Alman havayolları tekeli Lufthansa kendisine bağlı Catering firması olan LSG Sky Chefs’i satacağını ilan etmişti. Bu satış kararı, başta Frankfurt olmak üzere, ülke çapında firmada çalışan binlerce işçinin kazanılmış haklarına, iş güvencesine ve dahası onların geleceğine yönelik ciddi bir saldırı anlamına geliyordu.
İşçiler cephesinde öteden beri süregelen tepkiler, özellikle satış kararından sonra güçlenmeye başladı. Saldırıya karşı bir şeyler yapma eğilimi gittikçe gelişti. Bıçak kemiğe dayandıkça, öncü bazı işçilerin çabaları ve dışarıdan da sınıf devrimcilerinin desteğiyle bu mücadele bugün fiili grev düzeyinde bir direnişe dönüşmüş bulunuyor.
LSG işçilerinin örgütlü bir tarzda hasta raporu alarak işe gitmeme ve gidenlerin de işi olabildiğine yavaşlatma şeklinde başlattıkları direniş yaklaşık bir ayı doldurdu. Tamamen işçilerin inisiyatifiyle ve tabandan gelişen bu fiili ve meşru direniş bugünlerde Lufthansa tekelini epeyce zorlamışa benziyor. Uçuşların en yoğun olduğu yaz sezonu olması eylemin etkisini daha da arttıran bir rol oynuyor.
Lufthansa eylemi görmezden gelirken, perde arkasında ise gittikçe gelişen direnişi kırmak için türlü dalaverelere başvuruyor. Lufthansa’nın bazı iç seferlerini iptal ederek yolcuları ICE (Hızlı tren) ile gönderme veya Frankfurt havaalanının işletmeci firması olan Fraport’tan takviye işçi getirme gibi uygulamalara gidiyor.
Fakat kendi koydukları iş kanunlarını bile hiçe sayarak başvurdukları bu palyatif çözümler uzun vadede Lufthansa’yı kurtaramayacaktır. Zira başlatılan eylemlilik süreci LSG işçisinin kendine olan güvenini arttırmış, işçiler arasındaki yapay ayrımları nispeten kırmış, işçilerin sınıf çıkarları temelinde birliğini geliştirmiştir. Şayet kırılmaya yol açan herhangi olumsuz bir gelişme olmazsa LSG işçisinin eli bundan sonra da onların yakalarında olmaya devam edecektir.
LSG’deki süreçte başından beri işçilerin yanında olan BİR-KAR (İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu), gelişmelere bağlı olarak defalarca yaptığı gibi, 5 Ağustos günü, LSG’nin Frankfurt’taki işletmesinde bir kez daha bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. Bildiri dağıtımına KPD-Wiederaufbau’dan dostlar da destek verdiler. Viyolonsel müziği eşliğinde yapılan dağıtıma işçiler yoğun ilgi gösterdiler. Bir ara çalınan 1 Mayıs marşına bazı Türkiyeli işçiler de eşlik ettiler. “Şimdi-grev!” pankartı ve sözlü propaganda eşliğinde yapılan dağıtım adeta küçük bir mitinge dönüştü.
LSG’deki direnişi selamlayan, sendikayı direnişi büyütmeye ve katılmayan işçileri de direnişi desteklemeye çağıran, işçilerin bundan sonra ne yapması gerektiğini ve ileri sürülmesi gereken talepleri içeren 500 bildiri kısa sürede tükendi. Dağıtım esnasında bazı işçilerle gelişmeler üzerine kısa sohbetler etme olanağı da yakalandı. Bildiri dağıtımı işçilerin moral ve motivasyonunu arttıran bir rol oynadı.
Öte yandan, 33 yıllık bir LSG işçisi olan Juan Ballestero, kendisine yönelik psikolojik ve maddi baskılardan ve uygulanan mobbingden dolayı depresyona girmiş ve geçtiğimiz nisan ayında yaşamına son vermişti. Ballestero’nun eşi, kocasının katili olan Lufthansa’ya karşı dava açmış ve hukuk mücadelesi başlatmış bulunuyor. BİR-KAR’ın girişimiyle kurulmuş olan Ballestero ile Dayanışma Komitesi’nin çabaları bu mücadelenin başlatılmasında önemli bir rol oynadı. LSG’deki mücadelenin önemli bir parçası olan söz konusu davayla dayanışmaya dönük çabalar da son derece önemlidir.
LSG’deki süreç gittikçe tırmanmakta ve yaşanan fiili ve meşru direniş gittikçe görünür hale gelmektedir. Yaşanan saldırı ve buna karşı gelişen direnişin, diğer kentlere, havaalanlarında çalışan diğer işçilere, işçi sınıfının diğer bölüklerine ve tüm kamuoyuna duyurulması önemli bir yerde durmaktadır. Bunun sorumluluğunu en başta duyacak olanlar ise, yerlisi ve göçmeniyle sınıf devrimcileridir.
LSG’deki durumun nasıl bir seyir izleyeceği muhtemelen yaz sezonundan sonra açıklığa kavuşacaktır. Fakat şimdiden kesin olan bir şey var. O da sonucu belirlemede LSG işçisinin örgütlülüğü, sınıfsal çıkarları temelinde birliği ve ortaya koyacağı eylem kapasitesinin oynayacağı belirleyici roldür.
Kızıl Bayrak / Frankfurt