Fransa’da genel grevden kararlılık dersi

Fransa’da genel grev 35 günü aşarken kararlılığını daha fazla noktada eyleme çıkarak, polis saldırıları karşısında geri çekilmeyerek ortaya koydu.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 10 Ocak 2020
  • 14:51

Fransa bir kez daha genel grev yürüyüşlerine sahne oldu. Genel grevin 35. gününde grevci sendikaların çağrısıyla 1,5 milyonu aşkın işçi ve emekçi alanlara çıktı. 5 Aralık’ta genel grev, 175 noktada eylemle başlamıştı. Dünkü eylem sayısı ise 216’ya çıktı ve grevin zayıfladığı propagandasına karşı kararlılık mesajı verildi.

9 Ocak eylemi için ilk adım 8 Ocak’ta Fransa’nın 8 rafinerisinin tamamında üretim durdurma kararının alınmasıyla atıldı. Rafinerilerde çalışan işçiler yerel işçi toplantılarıyla kararlarını oylayarak ilk etapta üç günlüğüne üretimi durdurma kararı aldılar. Şu an süren genel grev teknik olarak yenilenebilir grev olarak tarif ediliyor. Ve işçiler 3-4 günlük periyodlarla grevlerini sürdürme kararlarını yeniden oyluyorlar. RATP ve SNCF işçilerinden oluşan toplu ulaşım ağlarındaki işçilerin başını çektiği asıl grevciler 35 günlük süreçte ekonomik olarak yıpranmış, grev kasalarının yokluğunda zorlanmalar başlamıştı. Rafineri işçilerinden gelen grev kararı hem taze kan olması hem de bitiyor denirken atılan bir adım olmasıyla önemli. Rafinerilerde çalışan işçiler yenilenebilir grev kararının ardından dünkü yürüyüşte de kortejlerini oluşturarak eyleme renk kattılar. Rafineri işçileri varillerden oluşturdukları ritim topluluğu ile yürüyüşte yer aldılar. Paris’teki yürüyüşte PSA grubu olarak bilinen Peugeot otomobil fabrikalarından da katılım göze çarptı. Opera ve bale sanatçıları da grevine devam ederken yürüyüşe de pankartlarıyla katıldı. Devletin bölüp parçalama politikasına karşı greve devam kararı alan sanat emekçileri eyleme katılımlarıyla da kararlılıklarını gösterdi.

Dünkü yürüyüşlerden en önemlisi Paris’teydi. Saat 13.00 sularında Republique Meydanı’nda kortejler kurulmasıyla katılımın yoğun olacağının işaretleri ortaya çıkmıştı. Binlerce işçi ve emekçi toplanma saatinde çoktan kortejlerini kurmuştu. Grev yürüyüşlerinde son dönem en çok göze çarpansa sendikaların klasik kortej düzeninden çıkarak belli grevci kortejlerin önde saf tutması. Normal yürüyüş kollarında her bir sendikanın kendi iç düzenlemesiyle ayrılan işçiler genel grev yürüyüşlerinde kendi pankartları altında en önde yürüyorlar. Her bir grevdeki metro hattının kendi işçileriyle bir arada yürüyüşe öncülük etmesi atmosferi güçlendiriyor. Bu sendika bürokratları arası rekabeti de kırarak işçileri birleştirdi. Kortej başında farklı sendika bayrakları, sendika imzaları olmadan hazırlanmış pankartlarıyla demiryolu ve ulaşım işçileri coşkulu sloganlarını hiç durdurmadı. Sarı Yelekliler de grevcilerle birlikte en önde yerini aldı. Grev ve Direnişlerle Dayanışma Komitesi de bu alanda grevcilerin pankartlarıyla birlikte yürüdü. İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) da bayraklarıyla burada eyleme katıldı.

5 Aralık’tan beri tüm eylemlerde farklı güzergahlar tercih ediliyor. Dünkü eylemde güzergah Republique Meydanı’ndan St. Agustin Meydanı’na olarak belirlenmişti. Saatler süren yürüyüşte coşku ve kararlılık hakimdi. Eylemciler arasında bağımsız organizasyonlarla hazırlanmış birbirinden farklı dövizler, pankartlar, dans ve müzik gösterileri ile emeklilik hakkına dikkat çekildi.

Sermaye hükümetinin sunduğu emeklilik yasasının arkasındaki şirket olarak görülen BlackRock özellikle teşhirlerin hedefiydi. Nice’deki yürüyüş sırasında BlackRock’ın ortaklarından Société Générale bankası bir süreliğine işgal edildi. Polisin çaresiz kaldığı işgalde kepenkleri kırarak banka merkezini basan eylemciler “Kasaları açın” sloganlarıyla Panama belgelerinde de adı geçen BlackRock’ın çaldığı paralara dikkat çekti. Nice’teki eylemciler bir süre sonra eylemlerini bitirerek yürüyüşe geri döndüler.

