Kapitalist emperyalist krizin pandemi ile daha da derinleştiği günümüzde, koronavirüs (Covid-19) salgını, ekonomik ve ekolojik kriz, yoğunlaşan devlet terörü, tırmanan ırkçılık ve faşizm, emperyalist savaşlar, iklim krizi ve çevrenin tahribatı, kadına şiddet ve kadın cinayetleri, sosyal ve demokratik haklara saldırılar, kitlesel işsizlik, yoksulluk, yoğun emek sömürüsü, sınıfa yönelik saldırılar artarken, dünyanın dört bir yanında işçi sınıfı ve emekçiler tüm bunlarla mücadele ve savaşma kararlılığını sergiliyor.
Geçtiğimiz yıl sendikalar salgın bahanesiyle sokağa çıkmayarak 1 Mayıs’ları çevrim içi etkinlikler şeklinde geçiştirmişlerdi. İşçi sınıfı ve emekçiler bu yıl 1 Mayıs’a sahip çıkarak, onu özüne yaraşır şekilde bir mücadele gününe çevirdi. Bir kez daha kızıl bayrakların dalgalandığı sokaklarda sadece günlük talepler değil, işçi sınıfının devrim ve sosyalizm şiarları çınladı.
Almanya’da “Dayanışma Gelecektir” sloganı altında Alman Sendikalar Birliği (DGB) bürokratlarının 1 Mayıs çağrısı ile yapılan kutlamalar çerçevesinde pek çok kentte yürüyüşler yapılmadı. Sadece mitinglerle yetinildi. Ancak çok sayıda kentte ilerici, devrimci güçler sendikanın sadece mitinglerle yetinmesini eleştirerek yürüyüşler de düzenlediler. Essen kentinde faşistlerin1 Mayıs’ta eylem yapmak istemesine karşı binlerce kişi eylem yaptı. En kitlesel 1 Mayıs eylemleri Berlin başta olmak üzere Hamburg ve Frankfurt’ta gerçekleşti. Burada gerçekleştirilen binlerce kişinin katıldığı devrimci 1 Mayıs yürüyüşlerine saldıran polis ile göstericiler arasında saatlerce süren çatışmalar yaşandı.
Berlin’de 10 bin kişi bisikletleriyle gösteri yaptı. Akşam saatlerinde gerçekleşen “kızıl 1 Mayıs” gösterilerine 30 bin kişinin katıldığı bildirildi. Gösterilerde kira tefeciliği, ücret kesintileri, demokratik hakların kısıtlanması, krizin yükü, Sosyal Yardım kurumu Harz-4 ve hükümetin kriz ve pandemi politikaları protesto edildi.
Fransa’da 1 Mayıs 2021, yine sokaklarda ve meydanlarda mücadeleci bir şekilde kutlandı. Ülke genelinde 300’e yakın miting ve gösterilerle kutlanan 1 Mayıs en kitlesel katılımla Paris’te gerçekleşti. Lyon, Nantes, Lille ve Toulouse’da da gösteriler düzenlendi. Paris ve Lyon’da protestocularla polisler arasında çatışmalar yaşandı. İçişleri Bakanlığı ülkedeki miting ve yürüyüşlere 106 bin kişinin katıldığını açıkladı.
Bu yıl 1 Mayıs yürüyüşlerine daha fazla gencin katıldığı dikkat çekti. Macron yönetiminin pandemi ve kriz politikaları, derinleşen sefalet, işsizlik sigortası reformu protesto edildi.
İspanya’da bu kez ülke genelinde 80’den fazla gösteri yapıldı. Tersanelerin kapanması nedeniyle işsizliğin çok yüksek olduğu ve özellikle Airbus işçilerinin işyerleri için mücadele ettikleri Puerto Real’de de 1 Mayıs’ta gösteri düzenlendi.
Fas’ta “karantina” bahanesiyle gösteriler yasaklandı. Buna rağmen özellikle Kazablanka ve Tangier’deki fabrikalarda çalışan işçiler, devrimci öğrenciler, genç işsizler ve öğretmenler protestolar düzenlediler. Her türlü eylem acımasızca bastırıldı, göstericiler ve gazeteciler gözaltına alındı. Sendikaların tepesine çöreklenmiş bürokratlar 2012’den itibaren tüm Mayıs gösterilerini iptal etmiş olsalar da, tabandan örgütlenen kitleler, hükümetin ekonomik ve sosyal politikasına karşı talepleri için yürümek konusunda kararlılıklarını sürdürdü.
