Daha önce çeşitli bahanelerle ve “iş güvenliği” karşılığında işçilerin kazanılmış haklarını gasp eden LSG yönetimi, bununla yetinmeyip, yakın zamanda firmanın satılacağını ilan ederek saldırıyı bir üst boyuta taşıdı.
Bu yeni gelişme, işyerlerini ve kazanılmış haklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan LSG işçisinde tedirginlikle birlikte mücadele arayışlarını da arttırmış bulunuyor.
19 Haziran Çarşamba günü bir piknikte buluşan işçiler sorunlarını konuştular. Pikniğe öncü ve duyarlı işçilerin yanı sıra BİR-KAR, MLPD, KPD/Wiederaufbau temsilcileri ile Hessen parlamentosundan bir Die Linke milletvekili ve yakın zamanda intihar eden LSG işçisi Juan Ballestero’nun eşi ve kızı da katıldılar.
Topluca yapılan sohbette, katılan siyasal yapılar adına yapılan konuşmalarda ortak vurgu, işçilerin tabanda birliğinin ve mücadelesinin belirleyici olduğu yönündeydi.
Özellikle Bir-Kar İşçi Komisyonu adına yapılan konuşmada daha fazla beklemeden ve zaman kaybetmeden harekete geçmenin ve eylemsel bir tepki ortaya koymanın vaktinin geldiğine vurgu yapıldı. Mesela birkaç saatliğine de olsa iş durdurmak, böylece işçinin birliğini ve tepkisini göstermenin önemli olduğunu, bunun için şartların olgunlaştığını, bu açıdan öncü işçilere ve önemli görevler düştüğü dile getirildi. Dışarıdan desteklerin de ancak bu koşullarda anlam kazanacağını ve dahası şimdiye kadar atıl durumda kalan sendikanın da ancak işçilerin tabandan baskısı sonucu harekete geçmeye zorlanacağı ifade edildi.
Bu tür momentlerde bir adım öne çıkmanın önemine vurgu yapılarak, BİR-KAR’ın uzunca bir zamandır olduğu gibi, bundan sonra da LSG işçisinin yanında olmaya devam edeceği ifade edildi.
İşyeri temsilcileri ve işçiler tarafından yapılan konuşmalarda da işçiler arasındaki çeşitli ayrımların ve güvensizliğin bir yana bırakılarak, saldırılara birlikte karşı koymanın önemli olduğu vurgulandı.
Yapılan konuşmaların ortak noktalarından biri de işçilerin sadece kendileri için değil, çocukları, gelecekleri, diğer emekçiler ve bölge işçi ve emekçileri için de sorumluluk hissetmeleri gerektiği yönündeydi. LSG’de yaşananların, sermaye sınıfının artarak devam genel saldırılarının bir yansıması olduğu ve buna karşı mücadelenin de ulusal hiçbir ayrım gözetmeden enternasyonalist bir bakışla ele alınması gerektiği vurgulandı.
Kısa bir konuşma yapan Die Linke milletvekili ise LSG’deki süreci takip ettiklerini, karşı karşıya kalınan sosyal yıkımın farkında olduklarını ve işçilerin yanında olduklarını belirtti.
Sohbet, piknikte bile bir araya gelmenin önemli olduğu, bu tür sosyal kaynaşmaya hizmet eden etkinliklerin arttırılması gerektiği ve işçilerin kaybedecek bir şeylerinin olmadığı, geride en azından bir mücadele deneyimi ve geleneğinin bırakılmasının önemli olduğu vurgulanarak bitirildi.
İşçilerde, tedirginliğin yanı sıra, genel olarak bir mücadele etme eğiliminin de olduğu gözlendi.
Piknik, 24 Haziran’da yapılacak işyeri toplantısına iyi bir hazırlıkla katılmak gerektiği yönlü çağrı ve Die Linke’nin, önümüzdeki Cuma günü işletmenin önünde bir bildiri dağıtımı yapacağı duyurusuyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Frankfurt