LSG işçilerinin kendi inisiyatifleriyle başlatmış oldukları direnişe bu hafta yeni bir bölümün işçileri de katıldı. Sıcak mutfak dediğimiz bölüm çalışanlarından bazı işçiler, süregelen direnişi ileriye taşıyabilmek için direnişe geçip haklı talepleri için biz de varız dediler.
Önemli bir yer tutan bu bölümde çalışan arkadaşların böylesine önemli bir direnişe katılımları önemli olduğu kadar anlamlı da oldu. Söz konusu bölümdeki işçileri harekete geçirmek çok zor gibi görünüyordu. Sınıf bilinçli işçiler olarak hep zor olana taliptik. Zoru başarmak bu olmalı ve bu başarının haklı sevincini haykırmak sanırım en doğal hakkımız.
Ayrıca bu bölümde telefonla çağrı (Abruf) sistemiyle çalışmakta olan bir işçi arkadaşın duyarlı ve anlamlı tutumuna değinmek istiyorum. Abruf sisteminin haksızlıklarına uğramaması için kendisinden işe devam etmesini ve işi bırakmamasını istedik. Fakat işçi arkadaşımız “Ben gönüllü olarak bu direnişe katılmak istiyorum. Haklı taleplerimiz için, işyerimi, işimi kaybetmemek ve sömürülmemek için ben de varım” diyerek, emekçiler adına gurur verici bir tutum sergiledi. Bu vesileyle bir kez daha LSG’deki tüm işçi ve emekçileri bu duyarlılığı göstermeye davet ediyorum. Kapitalizmin yarattığı kirlilikten boğulmamak, derin bir nefes alabilmek için işçi ve emekçilerin yürümeleri gereken tek yol mücadele ve direniştir.
Daha önce de belirttiğim gibi, direnişte ön saflarda yer alabileceklerini düşünmüş olduğumuz arkadaşlardan kimileri, bizleri bir o kadar hayal kırıklığına uğrattılar. Onların bu tutumu biz LSG işçilerine hak etmediğimiz bir burukluk yaşattı. Emeğin çarçur edildiği bu çürümüş düzende bir kez daha anladım ki, bu hayatta yaşam bulmak için sözle değil, eylemle var olacaksın.
Büyük sözlerin sahibi olan sol gelenekten yetişip geldiklerini böbürlenerek anlatan o işçi arkadaşlarımıza sormak istiyorum. Emek adına böylesi haklı bir direnişte neredesiniz? Açıkçası akla durgunluk veren duygular içerisindeyim. Ya ben solculuğun, sol geleneğin ne olduğunu kavrayamamışım veya birileri bana bu solculuğun ne olduğunu anlatsın lütfen.
İşçi ve emekçiler adına direnişin coşkusunu yaşamış olduğumuz kadar direnmeyenlerin hüsranını da yaşamış olmakla birlikte, öfkemizi de haykırmadan geçemiyoruz. Yolu emekten yana gecen yoldaşların öfkemizle, hüsran ve direniş coşkumuzla bizi anlayabileceklerini umut ederek yaşamakta olduğumuz zorlu süreci paylaşmış oluyoruz. Sürçü lisan eylediysek de siz sevgili yoldaşlarımızın yüreğinde affola.
Direnişin sesiyle LSG’de üretimin yavaşladığı aşikar. Fabrikanın büyük şefi (Betriebsleiter) ve bölüm şefi (Gruppenleiter) hafta başından beridir aşağıda işçilerin aksattıkları işi yetiştirmek için büyük bir çabayla çalışıyorlar. Uçaklara yemek götürmek LSG’de büyük şeflere kaldı.
Ayrıca Lufthansa uçakları yemeksiz uçtukları için, Lufthansa patronları eylem uzar düşüncesiyle önlem alma planları yapmaktan geri kalmıyorlar. Şu anki planları yemekleri paketleyip yolculara dağıtmak veya 50 avroluk Gutschein (yemek kuponu) vermek. Böylesi hazırlıklar içinde olan Lufthansa patronları bakalım daha nasıl planlarla karşımıza çıkacaklar.
LSG işçileri olarak işyerlerimizi kaybetmemek adına kendi inisiyatifimizle başlattığımız bu direnişi daha da büyütmek için tüm LSG işçilerini duyarlı olmaya çağırıyoruz. Ve dışarıdan bize destek veren, başta Bir-Kar olmak üzere tüm kurumlara, dost ve yoldaşlara yürekten teşekkür ediyoruz.
Frankfurt LSG’den bir işçi