İsviçre’de kadın grevi: Yüz binler sokakları doldurdu

İsviçre’de 28 yıl aradan sonra gerçekleşen ikinci büyük kadın grevinde yüz binler sokaklara indi. Kadınlar eşit işe eşit ücret başta olmak üzere taleplerini haykırdı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 15 Haziran 2019
  • 09:35

Kadın örgütleri, sendikalar ve sol partilerin çağrısı ile birincisinden 28 yıl sonra ulusal düzeydeki ikinci büyük kadın grevinde (2. Landesweite Frauenstreik) dün (14 Haziran 2019) kadınlar bir kez daha sokakları zapt ettiler.

14 Haziran 1991 kadın grevinden bu yana İsviçre’deki kadın haklarında halen ciddi eşitsizlikler yaşanıyor, cinsel taciz, baskı, aşağılama ve ev içi çalışma yüksek oranlarda seyrediyor. Dün de grev “Daha fazla zaman, daha fazla para ve saygı!” şiarı altında düzenlendi.

Bir yılı aşkın bir süredir süren ve son bir kaç ayda yoğunlaşan hazırlıklar, dün yüz binlerce kadının sokaklara inmesiyle doruğa ulaştı.

Basel’de on binlerce kadın gün boyu sokaklardaydı

Daha önceden yayınlanan program çerçevesinde, sabah saat 07.00‘de Petersplatz Meydanı‘nda yapılan kahvaltı ile güne başlandı. Daha önsesinde, sabahın ilk ışıkları ile Basel’in en yüksek binası olan Hoffmann La Rosche binasına projektörle kadın grevi sembolü yansıtılarak başlanmıştı.

Sabah saat 08.00‘de Spalentor kavşağı araba ve tramvay trafiğine kapatıldı. 10.15’te radyoda canlı yayınla devam eden etkinlik saat 11.00’den itibaren şehrin bir çok yerinde miting ve yürüyüşler biçiminde sürdü. Saat 12.00-14.00 arası Müzik Akademisi önünde eylem gerçekleştirildi. Saat 13.30-14.30 arası merkezi postane önünde protesto gerçekleşti.

Saat 11.00’den itibaren yine merkezi yürüyüşün başlangıç yeri olan Tiyatro Meydanı’nda çadırlar açıldı ve saat 15.24’ten itibaren resmen iş bırakma eylemi ile meydana gelecek kadınlar beklenmeye başlandı. Ama öncesinde meydan zaten dolmuştu. İş bırakma eylemi ile birlikte ayrı ayrı kollardan Tiyatro Meydanı’na gelen kadınlarla meydan hınca hınç doldu taştı. Burada saat 17.00’ye kadar konuşmalar, müzik ve atılan sloganlar eşliğinde çoşku ve neşe hüküm sürdü.

Saat 17.00’de yürüyüş startı verilmesine rağmen harekete geçmesi 17.30’u buldu. Yürüyüş için harekete geçtikten ve 2 kilometrelik bir yol kat etmesine rağmen arkası hâlâ harekete geçmiş değildi. Yürüyüş kolu Wetstein köprüsünden geçerek Clara Meydanı’na, oradan da Mitllere Brücke köprüsünden geçerek Üniversite Hastanesi‘nin önüne geldi. Hastahane önünde iş elbisesi ile eyleme katılan bir hemşire burada çalışan ve çoğunluğu kadın olan 7 bin sağlık emekçisine hitaben bir konuşma yaparak buradaki ücret eşitsizliğine de dikkat çekti.

Bugün birçok şehirde olduğu gibi, Basel’e de kadın eli değdi. 50 bin civarında katılımın olduğu yürüyüşte kadınlar yüzde 95 ağırlıktaydı. Genç kadınlar ise kitlenin yarısından fazlasını oluşturmaktaydı. Bunun yanı sıra “kağıtsızlar hareketi”nden kadınlar da önemli bir etkinlik sergilediler.

Yürüyüş ve etkinliklerde yapılan konuşmalarda‚ “28 sene önce eşit işe eşit ücret talebinde bulunduk. Dönüp geriye baktığımızda kadınların aynı işlerde yaklaşık yüzde 20 daha az ücret aldığını görüyoruz. Bu sadece özel sektörde değil, kamuda da böyle. Şimdi biz eşit işe eşit ücreti talep etmiyoruz, istiyoruz” denilerek kararlık dile getirildi.

Müzik akademisinde çalışan bir öğretmen aynı yerde çalışan bir erkek öğretmenden ayda 4-5 yüz frank az aldığını mikrofanda dile getirdiğinde bütün bir kitle slogan ve ıslıklar eşliğinde eşitsizliğe tepki gösterdi.

