Kobanê davasında ilk duruşma...

Avukatlar salonu terk etti

Kobanê davası, savunmaya getirilen kısıtlama nedeniyle protestoyla başladı. Duruşmada mahkemeyi protesto eden avukatlar iki kez salonu terk etti. Demirtaş, "128 milyar nerede?" yazılı kağıt gösterdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Nisan 2021
  • 19:28

HDP'nin önceki Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê davası, Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

Duruşma salonunda arbede

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre, izleyicilerin ve avukatların bir kısmının salona yerleşmesinin ardından 60’dan fazla avukattan, duruşmayı izleyici salonundan takip etmeleri istendi. Mahkeme heyetinin salona gelmesinin ardından başlayan duruşmada, mahkeme başkanı dışarıda kalan avukatların salona alınması taleplerine karşılık vermedi. Salonda bulunan avukatlar alkışlarla ve sıralara vurarak bu durumu protesto etti. "Covid nedeniyle alabileceğimiz insan sayısı belli" diyen mahkeme başkanı, kararın "güvenlik ve pandemi nedeniyle" uygulandığını savundu.

Ancak avukatlar savunma hakkının engellendiğini belirterek itirazlarına devam etti. Mahkeme başkanı bunun üzerine cübbesiz kişilerin salondan çıkarılmasını istedi. Bu duruma itiraz eden avukatlara da, "Duruşma düzenini bozanı dışarı alırım" yanıtı verildi. Mahkeme heyetinin tutumu üzerine avukatlar alkışlı protestoda bulunarak, duruşma salonunu terk etti.

Mahkeme heyeti itirazları dikkate almadı

Tüm avukatlar salondan ayrıldıktan sonra mahkeme heyeti yargılamaya devam etti. Savunma olmadan yargılama yapılmayacağı itirazları ise karşılık bulmadı ve yargılanan siyasetçilerin kimlik tespitine başlandı.

Demirtaş’tan alkışlı destek

Avukatlara, SEGBİS ile duruşmaya bağlanan Selahattin Demirtaş da alkışla destek verdi. Avukatların mahkeme heyetini protesto ederek salondan ayrılmasının ardından davanın sanıkları da, kimlik tespiti için sorulan sorulara salonda savunma olmadığı gerekçesiyle yanıt vermedi.

Avukatsız kimlik tespitine itiraz

SEGBİS’le bağlanan ve salonda bulunan HDP’liler de, mahkeme başkanının kimlik tespitine ilişkin sorularını yanıtsız bırakarak şunları söyledi:

Alp Altınörs: CMK hükümleri açıktır. Ben her hususta avukatlarımın yanımda olmasını istiyorum. Aynı şekilde CMK’ya göre müdafii desteği alma hakkım var. Avukatım olmadan kimlik tespitini yapmak istemiyorum.

Ayla Akat: Bu koşullarda sorduğunuz sorulara cevap verebilmem mümkün değil. Şu an Türkiye siyaset tarihinin en önemli davalarından biri görülüyor. Bu dosya savunma makamı yerine oturmadığı için eksik başlamıştır. Yapmanız gereken ikinci sırada olan güvenlik personelinin çıkarılması, oranın savunmaya ayrılmasıdır.

Ayşe Yağcı: Avukatım olmadan kesinlikle sorulara cevap vermeyeceğim.

Berfin Özgü Köse: Avukatlarım olmadan mahkemenin hiçbir aşamasında herhangi bir beyanda bulunmak istemiyorum”

Gülfer Akkaya: Avukatlar alınmadan konuşmak istemiyorum.

Emine Ayna: Avukatların bu salondan gitmesinde mutlaka haklı bir gerekçeleri vardır. Sorularınızın hepsinin cevabı iddianamede var.

Emine Beyza Üstün: Avukatlarım salona alınıncaya kadar sorularınız yanıtsız kalacak. Sizi hukukun ilkelerini uygulamaya devam ediyorum.

Figen Yüksekdağ: Savunma hakkının eksiksiz biçimde yerine getirilmesi gerekiyor. Burası, savunma hakkına riayet edilmemesi yoluyla bu davanın nasıl bir rol oynadığı ve oynayacağının işaretlerini gösterdi. Bu husus konusunda hukuk kurallarında biri de savunma haklarının eksiksiz yerine getirilmesidir. Avukatların salonda hazır bulundurulmasını istiyoruz. Bu şekilde yargılamaya geçilemez. (Yüksekdağ’ın mikrofonu kapatıldı.)

Sebahat Tuncel (Mahkeme salonunda): İyi niyetle gitmez bu iş, hukukla gider. Hukuk hepimizi bağlar. Siz kendi hukukunuza uymuyorsunuz. Benim avukatlarımın burada olması gerekiyor.

