İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından bugün 378’incisi düzenlenen F Oturması eyleminde ağır hasta mahpus Abdullah Turan’ın serbest bırakılması istendi.
İHD önünde gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasını Meryem Bars okudu.
Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre 2015 yılında 373 mahpusun hapishanede yaşamını yitirdiği hatırlatılarak başlayan açıklamada sonraki 4 yılda hapishanelerdeki insan sayısının arttığı ve mahpusların sağlığa erişiminde ciddi sorunlar yaşandığı belirtildi.
“Personel ve imkan yetersizliği” gerekçelerine son verilerek mahpusların tedavilerinin gerektiği şekilde devlet tarafından sağlanması gerektiği ifade edildi.
Boynundan aşağısı felçli
Açıklamanın devamında ise boynundan aşağısı felç olan ağır hasta mahpus Abdullah Turan'ın durumu hakkında şu bilgiler verildi: “Abdullah Turan; Trabzon Beşikdüzü Hapishanesi'nde tecrite karşı açlık grevi sürecinde yaşamına son verme eylemi yapan politik bir mahpustur ve bu eylem sonrasında Turan'ın boynundan aşağısı felç olmuştur.
Turan, yaralanmasının ardından Trabzon'daki Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılmış ancak geçirdiği beyin travması nedeniyle hastanedeki, ilk 10 gününü hatırlayamamaktadır. Anlatımına göre; Sonrasında, istihbarattan ve TEM den polisler gelip ‘beni arkadaşlarım attı’ biçiminde ifade vermeye zorlanmış, baskı uygulanmış ve tehdit edilmiş. Boynundan aşağısı felç olduğu için, bu sırada sürekli kafasına vurmuşlar.
Gardiyanların ve onunla ilgilenen sağlık personelinin kötü muamele ve işkencesiyle birlikte, Trabzon Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 50 gün kalmış. Sonra da güya tedavi amacıyla Metris R Tipi Hapishanesine getirilmiş.”
Vücut fonksiyonları neredeyse tamamen iflas etmiş
Metris R Tipi Hapishanesi’nde Abdullah Turan'la görüşen avukatın şu aktarımı paylaşıldı: “Turan, kıpırtısız biçimde yatıyor, Vücut fonksiyonları neredeyse tamamen iflas etmiş. Vücudunda sürekli yatmaktan ötürü açık yaralar oluşmuş bu nedenle sürekli acı çekiyor. Akciğerleri zarar görmüş bu nedenle nefes almakta zorluk çekiyor, hapşırması dahi kendisi için ölümcül derecede riskli bir hal almış. Arkadaşları 5-10 dakikada bir yastığın pozisyonunu değiştirerek Turan'ı rahatlatmaya çalışıyorlarmış. Açık yaraları olmasına rağmen hastabakıcılar günde sadece bir sefer pansuman yapıyorlarmış. Her gün fizik tedavi uygulaması gerektiği söylenmiş ama o güne kadar hiç fizik tedavi uygulanmamış.”
Kıpırdayamayacak durumda olan Turan’ın suyu bile hortum ile içtiği, acı çektiği için avukat görüşünü kısa sürede sonlandırdığı belirtilerek “Bu işkenceye derhal son verilmeli ve Abdullah Turan serbest bırakılmalıdır” ifadeleriyle açıklama sonlandırıldı.
Eylemde “Abdullah Turan serbest bırakılsın!”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın!”, “Tedavi haktır engellenemez!” sloganları atıldı.