileri için “işletmelerin yoğunluğu dikkate alınarak staja devam edilmesi” kararı aldı.
Böylece meslek liseliler “koronavirüs önlemleri” kapsamında hem okula gitmeye hem de çalışmaya devam ediyorlar. Bugün solunum cihazından dezenfektan malzemesine, maskeden önlüğe her şey meslek liselerinde üretilebiliyor. Bunların bir kısmı okulların atölyelerinde yapılıyor. Atölyedeki üretim ve staj, kapitalistler için kar kaynağı iken meslek liseliler için sömürü cehennemi anlamına geliyor.
Sömürü sadece meslek liselerinin atölyelerinde yaşanmıyor. Örneğin sağlık meslek liselerinde öğrenim gören öğrencilerin çalışma koşulları kölelik koşullarını aratmamaktadır. Verilen sağlık eğitiminin niteliksizliği bir yana, sektöre dönüşen bu alanda öğrencilere en kısa sürede işi “öğretip”, sahaya sürüyorlar.
Kapitalistlerin kar hırsı onlarca meslek liselinin iş kazalarında ve cinayetlerinde canına ve sağlığına mal oluyor. Koronavirüs salgını yayılırken, meslek liselerin can güvenliği ve sağlığı bir kez daha yok yok sayılıyor. Zira, eğitime verilen araya, 20 yaş altındaki kişilere sokağa çıkma yasağı getirilmesine, “evde kal” çağrılarına rağmen meslek liselerinde emek sömürüsü aynı hızla devam ediyor. Meslek liseliler emeğinin karşılığını alamadığı gibi bir de ölüme terk ediliyor.
Öte yandan, meslek liselerinde gerçekleştirilen üretim toplum sağlığının ihtiyaçlarından çok, kapitalistlerin ceplerini doldurmayı amaçlamaktadır. Koronavirüs salgınının ilk günlerinde maske, dezenfektan ve tıbbi malzemeleri karşılamakta sıkıntılar yaşanmış, bu türden ürünler fahiş fiyatlara satılmıştı. Bu olgudan hareketle sermaye ve devlet kolları sıvayarak meslek liselerinde bu ürünlerin üretimini arttırmaya başladı. Zira, bedava iş gücü ile üretilen bu malzemeleri muazzam bir kar kaynağı olarak gördüler.
Oysa yapılması gereken şey tıbbi malzeme ve dezenfektan ürünlerini üreten tüm şirketlerin ve özel hastanelerin kamulaştırılması, sağlığın ve sağlık alanında kullanılan materyallerin herkes için ücretsiz hale getirilmesidir. Meslek liselerinde yaşanan emek sömürüsüne karşı durmanın yolu ise; meslek liselilerin, öğretmenlerin, çalışanların ve velilerin yaşam haklarına sahip çıkması ve birlikte mücadele etmesinden geçmektedir. Koronavirüs salgını koşullarında en yakıcı ihtiyaç budur.
Meslek Liseliler Birliği
Nisan 2020