Gültan Kışanak: Yüz yüzelik ilkesine riayet edeceksiniz. Ne kimse kimseyi görüyor, ne sizi görüyoruz. Bir de avukatlarımızı salondan çıkardınız. Saray’ın talimatıyla karar verilmiştir. Bu dava taraflı ve bu tiyatroda biz olmayacağız. Hukuk kurallarına uymuyorsunuz. Yüz yüzelik ilkeleri yerine getirilmemiştir. Dava hükme bağlanmıştır, Saray’ın talimatlarıyla hüküm veriyorsunuz. Siz hukuka hukukun temel ilkelerine riayet etmediğiniz sürece sorularınıza cevap vermeyeceğim

Gülser Yıldırım (Kürtçe konuştu, duruşma salonunda bulunan tercüman Türkçe'ye çevirdi): Duruşmayı izliyorum, hukuk namına bir şey görmüyorum. Bu nedenle de sorulara cevap vermek istemiyorum. Bu mahkeme talimatla kurulmuştur, bu nedenle de bu mahkemenin sorularına cevap vermeyeceğim. Kimlik bilgilerim de zaten önünüzde var, bana sormanıza gerek yok.

Günay Kubilay: Ben savunma hakkımı istiyorum. Avukatlarım olmaksızın konuşmayı düşünmüyorum. Avukatımı istiyorum. Kapıları açarsanız hepsi gelecek. Mahkeme başkanı olarak bir prestij sorunu haline getirmeyin.

Mesut Bağcık: Avukatlarım olmadan hiçbir soruya cevap vermeyeceğim.

İbrahim Binici: Avukatlarım olmadan hiçbir sorunuza cevap vermiyorum.

İsmail Şengül: Avukatlarım olmadan hiçbir aşamada sorulan sorulara cevap vermek istemiyorum.

Nazmi Gür: Sizi hukuka davet ediyorum.

Sırrı Süreyya Önder: Avukatlarım olmadan cevap vermeyeceğim.

Mahkeme başkanı mikrofonu kapattırdı

Mahkeme başkanının sanık açıklamaları sırasında "mikrofonu kapatın" demesi üzerine alkışlarla protesto başladı. "Savunma hakkı engellenemez" sloganları atıldı. Sanıklar da mahkeme başkanına sırtlarını döndü.

Avukatlar: Bağımsız savunma koşulları sağlanmazsa dönmeyeceğiz

Duruşmanın görüldüğü salon önünde bir araya gelen avukatların açıklamasını polis engellemek istedi. Yaşanan tartışmanın ardından açıklama yapan Diyarbakır Barosu eski Başkanı Avukat Mehmet Emin Aktar, avukatların savunma görevlerini bağımsızca yapacağı koşullar yaratılmadan duruşma salonuna dönmeyeceklerini belirterek, şunları ifade etti:

“Biz mahkeme başkanından dışarıdaki arkadaşlarımızın alınmasını istedik. Birçok yasal olmayan keyfi gerekçelerle almayacağını söyledi. Almazsa bizim de devam edemeyeceğimizi, çünkü savunma niteliğinin bozulduğunu ve duruşma salonunda kalamayacağımızı ve beyanımızın zapta geçirilmesini istedik. Mahkeme bunu da reddetti. Söz hakkı vermeksizin kimlik tespitine geçmeye başladı. Kimin müdafisi var kimin yok bilmeksizin bunu yapmaya çalıştı. Biz bu hukuksuzluğa ortak olmamak adına içerideki meslektaşlarımızla dışarıya çıktık. Bu davada savunma görevini üstlenen avukatların, tümü bu salonda ya da uygun görülecek başka bir salonda savunma görevlerini bağımsızca yapacağı koşullar yaratılmadığı sürece duruşma salonuna dönmeyeceğiz.”

Demirtaş: Avukatların talebini yerine getirin

HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da kimlik tespitiyle ilgili sorulara yanıt vermedi. Selahattin Demirtaş şunları söyledi:

“Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Avukatların sayısı belliydi. Her bir sanık için 3 avukat olsa da 100’den fazla avukat olacaktı. Mahkeme salonunun kalabalık olacağı önceden belliydi. Bu sorunu çözebilirdiniz. Gerçekten yargılamanın devam etmesini istiyorsanız ara verip bu sorunu çözebilirsiniz. Bilgilerimizi tabii ki mahkemeye vereceğiz. Sormak istediğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz, biz de savunmamızı yapacağız. Yıllardır yargılama yapıyorsunuz. Bizi onlarla karıştırmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eşbaşkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyoruz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargıladınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Bir duruşma salonunda avukatların bulunması gerekir. Yargılama usulen uygun gibi gözüksün istiyorsanız avukatlar girsinler. Ben orada değilim. Yanımda avukat yok, duruşma salonunda avukat yok. Şu anda duruşma salonunda aleyhime bir şey tespit etme şansım yok. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor.”