Latin Amerika’da Covid-19 kısıtlamalarına rağmen Meksika, Venezuela, Küba, Arjantin, Paraguay ve Bolivya’nın da bulunduğu pek çok ülkede işçiler sokaklara döküldü. Kolombiya’da bu yıl uluslararası mücadele gününde yasaklar, polis operasyonları ve askeri operasyon tehditlerine karşı ulusal grev devam etti. Brezilya’da, iki hafta içinde 800 binden fazla korona vakaları dolayısıyla, gösterilerin odak noktası sağlığın korunması için mücadele oldu. Faşist devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun destekçileri provokatif gösteriler düzenledi.
Güney Kore, Endonezya ve Filipinler’de yüzbinlerce kişi sokaklarda gösteri ve mitingler düzenledi. Korona salgını bile bu ülkelerde işçi sınıfının uluslararası mücadele gününde kızıl bayrakları dalgalandırmasını engelleyemedi.
Filipinler’de polis, Manila’daki geleneksel 1 Mayıs alanını ani bir kararla kordon altına almıştı. Ama KMU sendikası mitingi çok geniş bir katılımla başka bir meydanda gerçekleştirdi. Daha iyi sağlık güvencesi, daha fazla ücret ve istihdam sağlanması gibi talepler yükseltilirken, Duterte rejiminin ilerici ve komünistlere karşı acımasız baskısı ve Çin özel ekonomik bölgelerinin kurulması da protesto edildi.
Koronavirüs, Endonezya’da da gündemdeydi. Başkent Cakarta’daki bir mitingde protestocular, salgında can kayıplarını sembolize etmek için sokaklara sembolik mezarlar koydular.
Myanmar’daki askeri darbeye karşı süren direniş hareketi, anlık gösteriler ve sokaklarda hızlı yürüyüşlerle taktiklerini değiştirdi ve böylece polis gelmeden önce ortadan kayboluyorlar. Tutuklamalara rağmen, göstericiler 1 Mayıs’ta şiddetin en yoğun olduğu Monywa kentinde toplandılar ve “Monywa yönetilemez” yazılı dövizler taşıdılar.
Bangladeş Başbakanı “Bu yıl Bangladeş’teki bu tarihi günün sloganı ‘İşçiler ve işverenler Mucib yılında ülkeyi yeniden inşa etmek için el ele verecekler’” diyerek sınıfları uzlaştırmaya dönük vaazlar verirken, sokaklarda özellikle militan tekstil işçi sendikaları tarafından gösteriler düzenlendi.
Tayvan’da sendika ve demokratik kitle örgütlerinin düzenlediği 1 Mayıs etkinliklerine çok sayıda sektörden işçi ve sosyal hizmet ve sağlık emekçilerinin yanı sıra çok sayıda emekli de katıldı. Taipei’de düzenlenen etkinliğin ana gündemi “ücret artışı” ve “yıllık ek ödenek güvencesi” oldu. Yapılan konuşmalarda taleplerini dile getiren işçi ve emekçiler birlik olma çağrısı yaptılar.
Rusya’da yasağa rağmen Moskova’da yaklaşık 2 bin kişi gösteride bir araya geldi. Polis gösteri için başvuran kişiyi tutukladı. Göstericiler II. Dünya Savaşı’nda Stalin’in yardımcısı olan Georgy Zhukov’un ve Marx’ın anıtlarına çiçek koydular.
Yunanistan’da 1 Mayıs ülke genelinde kutlandı. İktidar partisi Yeni Demokrasi’nin (ND) işçi sınıfının kazanımlarına karşı saldırıları, 10 saat çalışmayı yasalaştırma çabaları protesto edildi.
İtalya’nın Torino kentinde binlerce kişi 1 Mayıs’ta kızıl bayraklarla yürüdü. “Sağlık krizi, toplumsal kriz, ekolojik kriz… Kendimizi kurtarmak için sistemi değiştirmeliyiz!” şiarlı pankart taşıyan kitle yanlarında Başbakan Mario Draghi’nin maketiyle birlikte bir oyuncak giyotinle yönetimi protesto etti. 1 Mayıs’ın resmi kutlamalarının düzenlendiği belediye binasına ulaşmak isteyen göstericileri engellemek isteyen polis yürüyüşe saldırdı.
