TÜPRAŞ’ta TİS süreci… “Müzakere bitti, mücadeleye devam!”

TÜPRAŞ işçisi kaderini kendi eline almalı, sermayedarın dayatmalarına da Yüksek Hakem Kurulu’nun insafına da terk etmemelidir! Başta petrokimya işçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçiler, TÜPRAŞ işçileriyle dayanışmayı yükselterek, örgütlü davranan sermaye sınıfına karşı sınıf tutumuyla karşılık vermelidir!

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 27 Haziran 2019
  • 07:56

Kırıkkale, Kocaeli, İzmir ve Batman rafinerilerinde toplam 4 bin 300 TÜPRAŞ işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi süreci devam ediyor. 21 Haziran’da Petrol-İş ve TÜPRAŞ yönetiminin bir araya geldiği görüşmede patron tarafının işçinin kazanılmış haklarının birinden vazgeçilmesi yönündeki dayatmalarına karşı, taleplerden geri adım atılmadı.

Görüşmenin ardından Kocaeli rafineri önünde tüm şube yöneticileri ve orada bulunan merkez yöneticilerin açıklamalarında “Tarih almadık, tarih yazacağız” sloganı eşliğinde, sermayedarla görüşme tarihi alınmadığı ve bu noktadan sonra mücadelenin büyütüleceği duyuruldu.

Kaderimizi Yüksek Hakem Kurulu’nun insafına terk etmeyelim!

12 Eylül artığı, sermaye uşağı Yüksek Hakem Kurulu’nda olan sözleşme sürecinde TÜPRAŞ işçilerinin güçlü bir eylemli hatta ve dayanışmaya ihtiyacı var. Aksi halde temsil ettiği sınıfa hizmet etmesinden kuşku duyulmayan YHK, işçiler lehine karar almayacağı gibi, PETKİM TİS sürecinden de hatırlayabileceğimiz üzere kapitalistin elinde sopa olmaya da devam edecektir.

Gücümüz üretimde, gücümüz dayanışmada!

TÜPRAŞ sermayedarının dayattığı 3 yıllık sözleşme süresi, vardiya sisteminin değiştirilmesi, mazeret izinlerinin azaltılması ve bunlara bağlı olarak düşük zam teklifine karşı TÜPRAŞ işçileri taleplerinden geri adım atmadı. Bu noktada şirketin dayatmacı tutumunu püskürtmek, YHK sopasını sırtında kırmak ve işçi sınıfının gücünü açığa çıkararak kararlı olunduğunu göstermek için, “grev yasağı” engeline takılmaktan vazgeçip, fiili meşru mücadele anlayışı ile hareket etmeliyiz. İzmir, Kocaeli, Kırıkkale ve Batman rafinerilerinde aynı anda fabrikalara kapanmak, geçmiş deneyimlerden bilindiği gibi, etkili bir eylem olacaktır.

Fabrikaya kapanmadan önce tüm işçi sınıfını TÜPRAŞ işçilerinin mücadelesinin bir parçası yapmak, dayanışmayı örgütlemek ve emekçilerin desteğini almak için fabrikaların bulunduğu kent meydanlarında mitingler örgütleyelim. Sınıf dayanışmasını büyüterek kapanma eylemini güçlendirelim.

TÜPRAŞ işçisi kaderini kendi eline almalı, sermayedarın dayatmalarına da Yüksek Hakem Kurulu’nun insafına da terk etmemelidir! Başta petrokimya işçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçiler, TÜPRAŞ işçileriyle dayanışmayı yükselterek, örgütlü davranan sermaye sınıfına karşı sınıf tutumuyla karşılık vermelidir!

Petrokimya İşçileri Birliği