Selahattin Demirtaş'ın SEGBiS kamerasına gösterdiği kağıtlardan birinin üzerinde de "128 milyar dolar nerede" yazılı olduğu görüldü.

“Size günahımızı bile vermeyiz”

Demirtaş açıklamalarına karşın mahkeme başkanının kimlik tespiti için soru sormasına tepki gösterdi, “Cevap vermeyeceğim. Biz size değil cevap vermek günahımızı bile vermeyiz” dedi.

Selahattin Demirtaş iddianame okunurken de, “Söz talebim tutanağa geçsin, ara karar verilsin” yazılı bir kağıt tuttu.

Avukatlar salona döndü

Duruşmanın başında yer sıkıntısı nedeniyle salona alınmayan avukatlar dahil tüm avukatlar duruşma salonuna geri döndü. Bazı avukatlar ayakta kaldı. Avukatlar salona döndükten bir süre sonra duruşmaya ara verildi.

Duruşma saat 14.00'te tekrar başladı. Avukatlar iddianame okunmadan önce usule ilişkin itirazlarda bulundu, reddi hakim talebinde bulundu. Demirtaş ve Yüksekdağ da SEGBiS ile bağlandıkları cezaevlerinden kameraya “Söz istiyorum” yazılı kağıtlar gösterdi. Ancak mahkeme başkanı iddianamenin okunması talimatını verdi. İddianame okunurken avukatlar ayakta alkışlarla protesto etti. HDP yönetici ve milletvekilleri de bu durumu alkışlarla sıralara vurarak protesto etti.

Avukatlar ikinci kez terk etti

Avukatların bu itirazlarına karşın iddianamenin okunmasına devam edildi. Yaklaşık 20 dakika süren alkışlı protesto sonrası tüm avukatlar ikinci kez salonu terk etti.

İddianamenin okunması tamamlandı

İddianamenin okunmasının ardından söz alan Demirtaş reddi hakim talebine ilişkin yarın konuşacağını belirterek, "Öğleden sonra duruşma salonunda konuşulan hiçbir şeyi duymadım ve bunu anlatmaya çalıştım. Ne tutanağa geçtiniz ne bana söz verdiniz ne de sorunu çözdünüz!" diye tepki gösterdi.

Duruşma 3 Mayıs’a ertelendi

Mahkeme heyeti, Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel’in reddi hakim taleplerini yazılı olarak iletmesine, avukatların reddi hakim taleplerinin geri çevrilmesine ve itiraz yolunun açık olmasına karar vererek duruşmayı 3 Mayıs’a erteledi.

***

1200 avukat savunmayı üstlenecek

200’ün üzerinde avukatın hazır bulunduğu duruşmayı yurt dışından gelen temsilci ve heyetler, kadın ve gençlik örgütleri, STK ve sendika temsilci ve yöneticileri takip etti.

ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDK Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Milletvekili Ahmet Şık da duruşmayı izleyen siyasetçiler arasında yer aldı.

HDP yetkililerinin verdiği bilgiye göre 1200 avukat savunmayı üstlenmek amacıyla dava kapsamında yetki belgesi sundu. Yetki belgesi sunanların dışında çok sayıda avukat da davayı takip edecek. Adalet İçin Hukukçular, Avukat Dayanışması, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Çağdaş Avukatlar Grubu (İstanbul ve İzmir), Demokrasi İçin Hukukçular, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, Toplumsal Hukuk, Sosyal Hukuk, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Özgürlükçü Demokrat Avukatlar gibi hukuk kurumları davayı yakından takip edecek.

İzmir, Diyarbakır, Van, Şırnak, Urfa, Dersim, Hakkari, Ağrı, Bursa, Mardin barolarından başkan ve temsilci düzeyinden davaya katılım sağlanacak ve katılımcı barolar hem destek hem de gözlemci sıfatıyla duruşmalarda yer alacak.

Davaya uluslararası dayanışma

Avrupa Parlamentosu Sosyalistler & Demokratlar Grubu'nda bulunan İsveç Sosyal Demokrat Parti ve İtalya Demokratik Partisi, Avrupa Parlamentosu Avrupa Özgür İttifakı/Yeşiller Grubu'nda bulunan Fransa Halklar ve Bölgeler Dayanışma Partisi ve Galiçya Ulusal Bloku (BNG), İlerici Enternasyonel bileşenlerinden Yunanistan MeRA25 Partisi ve Polonya Sol Parti (Razem), Fransa Sol Parti, Katalonya Cumhuriyetçi Sol Parti, Katalonya Halk Birliği Partisi (CUP), Birleşik Bask Partisi (EH Bildu).

CHP de davayı Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Haydar Hakverdi, Servet Ünsal ve Parti Meclisi’nden Semra Dinçer’in olduğu 4 kişilik heyetle takip ediyor.

Kaynak: Gazete Duvar