İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından her Cumartesi yapılan F Oturması eyleminde, bu hafta hasta tutsak Soydan Akay’ın durumuna dikkat çekildi.
Açıklamada ilk olarak 18 Haziran’da Urfa 2 No’lu T Tipi’nde kalp krizi geçiren Y.E isimli mahpusun yaşamını yitirdiği belirtildi. Hapishane koşulları nedeniyle kapasitesinin iki üç katı dolu olan koğuşlarda en basit hijyen ve temizlik olmamasından kaynaklı mahpusların yeni hastalıklara yakalandığı ve hayati risklerin oluştuğu ifade edildi.
Kendi başına ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak durumda olan mahpusların tek kişilik hücrelere kapatıldığı, ailesinden çok uzak hapishanelere sürgün edildiği aktarıldı.
10 hapishane arasında sürgün edildi
İHD tarafından tespit edilebilen 500’e yakın hasta mahpustan biri olan Soydan Akay’ın da ciddi sağlık sorunları yaşadığı belirtildi.
26 yıldır tutsak olan Akay’ın ağır bir tecrit ile de karşı karşıya kaldığı söylenerek yaşadığı sürgünlere ilişkin şu bilgiler verildi: “Soydan Akay, 1971 Muş (Varto) doğumludur. 1993 yılında yoğun işkencelerle geçen gözaltı süresinden sonra tutuklanarak İzmir/Buca Hapishanesine götürülür. Aydın, Aydın/Nazilli, İzmir/Kırıklar ve kısa bir süre Siirt’te kaldıktan sonra Diyarbakır D Tipi Hapishanesine arkasından önce Silivri 9 Nolu L Tipi’ne sonra 5 Nolu L Tipi Kapalı hapishanelerine sevk edilmiştir. 2017 yılında Maltepe 1 Nolu L Tipi’ne sevk edilen Soydan Akay, burada yaklaşık bir yıl kaldıktan sonra bir kez daha Silivri 9 Nolu L Tipi Kapalı Hapishansi’ne götürülmüş olup o tarihten bu yana (Nisan 2018) tek kişilik hücrede tutulmaktadır.”
Ağır tecrit altında tutuluyor
Akay’ın diğer tutsaklarla görüşmesinin engellendiği, dilekçelerine yanıt dahi verilmediği, spor faaliyetlerinin kısıtlandığı ve mektuplarının verilmediği belirten açıklamada, sağlık durumu hakkında ise şu bilgiler paylaşıldı:
“Hepatit B, kalp ritim bozukluğu, iltihaplı eklem romatizması ve böbreklerde çok sık taş oluşması rahatsızlıkları yaşayan Soydan Akay’a, 2018 yılında gittiği Okmeydanı Eğitim Araşt. Hastanesi tarafından prostat kanseri tanısı konmuştur. Kendisine iki seçenek gösterilmiş, ya hemen ameliyat olacağı ya da ışın tedavisi uygulanacağı. Kesin karar için uzun bir süre geçtikten sonra nihayet ışın tedavisine karar verilmiş bunun için (iki ilaçtan oluşan) hormon tedavisine geçen ay başlanmıştır. Aileye verilen bilgiye göre Eylül ayında hastaneye yatırılacak olan mahpus, oldukça zor bir süreç yaşamakta; sürekli tedavi ve kontrolleri aksatılmaktadır.”
Son olarak Akay’a uygulanan tecritin son bulması tedavisinin uygun koşullarda yapılması ve onunla birlikte tüm hasta mahpusların serbest bırakılması talebiyle açıklama sonlandırıldı.
Akay’ın yeğeni Kıvılcım Akay da açıklamanın ardından söz alarak amcasının cezaevine girmesinin üzerinden geçen 26 yılda değişen hiçbir şey olmadığını ifade etti. Hasta mahpusların sesini duyurmaya devam edeceklerini belirterek herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.
Eylem “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın!”, “Soydan Akay serbest bırakılsın!”, “Tecrit işkencesine son!” ve “Tedavi haktır engellenemez!” sloganlarıyla sona erdi.