Tren katliamlarının sorumlusu bürokratların ve devlet yetkililerin aklanmasına yeni bir örnek 10 yıl önce gerçekleşen katliama ilişkin yeni açılan davayla bir kez daha gözler önüne serildi.
27 Ağustos 2009’da Eskişehir-Haydarpaşa seferini yapan Cumhuriyet Ekspresi treninin, Bilecik’in Bozüyük ilçesi çıkışında raylar üzerinden geçen ‘ekskavatör’ adlı iş makinası ile çarpışması sonucu 5 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan katliama ilişkin 10 yıl sonra tekrar dava açıldı. Bozüyük Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada, TCDD’nin yanlış isimleri bildirmesi nedeniyle iki görevlinin suçsuz oldukları halde yargılandıkları ortaya çıktı.
2013’te biten davada TCDD’nin kusuruna işaret edilmişti
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, Katliamın ardından yapılan soruşturmada makinistler kusursuz bulundu. Ekskavatörü kullanan Mehmet Sait Yılmaz, görüş mesafesi açısından yetersiz bir noktada raylardan geçirdiği için asli kusurlu, Yılmaz’ın bağlı olduğu MÖN İnşaat’tan dört yetkili ise etkili güvenlik önlemi almadıkları için tali kusurlu sayıldı. Beş kişiye ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan dava açıldı. Dava 2013 yılında bitti ve mahkeme TCDD’nin kusuru olabileceğini vurgulayarak suç duyurusunda bulundu.
Katliamdan 10 yıl sonra yeni dava: ‘Yanlış’ sanık
Bozüyük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasına göre trende lokomotiften sonra gelen ‘furgon’ adlı emniyet vagonu bulunmuyordu. İlk vagona yolcu alınmıştı ve ölen tüm yolcular bu vagondaydı. Başsavcılık, TCDD’den sorumluların isimlerini istedi. TCDD, trenin teşkilinde gar müdür yardımcılığına vekalet eden İstasyon Şefi Adem Atik ve Tren Teşkil Memuru Ahmet Yılmaz’ın ismini bildirdi. Bu iki görevliye Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Avukatları Mehmet Ektaş ise mahkemeye dilekçe sunarak, tren teşkil memurlarının trenleri park sahasına veya hareket yoluna çekmekten sorumlu olduğunu, aslında Trenlerin Hazırlanması ve Trafiğine Ait Yönetmelik’i hazırlayanların yargılanması gerektiğini ifade etti. Mahkeme de TCDD’den bilgi isteyip sanıkların rolünü sordu.
TCDD’den 12 Eylül’de verilen yanıtta, “Bu yönetmelik ve tarifenin hazırlanmasında sanıklar; hazırlayan, onaylayan ve uygulamaya koyan kişiler değillerdir” denildi. Ektaş, “TCDD mahkemeye, bu kişilerin yargılanan işle ilgili görevinin olmadığını belirtti. Madem sorumlulukları yoktu, neden isimlerini verdiniz? Gerçek sorumluları yargıdan mı kaçırmaya çalışıyorlar” dedi.