Reuters, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Merkez Bankası’nın (MB) 40 milyar liralık ihtiyat akçesini merkezi yönetim bütçesine aktarmayı planladığını ve bu konuda gerekli yasal düzenleme üzerinde çalışıldığını yazdı.
Ajansa bilgi veren üç üst düzey ekonomi kaynağı, merkezi yönetim bütçesinde açığın şu anda öngörülenden daha fazla olduğunu ve bütçenin desteklenmesi için böyle bir adımın atılmasının planlandığını kaydetti. İhtiyat akçesi, öngörülemeyen durumlara karşılık kârdan ayrılan para niteliği taşıyor; 2018 sonunda TCMB bilançosunda ihtiyat akçesi 27,6 milyar TL olarak yer alıyor.
Konuşan kaynaklardan birisi “Daha önce ihtiyat akçesinin kullanıldığını hatırlamıyorum. Bütçedeki bozulmanın daha ileri gitmemesi için bu yöntem gündeme geldi” diye konuştu. Aynı kaynak, “Yasal düzenleme gerekiyor. Hazırlanacak teklifin kısa süre içinde TBMM’ye gönderilmesi planlanıyor” ifadelerini kullandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, geçen yıl ilk çeyrekte 20,4 milyar TL açık veren bütçe, bu yıl aynı dönemde 36,2 milyar TL açık verdi. Yine geçen yıl ilk çeyrekte 1,9 milyar TL faiz dışı fazla verilirken bu yıl aynı dönemde 2,8 milyar TL faiz dışı açık verildi. Merkezi yönetim bütçesinde açığın bu yıl 80,6 milyar lira olması, 36,7 milyar lira faiz dışı fazla verilmesi hedefleniyor. MB’nin yaklaşık 40 milyar liranın biraz altında bir miktarda temettü ödemesi de bu yıl bütçeye aktarılmıştı.
BirGün’den Anıl Karaca’nın haberine göre, Hükümetin bu hamlesini değerlendiren ekonomistler iddiaların “durumun vahametini gösterdiği” görüşünde.
“Bütün kaynaklar seçime”
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe iddiayı, “hükümetin ekonomideki kötü gidişatın sonuçlarını 23 Haziran İstanbul seçimlerine kadar ertelemeye çalıştığı” şeklinde yorumladı. Hükümetin ekonomik gerekçeleri bir kenara bırakıp tüm kaynakları seçim sonuçlarını etkileyebilmek için kullanacağının altını çizen Karatepe, şu değerlendirmede bulundu: “En son açıklanan nisan ayı verilerine göre, yılın ilk 4 ayında bütçe yaklaşık 52 milyar lira açık verdi, ama 37 milyar liraya yakın TCMB’den ocak ayında aktarılan para vardı, onu dahil ettiğimiz zaman bir 90 milyar liralık açık var. Para yok, kamu harcamaları devam ediyor. Ekonomik aktivite yavaşladığı için vergi gelirleri düşüyor. Bu durumda harcamaları neyle finanse edeceksin? Bu durum, 23 Haziran seçimlerine gidene kadar hükümetin ekonomik gerekçeleri bir kenara bırakıp bütün kaynakları seçim sonuçlarını etkileyebilmek için kullanacağını gösteriyor.”
Bu hamlenin yüksek faiz, enflasyon ve kur olarak sonuçlanacağını vurgulayan Karatepe, ihtiyat akçesine ilişkin “MB elde ettiği paranın tamamını ortaklarına dağıtır, bir kısmını ihtiyaç duyulması durumunda kullanmak üzerinde rezervlerinde bulundurur. Yapılan şey, MB’nin çok olağan dışı durumlarda kullanmak için kenarda tuttuğu bir kaynağın Hazine’ye aktarılmasıdır. Bu da yükselen enflasyon olarak dönecektir. Daha önce benzer bir uygulama olmamıştır” dedi.
“Fazla işe yaramaz”
Ekonomi yazarı Mustafa Sönmez de, Hazine’nin zaten bir süredir Merkez Bankası’nın kaynaklarını kullandığına dikkat çekerek, “Her yıl nisan ayında aktarılan, MB’nin kârı olan temettüler ocak ayına çekildi. Şimdi de Merkez Bankası’nın yedek akçesinin kullanılmasının yolları araştırılıyor. Hazine’nin açıkları büyüyor, esas problem o. Yangın bir türlü azalmıyor, Hazine su yetiştiremiyor. Yetiştiremeyince de Merkez Bankası’nın kaynaklarını da kullanarak zaman kazanmaya çalışıyor” dedi. “İhtiyat akçesi bir kenara konulup yangın zamanında kullanılacak kum deposu gibidir” diyen Sönmez, “Kârın yüzde 20’si bir kenarda tutulur, zor zamanlarda kullanmak için. Şimdi Merkez Bankası’na deniyor ki ‘Senin buna ihtiyacın olmaz, benim ihtiyacım var, ver bunu bana.’ Bu şekilde şimdiye kadar hiç kullanılmamış bir yöntemi kullanıyor. Ne kadar muhtaçlık, ne zor bir durum olduğunu buradan okuyabiliriz” ifadelerini kullandı.
Bu hamlenin çözüm getirmeyeceğini belirten Sönmez, “Gemi birçok yerden su alıyor. Başta da MB rezervleri. Yabancı para kaçtıkça siz istediğiniz kadar Hazine’nin açıklarını kamufle etmeye, makyajlamaya çalışın, fazla bir şeye yaramaz. sadece Merkez Bankası kendi cephanesini kullandırmış olur, onun durumu zora girer. Ama sonuçta bunlar krizi kurtarabilecek mekanizmalar değil. Yabancılar bunları görüyorlar. Önemli olan yabancıların güveni, bunlarla yabancılar daha çok durumun vahametini anlamış oluyorlar” diye konuştu.
“Feci sıkıştılar”
Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, iddiayı bir “felaket” olarak nitelendirdi. Böyle bir hamlenin şiddetle eleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Konukman, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın daha önce buna benzer tek seferlik gelir kaynaklarına başvurmayacaklarını söylediğini hatırlattı.
Konukman, şunları söyledi: “Yeni Ekonomi Programı’nın sunuşunda Berat Albayrak bir açıklama yaptı; ‘Önümüzdeki dönem mali disipline gideceğiz, tasarruf yapacağız, buradan açık açık ifade ediyorum, bir defalık gelir transferlerine, ek vergilere vb. başvurmayacağız’ dedi. Bu tip hamleler bütçeyi çarpıtmaya, mali disiplinin daha da bozulmasına neden oluyor. Bütçe hakkına aykırı bir şey bu.”
İktidarın kriz sebebiyle sıkıştığını kaydeden Konukman, böyle bir hamleye ilk kez şahit olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anlaşılıyor ki feci sıkışmışlar, bir defalık bir gelirin peşine düşmüşler MB üzerinden. Hatta IMF tanımlı bütçe açıklarında bu bir defalık gelirler dikkate alınmaz, bütçeyi çarpıttığı için. Sözün bittiği yerdeyiz artık. Öngöremediğimiz her şeye hazırlıklı olmalıyız.”