Kobanê davasının 3. duruşmasının 3. günü Sincan Hapishanesi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Duruşmanın başladığı sırada, ırkçı bir grup ellerinde bayraklarla duruşma salonlarının bulunduğu koridorda HDP aleyhine sloganlar atarak yürüdü. Polisler gruba seyirci kaldı.
İlk olarak duruşmada savunma yapan HDP eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Bircan Yorulmaz, 20 Mayıs tarihinde tahliye talebinde dava eklerinin kendine ulaşmadığını aktaran Yorulmaz, eklerin gönderilmesini istedi. Yorulmaz, “Avukatlarımla savunmama ilişkin yaptığım konuşmada, savunma konuşmalarında farklı nasıl anlatabileceğimi endişe içerisinde sorduğumda tekrardan kaçınılmaz olduğunu anlattılar. Sonuçta toplu dava ve arkadaşlarımla aynı şeyi anlatacaktır. Zira tek bir gerçek var, bu gerçeği anlatmam lazım. 20 Mayıs’taki konuşmalarımı anlatacağım” dedi. Yorulmaz, savunmasının sonunda şunları söyledi:
“Türkiye’nin geleceği yargılanıyor. Tutuklamanın hukuka bir koruma kararına yer alır. Ama günümüzde bir cezalandırma sürecine evrilmektedir. Yurt dışına gidip geldim ama döndüm. Hiçbir zaman yurt dışında yaşamayı düşünmedim. Yurt dışında olanlar yüzünden tutuklu bulunmayı adil bulmuyorum. Tedbir amaçlı olarak tutuklu yargılanma pandemi nedeniyle tam bir cezaya dönüştü. Tahliyemi istiyorum.”
Mahkeme arasında saldırı girişimi
Mahkeme arasında yine sivil faşist grup provokasyon girişiminde bulundu. Irkçı-faşist grup Ermenilere yönelik hakaret içeren ırkçı sözler söyledi. HDP Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin, “Para karşılığında slogan atanlar HDP’yi susturamazsınız. Parayla slogan atanlar bunlar” diyerek gruba tepki gösterdi.
Duruşma salonun önünde slogan atan grup, HDP’li vekillere saldırmak istedi. Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz bu durum üzerine bir polis amiri ile görüşmek istedi.
Polis saldırı girişimini engellemenin dışında gruba seyirci kalmaya devam etti. Provokasyon ve saldırı girişimi mahkemede de sadece tutanaklara geçti.
Daha sonra duruşma, HDP eski Saymanı Zeki Çelik’in savunmasıyla devam etti. Çelik Kobanê’ye IŞİD’in saldırısı üzerine yapılan paylaşımlara değinerek “Ben de bu paylaşımları görmüş ve duyarlı biri olarak yorumsuz bir şekilde paylaştım. Yaşanan vahşete karşı insani tepkimdir. Kaldı ki söz konusu 2014-2015 tarihlerinde YPG henüz Türkiye tarafından ‘terör örgütü’ olarak tanımlanmamıştı. O süre de ayrıca PYD yetkileri Türkiye’deki yetkililerle de görüşmeler yapmıştır. Eğer YPG 2014-2015 yılında terör örgütü sayılsaydı, eşbaşkanları gelip Türkiye’de görüşmeler yapabilir miydi?” diye sordu.
Çelik’in mahkeme heyeti tarafından çapraz sorgusunun ardından avukatı savunma yaptı.
Avukatın ardından duruşma HDP eski Parti Sözcüsü Günay Kubilay’ın savunmasıyla devam ediyor.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı