Uzunca bir süredir Lufthansa tarafından satışı gündeme getirilen LSG Sky Chefs’te belirsizlik sürüyor. LSG işçileri belirsizliklerle dolu bu yıpratıcı sürece karşı, çeşitli eylem ve etkinliklerle tepkilerini ortaya koymaya devam ediyorlar.
En son 19 Ağustos’ta Lufthansa merkezi önünde düzenlenen bir eylemde topladıkları 14.000 imzayı teslim eden LSG işçileri, 3 Eylül Salı günü de Wiesbaden’deki Hessen Eyalet Parlamentosu önünde bir eylem gerçekleştirdiler.
İşçiler, Eyalet Parlamentosu’nda Lufthansa şefleri ile milletvekilleri arasında yapılacak toplantıyı protesto etmek için toplandılar. Saat 18.00‘da parlamento binası önünde toplanan yaklaşık 150 işçi ve dostları, yapılan toplantıyı pankartlar, dövizler, sloganlar, ıslıklar ve düdük sesleriyle protesto ettiler.
Parlamento binası önünde yapılan kısa süreli bir protestonun ardından, buraya yakın bir yerde bulunan ve görüşmenin gerçekleştirildiği asıl binanın önüne doğru bir yürüyüş gerçekleştirildi. Sloganlar ve düdük sesleri eşliğinde yapılan yürüyüşün ardından görüşmenin olduğu binanın önünde bir miting yapıldı.
Binanın önüne varıldığında toplantıda olan birkaç Lufthansa şefi dışarı çıkarak, işçilere su ikram ettiler. Bu su “jesti” işçiler tarafından tebessüm ile karşılandı ve çoğu işçi almaktan imtina etti.
Ardından ver.di ve AGIL sendikaları, işçi temsilcileri ve bazı işçilerin söz aldığı konuşmalar yapıldı. Özellikle ver.di adına yapılan konuşmalarda her zamanki gibi esasa ilişkin bir şey söylenmezken, Lufthansa’dan satıştan vazgeçmesi için ricada bulunmanın ötesine geçilmedi. En öfkeli ve en kararlı konuşmaları işçiler gerçekleştirdiler. 28 yıldır LSG’de çalışan bir Türkiyeli işçi mücadele etmeden ve mücadeleyi büyütmeden hiçbir hakkın kazanılamayacağını ifade ederek, Bertolt Brecht’in “Mücadele eden kaybedebilir ama etmeyen zaten kaybetmiştir!” sözünü hatırlattı. Bu konuşma işçiler tarafından yoğun alkışla karşılandı.
Eyleme NGG sendikası da destek verirken, gelen temsilci kısa bir konuşma yaptı. LSG sadece Almanya’da değil, dünya çapında bir firma ve dünyanın onlarca ülkesinde çalışanı bulunuyor. Amerika’daki LSG işçilerini temsilen gelen bir sendikacı kadın da eylemde bir konuşma yaptı. Konuşmasında yaşanan sorunların ortaklığına değinirken, mücadelenin de ortak ve uluslararası boyutta olması gerektiğine vurgu yaptı. Mücadelenin uluslararası boyuta taşınması son derece önemli ve bu anlamda Amerika’dan bir temsilcinin gelmesi oldukça anlamlı oldu. Konuşma, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganıyla karşılandı.
Konuşmaların ardından önümüzdeki günlerin eylem programına ilişkin duyurular yapıldı. Buna göre 5 Eylül Perşembe günü LSG işçileri adına uluslararası delegasyonların katılacağı bir toplantı yapılacak. Önümüzdeki pazartesi günü ise havaalanının genişletilmesine karşı çevre inisiyatifinin her hafta yaptığı eyleme katılınacak.
BİR-KAR çalışanları eyleme, üç talebin yazılı olduğu, “LSG işçilerinin talepleri kabul edilsin!” başlığı taşıyan bir dövizle katılırken, “Grev-şimdi!” pankartı ile KPD/ wiederaufbau ve ATİK de eyleme destek veren kurumlar oldular.
Bu eylem, LSG işçilerinin işyeri ve havaalanı dışındaki ilk eylemi olması bakımından oldukça olumlu bir adımdı. İşçilerin moral ve motivasyonunu yükselten bir rol oynadı. LSG işçileri; sendika bürokrasisinin pasif, kötümser, işçiye güvenmeyen ve mücadeleyle kazanma azminden uzak tutumlarına takılmadan, tabandan örgütlülüğünü, mücadelesini ve sınıf bilincini geliştirdiği oranda bugünü ve yarını kazanmaya daha yakın olacaktır. Ve işçilerden gasp edilmiş bir mevzi olan sendikalar ancak o zaman emeğin hakkını savunan gerçek bir araca dönüşebilecekler.
Kızıl Bayrak / Frankfurt