Okullardan katılım artıyor

Eğitim emekçilerinin greve katılımı da düşmek bir yana artıyor. %45-50 arasında değişen bir katılımla eğitim emekçileri de grevlere gelirken Paris ve çevresi kentleri oluşturan Ile de France bölgesinde dün 100’den fazla okul kapalıydı. Ki bu bölgedeki toplam okul sayısı 656. Neredeyse her 6 okuldan biri kapalıydı. Bu okullar arasında Fransa’nın en iyi lisesi olarak görülerek ayrıcalıklı bir okul olan 4. Henri lisesi de dahildi. 9 Ocak grevine öğrenci gençliğin ulusal meclis toplantısını yaparak katılması, daha organize olmalarını sağladı. Gençlik korteji ön saflarda ve binlerce üniversiteli, liseli gencin katılımıyla oluşturuldu.

Polis baskısı işlevsizleştirildi

Sermaye devletinin tüm kolluk güçlerinden karma bir gücü yığmasına karşın eylemde polisin baskısı, işçilerin gölgesinde kaldı. Eylemlerde sırf saldırı için kurulan özel birlikleri, jandarmaların takviyesi, onlarca kontrol noktası, motorize birlikleri, yürüyüş kolunu kesen sokaklarda barikatları ile yaratılmak istenen basınç işçilerde işe yaramadı. Polis tek başına abluka ortamı kurmakla yetinmeyerek kitlenin yanından sürekli geçen gezici birlikleriyle tacizlerde bulundu, yürüyüşe katılmak için gelenlerin önü kesildi. Eylemcilerin basıncıyla polis bir süre sonra kitlenin birleşmesine izin vermek zorunda kaldı.

Grevcilere yönelik saldırganlıksa özel bir yıpratma politikası izlendiğine işaret ediyor. Polis grevci işçilere daha sert saldırılarda bulundu. UNSA sendikasına üye Metro 9 grevcilerinden ikisi polis tarafından coplarla yaralandı. Yaralı grevcilerden biri gözaltına alınırken diğeri hastaneye kaldırıldı. Vücudunda ve kafasında çok sayıda açık yara oluştu. Paris’teki eylemde çatışmalar yaklaşık iki saate yakın sürerken birçoğu başından olmak üzere ondan fazla yaralanma oldu. Bunlar arasında gazeteciler de vardı. Polis gaz maskesi takmasını gerekçe göstererek bir gazeteciyi de gözaltına aldı. Bir dizi gazetecinin polisin saldırılarını kayıt altına aldığı için hedef olduğuysa yine başka görüntülerle sabit. Polis saldırılarından bir diğerinde grevci işçilerin pankartını ellerinden alarak neye tahammül göstermediğini de açıkça yansıtmış oldu.

Polis 2 metreden daha az bir mesafeden plastik mermi kullanarak öldürme girişimlerinde de geri durmazken yaralılara yardım etmeye çalışanlara da azgınca saldırdı. Birçok saldırı görüntülerle sabit olduğu için bu saldırıların bilinçli bir politika olduğu açık. Fakat grevciler de bu azgın polis terörü karşısında en öne geçerek, gazların içerisinden yürüyüşe devam ederek en tok yanıtı vermiş oldular.

Lille’de de eylem boyunca polis saldırıları yaşandığı haberlere yansırken burada da grevcilerin kararlılığı ile eylem sonuna kadar sürdürüldü.

Kararlılık ve coşku her yerde

Paris’te polisleri geri çektiren, yüz binleri buluşturan güç sadece genel grevin merkezine ait bir atmosfer değildi. Liman işçilerinin kenti olan Havre’dan Bordeaux’a, Lille’den Marsilya’ya uzanan diğer merkezi işçi havzaları ve metropollerde de kitlesel eylemler gerçekleştirildi. Paris’ten sonraki en yüksek katılım Marsilya’dan geldi. 5 Aralık grevine 170 binle başlayan Marsilya’da eyleme katılım artmaya devam ediyor. Aradaki eylemlerde sayıyı 200 bine taşıyan Marsilya’da dün katılım 220 bini buldu. Bordeaux’da eylem sonunda gözaltına alınan grevcilere destek için tren garına gidilirken akşam saatlerinde CGT Enerji işçileri, gözaltıları protesto etmek için işçilerin tutulduğu karakol ve valilik binasının elektriğini kesti.

Kızıl Bayrak / Paris