Rantı esas alan iktidar anlayışı, insan hayatını hiçe sayarak ölümlere yol açıyor. 8 Temmuz tarihinde Çorlu’da trenin raydan çıkması nedeniyle resmi rakamlara göre 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin bilirkişi raporunda, ölüme yol açan olayın ihmal ve TCDD’nin ödenek yetersizliği nedeniyle gerçekleştiği ortaya kondu.
Uyarı yapıldı, önlem alınmadı
8 Ekim günü Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan bilirkişi raporunda, menfez ile rayların arasında aşırı yağışlar sonucu boşluk oluşması nedeniyle olayın yaşandığı belirtilerek “hattın 1900'lü yılların başında veya öncesinde yapıldığı düşünülmektedir” denildi. Raporda, olaydan 10 gün önce hazırlanan turne raporunda aşırı yağışların beklendiği ve gerekli tedbirlerin alınması istendiği söylenerek buna rağmen gerekli hat muayenesinin yapılmadığı aktarıldı. Bu durumun olayın meydana gelmesinde bir ihmal ve asli kusur teşkil ettiği eklenen raporda Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım Onarım Şefi Özkan Polat, Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile Köprüler Şefi Çetin Yıldırım asli kusurlu bulundu. 4 kişi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Raporda, makinistlerin hız ihlali yapmadığı ve seri fren yapmaları nedeniyle kayıpların artmasına engel olduğu, herhangi bir kusuru olmadığı da tespit edildi.
Denetim raporları çelişkili
Bilirkişi raporu, olayın merkezinde yer alan menfezin kontrolünün ardından tutulan raporlardaki skandalı da ortaya serdi. Bilirkişi raporunda, 11 Mayıs’ta yapılan kontrole ilişkin şunlar söylendi: “... balast tutucu duvar yapılması gerektiğine dair tespit yapılmasına rağmen bir çalışma yapılmamıştır. Üstelik raporda menfez mecrasının dolu olmadığı belirtilirken ilgili tabloda ‘dolu’ işaretlemesi yapılmıştır.”
Ödenek yetersizliği
Öte yandan, yıllara dayanan özelleştirme politikalarıyla kamu kurumları iş göremez hale getiriliyor. Bu neo-liberal politikanın karşılığı olarak, Çorlu’da ölümler gerçekleşti. TCDD Genel Müdürlüğü 1. Bölge Malzeme Müdürlüğü tarafından hazırlanan ihalede, söz konusu menfezin ihale kapsamı dışında tutulduğu da ortaya çıktı. Aynı zamanda, ihalenin Haziran 2018’de ödenek yetersizliği nedeniyle iptal edildiği öğrenildi.