28’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 2'nci duruşması ikinci gününde devam ediyor. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davanın duruşması Sincan Hapishanesi’nde başladı.
Duruşma öncesinde “bomba araması” olduğu gerekçesiyle avukat ve gazeteciler kapıda bekletildi ve tartışmaların sonucunda içeri alındılar. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, mayıs ayında görülecek duruşmalarına hazırlanmak için mazerette bulunarak, duruşmaya katılmadı.
İkinci gün, KJA eski sözcüsü ve eski milletvekili Ayla Akat Ata'nın savunmasıyla başladı. Kürtçenin Zazaki lehçesi ile savunma yapmak istediğini ama asimilasyon politikalarından dolayı anadilde eğitim görmediklerini belirten Ata bunun için halktan özür dileyerek söze başladı, sonrasında ise reddi hakim taleplerini gerekçelendirdi. Yargının bağımlılığına değinerek anayasanın suistimal edildiğinden söz etti. Mahkeme başkanı tarafından "Bu konuşmayı mecliste yapsaydınız" diye sözü kesilen Akat Ata, reddi hakim talebini şöyle ifade etti:
"İktidarın vermiş olduğu talimatlarla hakkımızda dava açıldığını ve sizlerin, yerinize gelecek hakimlerin objektif bir karar verebileceği konusu olmadığının altını çiziyorum. Burada bulunan hakimlerin her bir üyesini ayrı ayrı reddediyorum."
Akat Ata'dan sonra Diyarbakır eski Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak konuştu. Dinci-faşist iktidarın bu davasının, "HDP'yi Meclis ve siyaset dışına atma davası" olduğunu söyleyen Kışanak reddi hakim taleplerini gerekçelendirdi.
Kürtçe tercüman olmadan talepler alındı
HDP önceki dönem Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Parti Sözcüsü Günay Kubilay, reddi hakim talepleri ve tahliye talebine ilişkin konuştuktan sonra mahkemeye “Anayasa’ya, AİHM’e uymuyorsunuz. Sadece siyasi direktiflerle yürüyen bir mekanizmada size neden güvenelim?” dedi.
HDP Mardin eski Milletvekili Gülser Yıldırım, reddi hakim gerekçelerini Kürtçe açıkladı. Mahkeme salonuna tercüman getirilmediği bahanesiyle Yıldırım’ın savunmaları çevrilmedi.
Anadilinde savunma yapamadığı için sözlerini kısa tutacağını belirten Yıldırım şunları söyledi:
“Kobanê Davası diyorlar ama biz bunu kabul etmiyoruz. Bu Kürt halkının siyasetinin engellenmesinin davasıdır. Bu zulüm tek adam rejiminin zihniyetidir. İnkar üzerine kurulu bir zihniyet. Bu zihniyet devam ettikçe bu sorunlar da devam edecek. Ahlak ve vicdan ve azıcık hakikat arayışı olan varsa mahkum ediliyor. Bugün başlayan bir durum değil, 100 yıllık tarih boyunca bu böyle devam etti. AKP-MHP faşist ittifakı devam ediyor. Onlar bizi nasıl yargılayabilir? İnkar siyasetinin sözcüleri mi bizi yargılayacak? Bütün haklarımız ayaklar altına alınıyor. Bunlar ne dinde ne de imanda var. AKP dini kullanıyor, Müslümanız diyor. Ama bu kadar Müslümanlıkla alakası olmayan şeyler yapıyor.”
Yıldırım’ın konuşmasından sonra söz alan avukatlar, “Duruşma salonunda tercüman bulunmadığından reddi hakim talebinin gerekçelerini anlamadınız. Ama birazdan bu konuda bir karar vereceksiniz. Gerekçelerini duymadığınız bir duruma dair karar vereceksiniz. Kürtçe konuşacak başka arkadaşlarımız da var. Bu nedenle tercümanın bulundurulmasını istiyoruz” dedi.
Kürtçe savunmaya devam
Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nden duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Zeynep Ölbeci de Kürtçe konuştu. Ardından söz alan, yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen Türkçe olarak “Yargılanmaktan kaçmamak için kendi irademle belediye başkanlığını seçtim” dedi.
Önder: “Siyaset yargısallaşmıştır”
HDP eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder de savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“‘Yargı siyasallaşmış’ demek gerçeği açıklamaya yetmiyor bugünün şartlarında söylenmesi gereken şudur: 'Siyaset yargısallaşmıştır'. Dün de öyleydi bugün de öyle.”
Önder savunmasının devamında, bugün Filistin konusunda gösterilen hassasiyet neyse dün Kobanê konusunda gösterilen hassasiyetin aynı olduğunun altını çizdi.
Yarın devam edecek
Mahkeme başkanı duruşmaya yarın saat 09.30’da devam etmek üzere ara verdi.