TÜPRAŞ’ta toplu iş sizleşmesi (TİS) sürecinde Koç sermayesinin dayatmaları nedeniyle sözleşme sürecinin tıkanması üzerine işçiler eylemlerini Koç Holding önüne taşıdı.
Sabah saatlerinde Kırıkkale, Kocaeli, Batman ve İzmir rafinerilerinden gelen Tüpraş işçileri İstanbul Altunizade’deki Koç Holding önünde TİS süreci dayatmalarını protesto etti. Yüzlerce Tüpraş işçisi bir araya gelerek açıklamaya sloganlar atarak başladı. İlk sözü Petrol-İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar aldı. Yaşar konuşmasına “Bugün burada, yıl başından itibaren gelinen süreçte toplu sözleşmede bize dayatılan, işverenimiz tarafından geçmişten bugüne kadar birçok konuda bilgisi olması gereken, bu bilgiyi doğru aktarması gereken insanların aktarmadığı noktada, biz işin sahibine holdinge gelerek görevlerini doğru yapmadıklarını ikaz etmeye geldik” diyerek başladı. “Gelmiş olduğumuz noktada hiç iç açıcı bir noktada değiliz. Halen sözleşmenin konusu olmayacak konularla bizi geriyorlar. Burada biz kimseye saygısızlık etmek için gelmedik. Biz Koç grubunun ne kadar önemli bir kurum olduğunu, 80.000 istihdamı ile birçok sendikalı çalışanının olduğunu ve sendikayla birlikte çalışmak istemini zaten biliyoruz. Ama şunu da zannediyoruz ki yöneticiler size doğru şeyler anlatmıyor” diyerek sürdürdüğü konuşmasında TİS süreci nedeniyle huzursuz olan işçilerin verimsizliğe sebep olacağını, aidiyet duygusunun kaybedildiğini aktardı. Kazanılmış haklardan ödün verilmeyeceğini belirterek “hep beraber bu masadan kalkarsak iş barışını sağlayabiliriz. İş barışını sağlayamazsak yarın kim 4300 Tüpraş işçisinin aidiyetine, verimliliğine garanti verebilir” dedi. Yaşar ayrıca bu sürecin YHK’da değil masada bitirilmesi gerektiğini ifade ederek sözlerini sonlandırdı.
“Kazanımlarımızı pazarlık konusu yaptırmayacağız”
“Artık yeter, sözün bittiği yerdeyiz” pankartının taşındığı eylemde basın açıklamasını Genel örgütlenme ve eğitim sekreteri Mustafa Mesut Tetik okudu. Açıklama “ YHK’ya intikal eden TİS sürecinde geçtiğimiz günlerde tarafların ortak yaklaşımıyla müzakereler üç toplantıyla sürdürülmüştür. Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu olan Tüpraş’ta sendikamız bu dönemde müzakerede ısrarcı olmuş ve böylesi önemli stratejik bir işletmede sözleşmenin işçi ve işveren dışında bir başka irade tarafından bağıtlanmasını uygun görmemiştir. Bu tavrımızın sürdüğünü belirtiyor Tüpraş’ta dört ayrı rafineride 4300 işçiyi kapsayan sözleşmenin müzakere yoluyla bitirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” sözleriyle başladı. “Ancak işverenin 3 maddede dayatmaya dönüşen taleplerinin devam ettiğini görmekteyiz. 3 yıllık sözleşme, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinleri hususunda Petrol-İş sendikası olarak duruşumuz bellidir” denildi. Bu konularla ilgili hiçbir dayatmanın kabul edilmediği, sendikanın tehdit altında kalmayacağı belirtilirken kazanımların pazarlık konusu yaptırılmayacağının altı çizildi. Üç başlığın yanında müzakere edilmeyi bekleyen yalnızca ücret zammı ve sosyal haklar konusunun bulunduğu aktarıldı. Açıklama “henüz vakit varken çağrı yapıyoruz gelin Tüpraş’ta işyeri kültürü ve geleneklerine uygun biçimde toplu sözleşmeyi araya başka bir irade sokmadan müzakere yoluyla bitirelim. 40 yıllık iş barışının sürmesini sağlayalım. İş barışını bozacak aksi bir duruma izin vermeden her dönem olduğu gibi karşılıklı anlayış ve sağ duyu çerçevesinde bir anlaşmaya varalım” denilerek açıklama bitirildi.
Açıklamanın ardından sloganlarla sona eren eylemde “Birlik, mücadele, zafer!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “İşçi gülecek bacalar tütecek!”, “İş ekmek yoksa barış da yok!”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz!”, “Tüpraş işçisi direnişin simgesi!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Madem aileyiz, biz neden bu haldeyiz!” sloganları haykırıldı.