Şehrin en kalabalık yerlerinden geçen ve yürüyüş boyunca ‚eşit işe eşit ücret, ataekil düzene son, gezegeni değil ataerkil düzeni yok et’ sloganlarının sıklıkla atıldığı yürüyüş kolu tekrar Tiyatro Meydanı’na geldi. Burada da program konuşmalar, müzik ve eğlence eşliğinde gece geç saatlere kadar devam etti.

Lozan’da etkinlikler önceki gece başladı

Lozan’da kadın grevinin bir gün öncesinde birçok mahallede, mahalle kadın kolektifleri etkinlikler gerçekleştirildi. Bir mahallede “kadınların kaynağı” adında film gösterildi, bir diğerinde kırık tabaklarla kadınların taleplerini barındıran mozaikler yapıldı, bir mahalledeyse Facebook aracılığıyla öğretmenlerin okula gelmemesi için grev çağrısı yapıldı.

Kadın grevi gece programıyla başladı. 13 Haziran Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece saat 23.00’ten başlayarak 02.00’ye kadar her saat başı St-François katedralin tepesinde kadınlar kente seslendi ve Katedralin ışıltıları mora çevrildi. Katedralin önünde yüzlerce kadınlı erkekli kitleyle sloganlar ve tencere-tava eşliğinde protesto gerçekleşti ve bir ateş yakıldı. Ateş, kadınların gereksiz bulduğu eşyalarla harmanlandı ve büyük oranda da LausanneCités adındaki yerel gazetenin son yayınındaki kadın grevini küçümseyen yazısı tepki çekerek ateşe verildi. Kalabalıkta oldukça coşkulu bir atmosfer hâkimdi. Gece boyunca konuşmalar gerçekleşti ve sloganlar atıldı. Sık atılan sloganlar arasında, “Patriarkal sen bittin kadınlar sokakta!”, “Dünya kadınlarıyla dayanışmaya!”, “Kadınları yönetmek isteyenlere, kadınlar direnişle cevaplıyor!” yer aldı. Program, gece geç saatte gece hayatından dönenlere bildiri ve grev programının dağıtımıyla devam etti.

Sabah saat 08.00-09.00 arası kahvaltı verilerek, günün ilk buluşması gerçekleşti. Aynı zamanda bir grevci saat 08.30 ve 09.30 arası Bessière köprüsünü işgal ederek trafiğe kapattı. Eylem sırasında köprünün karşısında bulunan ve emeklilik kasasıyla ilgilenen Retraite Populaire firmasının, erkekler için tasarlanmış emeklilik sistemi kınandı. Saat 10.00’da tren istasyonunda buluşuldu. Bestelenen kadın marşı, Flash Mob denilen yöntemle ilk olarak koro ve sonrasında marş ilerledikçe tüm kitlenin katıldığı bir gösteriyle hep birlikte söylendi. Kitle sığmadığı için hem tren istasyonunda hem dışarıdan marşa eşlik edildi ve kitle tren istasyonunu adeta inletti. Çıkışta St-François katedrali önünde buluşarak saat 11.00’de eylemin açıklaması yapıldı.

10 Mart’ta Biel’de 500 kadının bir araya gelip resmi grev çağrısı yaptığı ve kaleme aldığı 17 maddelik açıklama 17 ayrı kadın tarafından okundu. Aynı zamanda göçmen kadınlar olarak eyleme birçok nedenle katılamayan fakat gönlü eylemcilerle olan kadınlar adına konuşma yapılarak, göçmen kadınlar adına hak talepleri beyan edildi. LGBTQ’lı kadınlar adına konuşma yapılarak ayrımcılığa karşı hep birlikte mücadeleden söz edildi.

İklim eylemcileri adına yapılan konuşmada, dünya genelinde gelişen acil durum üzerinde durularak, İsviçre’nin petrol kaynaklarının 3’te 2’sinin sahibi olduğu vurgulandı. Sağır ve dilsizler adına konuşmada kendilerinin dışlanmış hissettiklerini, birçok çevirinin sağır ve dilsizler için gerçekleşmediğini ve bir turistin bile kendilerinden daha fazla ayrıcalıklara sahip oldukları belirtildi. Tüm konuşmalar boyunca sağır ve dilsizler için çeviri gerçekleştirildi. Program müziklerle ve kadınlara kısa bir yakın savunma eğitimi verilerek devam etti.

Sabah saatlerinde Lozan’ın farklı üniversitelerinde grev yapılarak, akşamüstü gerçekleştirilecek yürüyüşe hazırlık yapıldı, aynı zamanda grev üzerine tartışmalar gerçekleştirildi. Lozan’ın CHUV hastanesinde doktor ve hemşire kadınların büyük bir çoğunluğu grev yaparak hastane içinde eylemler gerçekleştirdiler.

