İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından hasta mahpuslar için her Cumartesi gerçekleştirilen eylem 383. haftasında devam etti.
Galatasaray Meydanı’ndaki yasak nedeniyle dernek binası önünde yapılan eylemde basın açıklamasını Hatice Onaran okudu.
“İşkence, hakareti kötü muamele, sağlık erişim hakkı, iletişim yasakları, hücre cezaları, ayakta sayımın dayatılması ve benzeri birçok insanlık dışı uygulama ile hapishanelerde mahpusların düşünce ve inançlarından yalıtılarak iradeleri de teslim alınmaya çalışılıyor” ifadeleriyle başlayan açıklamada tutsakların bilinçli bir şekilde ölüme gönderildiği belirtilerek son olarak kanser hastası olan Muhsin Kızılkan’ın 24 Temmuz’da yaşamını yitirdiği söylendi.
26 yıldır hapiste, hastaneye götürülmüyor
Açıklamanın devamında ise 54 yaşındaki hasta mahpus Abdulkahar Aksoy hakkında bilgi verildi. 1993 yılının Kasım ayında İzmir'de gözaltına alındıktan sonra aylarca işkence görüp, sonrasında yargılandığı DGM tarafından 36 yıl hapis cezasına çarptırılan Aksoy’un 26 yıldır kesintisiz şekilde hapiste tutulduğu belirtildi.
Kürtçe konuşmanın yasaklanması nedeniyle yıllarca yaşlı annesi ile konuşturulmayan Aksoy’un annesinin cenazesine katılmasına dahi izin verilmediği aktarıldı.
Yedi ayrı hapishaneye sürgün edilen Aksoy’un çeşitli hastalıklara yakalandığı belirtilerek yaşadığı sağlık sorunlarına ilişkin ise şu bilgiler verildi: “Aksoy'un şu anda insüline bağlı ağır diyabet, hipertansiyon, KOAH ve Amfizem, bel fıtığı, mide, bağırsak rahatsızlığı, baş dönmesi, boyunda şiddetli ağrı gibi birçok hastalığı bulunmaktadır. Ayrıca OHAL ilanı sonrasında 14 mahpuslar birlikte İzmir-Kırıklar F Tipi Hapishanesinden Ödemiş T Tipi Hapishanesine gönderildiği sırada gördüğü işkenceden dolayı yaşadığı rahatsızlıkları da hala devam etmektedir.”
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin verdiği ‘Cezaevinde tek başına kalamaz’ raporuna rağmen Aksoy’un ağır şartlar altında cezaevinde tutulmaya devam edildiği söylenen açıklamada bu durumun her gün ölümcül bir hal aldığı vurgulandı.
Hastaneye götürülmeyen Aksoy’un ölüme terk edildiği ifade edilerek “Ağır diyabet hastalığının tedavi edilmemesinin neticesinde görmede bozukluk, aşırı kilo kaybı ve en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamada zorluk çekmektedir” denildi.
Basın açıklaması “Abdulkahar Aksoy ve diğer bütün hasta mahpusların serbest bırakılması, yaşam hakkının korunması, tedavi hakkının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve hapishane koşullarının düzeltilmesi” talepleri sıralanarak sonlandırıldı.
Eylem ise “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın!”, “Abdulkahar Aksoy serbest bırakılsın!”, “Tedavi haktır engellenemez!” sloganlarıyla sona erdi.