Koronavirüs salgını öncesine denk düşen ilk çeyrek GSYH bugün açıklandı. AKP şeflerinin 2018-2019 krizinin “geride kaldığı” iddialarına karşın ilk çeyrek verileri; devletin ve hanehalklarının tüketim harcamalarıyla, büyük oranda kamu bankalarının kredi teşvikleriyle ekonominin büyüdüğüne işaret etti. Ayrıca krizde cari açığı düşürmekle övünen AKP şeflerinin yalanı da ortaya serildi. “Şişirilmiş” büyüme ile ithalat tırmanışa geçerken, ihracat azaldı.
Büyüme beklentilerin altında
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre ekonomi birinci çeyrekte 2019 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 4,5 büyüdü.
Koronavirüs salgınının yarattığı kriz büyüme rakamlarına henüz yansımadı. Zira Mart ayının ortasından sonra ekonomik etkiler su yüzüne çıkmaya başlamıştı. Ayrıca bir önceki yılki kriz nedeniyle küçülmüş olan ekonomiye kıyasla ilk çeyrekte büyüme kaydedildi. Bir önceki döneme kıyasla kaydedilen büyüme ise yüzde 0,6 oldu.
Bu büyüme oranı da beklentilerin altında kaldı. Reuters haber ajansının yaptığı ankete göre ekonomistler birinci çeyrekte ekonominin yüzde 5,4 büyümesini bekliyordu.
Reuters haber ajansının anketine göre ekonomistler Türkiye ekonomisinin bu yıl %0,75 daralmasını bekliyor.
İnşaatta küçülme
Açıklanan verilere göre GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde 2020 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak inşaat sektörü %1,5 daraldı. Büyüyen sektörler ve büyüme oranları ise şu şekilde: Diğer hizmet faaliyetleri %12,1, Bilgi ve iletişim faaliyetleri %10,7, Sanayi %6,2, Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %4,6, Hizmetler %3,4, Tarım %3,0, Gayrimenkul faaliyetleri %2,4, Mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %1,9, Finans ve sigorta faaliyetleri %1,6.
Yatırmlarda düşüş
Devletin nihai tüketim harcamaları ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,2 arttı.
Yerleşik hanehalklarının ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların toplam nihai tüketim harcamaları da %5,1 yükseldi.
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %1,4 azaldı.
İthalat arttı, ihracat azaldı
2018-2019 krizindeki kısmi toparlanma ekonominin ithalat bağımlılığını tekrar su yüzüne çıkardı. İthalatta yüzde 22,1’lik artış kaydedildi. Buna karşın ihracat yüzde 1 azaldı.
Burjuva ekonomistler bile ekonomideki büyümenin sorunlarını değerlendirdi ve 2018-19 krizinin geride kalmadığının altını çizdi.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, ekonomistlerin değerlendirmeleri şöyle:
“Tüketim bazlı, yatırım yapılmamış, ihracat düşmüş”
Ekonomist Mahfi Eğilmez, bugün bloguna yazdığı makalede bu konuyla ilgili olarak şu ifadeyi kullandı:
“Harcamalar açısından baktığımızda GSYH içinde en büyük paya sahip iki kalem olan yerleşik hane halkının tüketimi ve devletin nihai tüketim harcamaları kalemlerindeki yüksek büyüme oranları dikkati çekiyor. Buna karşılık iki önemli kalem; gayrı safi sabit sermaye oluşumu (yatırım harcamaları) ve ihracat geçen yılın ilk çeyreğine göre küçülmüş bulunuyor.
“Demek ki Türkiye, ilk çeyrekte yatırım ve ihracat açısından küçülürken tüketim harcamalarını artırmak yoluyla büyümüştür. Bir başka ifadeyle ilk çeyrek büyümesi tümüyle tüketim bazlı olmuş, yatırım yapılmamış, ihracat geriye düşmüştür.”
“Ne yatırım ne demokrasi”
Ekonomist Uğur Gürses ise yatırımların üst üste 7 çeyrektir düştüğüne dair verileri alıntılayarak Twitter’dan şu yorumu yaptı:
“Bakan Albayrak ne diyordu? ‘Dünyada en çok yatırım çeken ülkenin hangi ülke olduğunu biliyorum ama bu ülkede demokrasi yok. Türkiye yaşanan bütün bu süreçlere rağmen dünyada bu açıdan da pozitif ayrışan bir ülke.’
“Haklı; ikisi de yok. Ne demokrasi ne de yatırım var.”
“2018 krizi bitmiş değil”
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Twitter'dan yaptığı değerlendirmede gelen bu büyüme rakamının 2018 kur krizinden sonra rahat bir nefes aldırması dolayısıyla önemli olduğunu, ancak krizin henüz sona ermediğini söyledi:
“2019'un son çeyreği ve 2020'nin ilk çeyreğindeki hızlı büyümeye rağmen özel sektör yatırımlarının negatif olduğunu, işsizliğin de düşmediğini görüyoruz. Büyümeyi kamu harcamaları ve özel tüketim sürüklüyor.
“Bu harcamaları karşılayacak kaynağı da yaratmıyoruz, dış açık yine hızla artıyor. Zaten iler tutar tarafı olmayan yeni ekonomi programının en tutarsız yanlarından biri büyümenin artıp cari açığın düşeceğini öngörmesiydi.”
Büyümenin özel tüketim ve kamu harcamalarıyla gerçekleştiğini belirten Gürkaynak, Türkiye ekonomisinin dış kaynak ihtiyacına dikkati çekti.