Türkiye kapitalizmini adım adım çöküşe doğru sürükleyen, bunu da pişkince yalanlar ve manipülasyonlar eşliğinde “şahlanma”, “havalanma” gibi ifadelerle çarpıtan AKP şeflerinin son günlerdeki gündemi yeni “müjde”leriydi. Bugün açıklayacakları sözde “müjde” ile toplumun gündemini meşgul eden Tayyip Erdoğan ve şürekası, adım adım sefalete sürükledikleri işçi sınıfını ve emekçileri de yeni hayallerle ve umutlarla kandırma çabasındaydı.
Yeni doğalgaz rezervi bulunduğu iddialarının sonrasında bugün AKP şefi Tayyip Erdoğan da bu yönde “müjdelerini” açıkladı. T. Erdoğan yeni keşfettikleri rezervle ilgili, “Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz'da başladığı Tuna-1 kuyusu sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda. Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanıma sunmak” ifadelerini kullandı.
T. Erdoğan’ın açıklamasını, sondaj gemisinden programa katılan damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın şişirme iddiaları takip etti. Kayınpederiyle birlikte ülkeyi adım adım çöküşe sürükleyen Albayrak, “Bugün buradaki bu potansiyelle birlikte cari açığı değil, cari fazlayı konuşacağımız, döviz fazlasını konuşacağımız yeni dönemin de başladığını, yeni bir sürece girdiğimizi görmüş oldum” iddiasında bulundu.
Türkiye kapitalizminin enerji alanındaki ithalat bağımlılığını da “Son 10 yıl ortalaması 40 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan bir ülke Türkiye” diye ifade eden Albayrak, yeni rezervi şişire şişire bitiremedi.
Söz konusu rezervin onlarca katı kaynağa sahip ülkelerin hali ortadayken, AKP şeflerinin “müjde” diye öne sürdükleri keşifleri, emekçilerde yeni hayaller yaratarak kendi bekalarını kurtarma çabasından başka anlam taşımıyor.
“Rezerv rakamı üfürmek bilimsel değil”
Öte yandan, bu gelişmeye dair bilim insanları, gelişmeyi küçümsememek fakat abartmamak da gerektiğine dikkat çekiyor. Bugünkü açıklamanın öncesinde, Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’a konuşan Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Grubu Başkanı Necdet Pamir, doğalgaz rezerviyle ilgili değerlendirme yapmak için erken olduğuna işaret etti. Pamir şöyle konuştu:
“Buradan kalkıp da rezerv rakamı üfürmek, onu dolarla çarpmak bilimsel değil. Ne bunu küçümseyelim ne de abartalım. Gaz bulgusu ekonomik değer taşır. Ancak bir kuyu delip de rezerv açıklamak doğru değil. Testleri yapılır. Kuyular açılır. Uzun süreli akışa bırakılır. Ondan sonra rezerve bakılır. Rezerv ilk günden öğrenilemez. Açıklanan tahminler spekülatif olur. Tek kuyuyla bu olmaz.”
Döviz fırladı
“Müjde” açıklanmadan önce TL’nin döviz karşısında bir parça yükselişe geçtiği görülürken, yapılan açıklamalarla birlikte durum tersine döndü. AKP şefinin 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi bulunduğunu duyurmasıyla birlikte dolar/TL 7,22'den 7,32'ye; euro/TL ise 8,50'den 8,62 düzeyine yükseldi. Borsa da yükseliş içerisindeki İstanbul BİST 100 Endeksi aynı şekilde düşüşe geçti ve 1.136 puandan 1.110 puanın altına geriledi.
Rezerv kimin kullanımına sunulacak?
Özelleştirmelerle ülkenin doğal kaynaklarını ve zenginliklerini yerli/yabancı sermayeye peşkeş çeken, bu yağmalarla kendi zenginliklerine zenginlik katan AKP-MHP iktidarı, bu kaynağa da kuşkusuz ki benzer hedefler doğrultusunda bakıyor.
AKP-MHP rejimi ya da türevi düzen partileriyle sermayenin iktidarının korunduğu koşullarda bu doğalgaz rezervi de, kapitalistleri ihya etme politikalarının bir parçası olarak kullanılacaktır.
Halihazırda ekonominin tüm kaynaklarını kurutan, döviz rezervlerini eriten, sermaye iktidarı; işçi-emekçilerin gelirlerini "vergi, fon" adları altında kendi kasalarına aktarıp ellerindeki son kırıntılara dahi göz koyuyor. Doğal ve tarihi zenginlikleri kapitalistlerin kârları uğruna talan eden sermaye iktidarının, bu doğalgaz kaynağını da kendi kârları için yağmalamaktan geri durmayacağına şüphe yoktur.
Ülkenin enerji ve diğer tüm kaynaklarının kamu tarafından, eşit ve ucuz bir şekilde işçi-emekçilerin kullanımına sunulması, ancak sermaye iktidarına son verilerek sosyalist işçi-emekçi iktidarının kurulmasıyla mümkün olabilir.