Lufthansa’ya bağlı catering firması olan LSG Sky Chefs’in satılıp satılmayacağına dair belirsizlik devam ediyor. LSG’nin halihazırda Almanya’da 7 bin, dünyada ise 35 bin çalışanı bulunuyor. Binlerce çalışanın işleri ve geleceklerine ilişkin kaygılı bekleyişleri ve tepkileri de devam ediyor.
LSG çalışanları özellikle Frankfurt ve kısmen Münih’te neredeyse tüm yaz sezonu boyunca olası satış kararını ve belirsizliği çeşitli eylem ve etkinliklerle protesto ettiler. Organize hastalık bildirimleri ve yer yer iş yavaşlatarak tepkilerini ortaya koydular.
Alanda yetkili tek sendika olan ver.di bürokratları bütün bu süreci neredeyse izlemekle yetindiler. İşçilerin tabandan gelen ve kendilerini aşan eylemlerine destek verip geliştirmek yerine, sendika bürokrasisinin tipik davranış tarzı ile, sürece kayıtsız ve seyirci kalmayı tercih ettiler.
Buna karşılık sendika bürokrasisi dostlar pazarda görsün misali zaman zaman göstermelik eylemler düzenledi. Böylece sözüm ona hem sürece ilgili olduklarını göstermeye hem de işçiler nezdinde maskelerinin tümüyle düşmesinin önüne geçmeye çalıştılar.
Sendika bürokrasisinin bu çerçevedeki adımlarından biri, 19 Ağustos Pazartesi günü Lufthansa’nın Frankfurt havanındaki merkezinin önünde bir eylem organize etmesi oldu. Saat 12.30’da başlayan eyleme, 150 civarında kişi katıldı. Eyleme sıradan işçilerin katılımı son derece zayıftı. Bunun bir yanı işçilerin zayıf örgütlülüğüne işretse, diğer yanı da ver.di’ye karşı olan güvensizliğe işarettir.
Söz konusu eyleme LSG işçilerinin dışında NGG sendikası, Fraport, Lufthansa-Kargo, Lufthansa-Systems, Wisag ve Düsseldorf LSG’yi temsilen sendikacı veya işyeri temsilcileri de katıldılar.
Eylemde ver.di’yi temsilen yapılan konuşmalarda satış kararından vazgeçilmesi talep edilirken, var olan belirsizliğin sona erdirilerek, çalışanlara yönelik bir açıklamanın yapılması gerektiği belirtildi. Ver.di sekreteri ayrıca satış kararından vazgeçilmemesi durumunda en azından tüm sözleşmelerin, hakların ve iş güvencesinin garanti edilmesi gerektiğini dile getirdi. Böylece satış kararını şimdiden kabul ettiklerini göstermiş oldular. Son derece iddiasız ve pasif bir tutumun ifadesi olan konuşmalarda bütün yaz boyunca işçilerin tabandan örgütlenerek ortaya koydukları fiili direnişten hiç bahsedilmedi. Bunun yanı sıra bundan sonra nasıl bir mücadele hattı izleyeceklerine dair de bir şey söylemekten özenle kaçındılar.
Frankfurt havaalanındaki diğer bazı firmaların yanı sıra, özellikle Lufthansa’nın diğer bölümlerinden çalışanların dayanışmak amacıyla eyleme katılması son derece anlamlıydı. Ortak bir pankartla katılan temsilciler sırayla söz alarak, LSG işçilerinin haklı mücadelesini desteklediklerini ve bundan sonra da dayanışma içinde olacaklarını belirttiler.
BİR-KAR eyleme, LSG işçilerinin taleplerinin yazılı olduğu bir ozalit ve çeşitli sosyal taleplerin yer aldığı önlüklerle katıldı. KPD/ Wiederaufbau “Grev-hemen şimdi!” yazılı bir pankartla katılırken, bir grup LSG öncü işçisi ise 1 Mayıs’ta da taşıdıkları, sınıfa yönelik çeşitli saldırıları ifade eden pankartla katıldılar. Konuşma aralarında “LSG tehlikede!” ve “Tüm işyerleri kalmalı, bunun için grev!” sloganları sıklıkla atıldı.
Konuşmaların ardından, eylem yerinde hazır bulunan Lufthansa’nın yöneticilerinden biri kısa bir açıklama yaptı. Konuşması, ıslıklar ve protestolarla karşılanan temsilci, formaliteden ibaret olan açıklamasında, görüşmelerin devam ettiğini, LSG çalışanlarının taleplerini ciddiye aldıklarını ve sonucun önümüzdeki dönem açıklanacağını ifade etmekle yetindi. Ardından ver.di tarafından, LSG çalışanlarının yanı sıra tüm Lufthansa çalışanlarını kapsayan imza kampanyası sonucu toplanan 14 bin imza Lufthansa temsilcisine teslim edildi. Yine LSG’de bir yangın olduğunu ve bunu söndürmesi için sembolik olarak bir yangın söndürme tüpü de birlikte verildi.
LSG işçilerinin öfkeli ve coşkulu sloganlarla eşlik ettiği eylem, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek bazı eylem ve etkinliklerin duyurusu ile sona erdi. Buna göre 3 Eylül 2019’da işyeri toplantısı, 5 Eylül 2019 tarihinde ise dünya çapındaki 35 bin LSG çalışanı adına temsilcilerin katıldığı bir toplantı gerçekleşecek.
İşçiden kopuk olan ve onun gücüne güvenmeyen sendika bürokrasisi, mücadeleyle bir şeylerin değişeceğine inanmasa da henüz hiçbir şey bitmiş değil. Sürecin her aşamasında gidişatı belirleyecek olan, işçilerin örgütlülüğü ve mücadelesi olacaktır.
Kızıl Bayrak / Frankfurt