Eylem için buluşma saati 15.24 olarak belirlendi. Bunun nedeniyse erkek-kadın ücret eşitsizliğinin farkı ortalama %20 olduğu için, verilen maaş miktarına göre hesaplandığında kadınların iş çıkış saati 15.24’te olması gerekiyor. Bu nedenlerden dolayı çalışan veya çalışmak zorunda kalan kadınların işi bırakarak, Lozan’ın çevre şehir ve bölgelerinden ayarlanan otobüslerle eyleme katılması için belirlenmiş bir saat. Yürüyüş öncesi yine müzikler, danslar ve konuşmalarla program devam etti. Konuşmacı olarak CHUV hastanesinden gelen kadın grevciler, sağlık alanında çalışanların çoğunun kadın olduğunu belirterek, mücadele ettikleri hakları için taleplerini dile getirdi. Aynı zamanda kadın-erkek çalışma saatlerinin 40 saati geçmemesi talepler arasında yer aldı.

Aynı zamanda Brezilyanın hem dövüş hem dans sanatı olan Kapoera dansı, kadınlar topluluğu tarafından sergilendi. Yerel müzik aletleriyle müzik eşliğinde yapılan gösteri yoğun ilgi topladı.

Vaud kantonunda Lozan şehrinin dışında da etkinlikler düzenlendi. Vevey, Cossonay, Vallée de Joux, Nyon, Morges, Renens, Yverdon ve Orbe’da gündüz vakti farklı etkinlikler düzenlendi ve sonrasında Lozan yürüyüşü için otobüsler kalktı. Alınan bilgilere göre Vevey’de 2 bin kişi yürüdü. Nyon’da 700 kişi eylem gerçekleştirdi, ana caddeyi trafiğe kapattı ve bir AVM’ye girerek çalışan kadınları konuşma ve müziklerle greve çağırdı.

Grev korteji kadınlı, çocuklu, erkekli müthiş bir coşku ve kalabalıkla, St-François önündeki ana caddeyi kapatarak bekleyişe geçildi. Sloganlar, müzikler eşliğinde saat 17.30’da yerini alan kortej bir saat geçmesine rağmen halen bir hareketlilik gelişmeyince, bir kısım grevci harekete geçerek ara bir sokaktan yürümeye çalıştı, fakat çok geçmeden polis engeliyle karşılaşıldı.

Lozan yürüyüşü, St-François katedralinden başlayarak, aşağı tren istasyonun önünden geçip, yokuştan Chauderon köprüsünden, Bel-Air köprüsüne gelmeden Riponne meydanına dönerek son buldu. Eylemin neredeyse tamamına feminist hareketler hâkimdi. Ayrıca yerel sol siyasetler katılım gösterdi. Türkiyeli eylemciler olarak İşçilerin Birliği – Hakların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) da kendi flamalarıyla göze çarptı. Eylem esnasında dikkat çeken BİR-KAR flamalarına ilgi yoğundu, birçok eylemci tarafından merak edilerek sorular soruldu ve ayaküstü tanıtım ve sohbet gerçekleştirildi. BİR-KAR flamaları bir grup feminist kadının ise tepkisini çekti. Feministler, kızıl renkli bayrakların olmasından duydukları rahatsızlıkla BİR-KAR taraftarlarına ithamlarda bulundu. Yaşanan küçük tartışmada, BİR-KAR’ın gelişen tüm eylemlerde katılımcı olarak yer aldığı, asıl sorunun erkek-kadın değil düzen sorunu olduğu, olaylara toplumsal bakıldığı ve kadın-erkek ayrım gözetilmediği açıklandıktan sonra, tartışmaya gelen kadın grubu “Öyleyse hoş geldiniz” diyerek ayrıldı.

Feminist bakışın ağırlıkta olduğu eylemde, kadınlar kendilerinin hazırladığı kişisel materyallerle, binlerce dövizle yer aldı. Eylemin başını çeken traktörden müzik yansıtılarak kortejin başı şenlik havasında bir yürüyüş gerçekleştirdi. Grevciler tarafından en sık kullanılan sloganlar arasında “Dünyadaki kadınlarla dayanışma!”, “Kadınları yönetmek isteyenlere, kadınlar direnişle cevaplar!”, “14 Haziran sonrası hiç bırakmıyoruz!”, “Patriarkal sen bittin, kadınlar sokakta!”, “A Antikapitalist” yer aldı.

Son olarak tüm kitle alana varmadan program ve konuşmalar başlatıldı. Konuşmaların kısa tutulduğu göze çarpan eylem, kadın marşları söylenerek son buldu.

zıl Bayrak / Basel-Lozan