TÜPRAŞ’ta çalışan 4 bin 300 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi (TİS) ilgili bugün yapılan görüşmede hiçbir madde üzerinde anlaşma sağlanamadı.
Petrol-İş Sendikası Aliağa, Batman, Kırıkkale ve Kocaeli şube başkan ve yardımcıları, temsilcileri, merkez yönetimden Mustafa Mesut Tetik ve Ünal Akbulut görüşme sonrası Kocaeli TÜPRAŞ fabrikası önüne gelerek açıklamalarda bulundu. Kocaeli TÜPRAŞ işçilerinin eylem ve açıklamasında tüm şube başkanları ve merkez yöneticiler konuşma yaptı. Konuşmalarda işveren temsilcilerinin kazanılmış hakların bir kısmının verilmesi konusunda dayatmalarda bulundukları lakin sendikanın bunu kabul etmediği aktarıldı. Bir sonraki görüşme için tarih konulmadığını “tarih almadık, tarih yazacağız” ve “müzakere bitti mücadelemiz hayırlı olsun” şiarlarıyla ilan eden sendika yöneticilerinin konuşmalarında TÜPRAŞ yönetiminin dayatmalarının asla kabul edilmeyeceği ve bedeli ne olursa olsun kararlılıkla mücadele edileceği vurgulandı. Açıklamalar sürerken TÜPRAŞ işçilerinin genel merkez başkanı Ali Ufuk Yaşar'a tepki gösterdiği yansıdı.
“TÜPRAŞ sermayesine ‘anladığı dilde’ bir cevap verelim”
Görüşme sonrası Petrokimya İşçileri Birliği ise şu açıklamayı yaptı:
“Bugün yapılan görüşme de hiçbir madde üzerinde anlaşma sağlanmadan sona erdi. Bu demektir ki Koç sermayesi kabul edilemez dayatmalara devam ediyor. Şimdi yapmamız gereken gücümüzü göstermektir. Madem dayatmalarda ısrarlılar. Anlayabilecekleri bir dilden konuşmak kaçınılmazdır.
Bunun için iç birliğimizi daha da güçlendirmeli taleplerimiz etrafında birbirimize kenetlenmeliyiz.
Ayrımlar, farklılıklar, tartışmalar bir yana bırakılmalı, yalnız TÜPRAŞ işçileri olarak kendi içimizde değil, tüm Aliağa, Kocaeli, Batman ve Kırıkkale'de halk ile birleşmek için güçlü bir eylem ve etkinlik programı oluşturulmalıyız.
Artık kaçınılmaz hale gelen içeri kapanma öncesinde ön çalışması iyi yapılmış güçlü bir mitingler bu açıdan işlevsel olacaktır. İçeri kapanma öncesinde bir uğurlama anlamı taşıyacak mitingler hem haklılığımızı anlatmak için vesile olacak hem de gereğince örgütlenirse dosta, düşmana gücümüzü gösterecektir.
Hiç şüphe yok ki derinleşen kriz koşullarında bu sözleşme en çetin sözleşmelerden biri olacaktır. TÜPRAŞ işçisi kaderini sermayenin yanında olduğunu defalarca kez kanıtlamış olan yüksek hakem kurulunun insafına bırakamaz!”