Erdoğan ve AKP’si kendi bekası uğruna tırmandırdığı “içeride ve dışarıda savaş” politikalarıyla Türkiye kapitalizminin çok yönlü krizini yıllar içerisine adım adım derinleştirdi.
Bu politikalarını demagoji ve manipülasyonlarla gerekçelendiren AKP şefleri “dış mihraklar ülkemize savaş açtı” derken, "bugünlerde de şahlanıyoruz, toparlanıyoruz, uçuyoruz" gibi söylemler öne sürüyor. Oysa; dış politika, siyaset, ekonomi, eğitim, kültür gibi pek çok alanda kendisini gösteren çok yönlü krizde AKP iktidarı, yıllar içinde adım adım ülkeyi çöküşün eşiğine getirmiş bulunuyor.
Ekonomi alanındaki tablo, AKP şeflerinin yalan, demagoji ve manipülasyonlarına rağmen, göstergelere de açık bir şekilde yansıyor. Rejim, ekonomi yönetiminde “istifalar”la bugün görüntüyü kurtarmaya çabalasa da; son yıllarda tırmanışa geçen borçlar, bütçe açıkları, döviz kuruyla, yüksek seyreden işsizlik ve enflasyonla, dolar bazında dibe vuran milli gelirle Türkiye kapitalizmi ekonomik çöküşün eşiğinde bulunuyor.
“Bu 9 grafiğin ortak noktası ne?”
Dünya yazarı İsmet Özkul, “Bu 9 grafiğin ortak noktası ne?” başlıklı bugünkü yazısında bu ekonomik göstergelere yer verdi. Mevcut durumun kötü olduğuna dikkat çeken Özkul, 2013, 2015 ve 2018 yıllarının bozulma basamakları olduğuna işaret ediyor. “Bu tarihlerin otoriterleşme sürecinin de merdiven basamağı yıllar olması sadece bir tesadüf mü?” diye sonlanan yazı şöyle:
“Sayfada ekonominin, 2006 sonundan bu yana seyrini ve mevcut durumunu yansıtan 9 grafik görüyorsunuz. Kurlar, dış borçlar ve döviz rezervi grafikleri dış ekonomik risklerin seyrini, bütçe ve faiz gideri grafikleri maliye cephesindeki durumu, reel sektör öz kaynak oranı grafiği gidişattan şirketlerin nasıl etkilendiğini, işsizlik, enflasyon ve kişi başına gelir grafikleri de bunların vatandaşa yansımasının nasıl olduğunu gösteriyor.
“Ekonominin 4 cepheden durumunu ve gidişatını sergileyen bu grafiklerin ortak bir mesajı var. Bu mesaj, ekonomi yönetiminin iki temel figürünün, garip ama Türkiye için olağan bir şekilde değiştirilmesiyle alevlenen “Bu ekonomi nasıl düzelir?” sorusunun yanıtı açısından da anlamlı.
“9 grafiğin 9’u da mevcut durumun kötü olduğunu söylüyor. Grafiklerin seyrine baktığımızda ise 2013, 2015 ve 2018 yıllarının bozulmanın başlaması ve hızlanmasındaki ortak dönüm noktaları olduğunu görüyoruz. Bu tarihlerin otoriterleşme sürecinin de merdiven basamağı yıllar olması sadece bir tesadüf mü?”