Resmi kutlama pandemi nedeniyle sendika başkanları ile belediye başkanının bulunduğu sınırlı katılımla belediye binasında gerçekleşti.
Belçika’da 1 Mayıs kutlamaları kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Brüksel’de büyükşehir belediye binası önünde toplananlar geleneksel 1 Mayıs yürüyüşüne katıldı. Yüzlerce kişi Bois de la Cambre parkında toplandı. Polis, koronavirüs salgınıyla mücadele tedbirlerine uyulmadığı gerekçesiyle parkı boşaltmak için TOMA’lar, gazlar ve coplarla eyleme saldırdı.
İsviçre’de sendikaların bazı yerlerde merkezi gösteri yapmama kararına karşın, işçi ve emekçiler daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir ücret talep ederek, 16 bölgede sokağa çıkarak, pandemiyi fırsat olarak kullanan sermayenin saldırılarını protesto ettiler, ekonomik krizin faturasını ödemeyeceklerini, hakları için mücadele edeceklerini haykırdılar.
İran’da 1 Mayıs “İş, ekmek, özgürlük”, “Haklarımız için mücadeleye, bize katılın”, “Yaşasın işçiler, kahrolsun sömürenler” şiarları altında Tabriz, Sanandaj, Saqez, Tehran, Kermanşah, Mashhad, Esfahan, Tahran olmak üzere çok sayıda ilde kutlandı. Tahran’da 1 Mayıs gösterisinde çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
İsveç’in başkenti Stockholm’de 1 Mayıs’ta yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş Covid-19 kısıtlamalarına yönelik protesto gösterisine dönüştü. İzinsiz gösteri nedeniyle polisin saldırdığı eylemde çatışmalar yaşandı.
Avustrurya’nın başkenti Viyana’da da binin üzerinde kişinin katıldığı bir miting gerçekleşti. Gösteride polis ve göstericiler arasında çatışma çıkarken gözaltına alınanlar oldu.
1 Mayıs’a direniş ve grevlerle giren işçiler…
Fransa’da Renault Group otomotiv şirketi, Morbihan bölgesine bağlı Caudan kentindeki Fonderie de Bretagne fabrikasını satma kararı alması üzerine işçiler direnişlerini sürdürüyor. Fabrikada şu an işyerini kaybetme riski olan 400’e yakın işçi bulunuyor. Üretimi durduran işçiler, 1 Mayıs’ın ön günlerinde üç gün fabrikaya erişimi engellemiş, fabrika yöneticilerini rehin tutmuş, görüşme taleplerine olumlu yanıt almaları üzerine tekrar serbest bırakmıştı. İşçilerin işyerlerinin korunması için kurtarma fonu oluşturulacağı vaatlerinde bulunulmuştu.
Arjantin’de pandeminin en ağır yükünü çeken sağlık çalışanları da 1 Mayıs’ta iş bırakanlar arasında. Sağlık çalışanları hükümetin yetersiz maaş zammını protesto etmek için günlerdir eylemlerini sürdürürken ülkenin en büyük petrol tesisine giden yolu kapattı. Sağlık çalışanları, hükümetin Nisan 2022’ye kadar taksitle ödenecek yüzde 53 maaş artışını reddediyor.
Sağlık çalışanları enflasyon nedeniyle derhal ödenmesini istedikleri yüzde 40 zamlı maaş talep ediyorlar. Sağlık emekçileri iki aydır grev yapıyor.
Vaca Muerta’da petrol ve gaz çıkarılan 30 bin kilometrekarelik devasa sahada devlete ait tesis, Arjantin’in petrol üretiminin yüzde 13’ünü karşılıyor.
Sudan’da da doktorlar 1 Mayıs’a grev ile girdi. Çalışma koşullarına karşı Hartum ve Güney Darfur bölgesindeki hastanelerdeki çalışan doktorlar greve çıkmıştı.
Kanada’nın Montreal kentinde Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE) üyesi yaklaşık 1150 liman işçisinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücret artışı talepleri ile 13 Nisan’da başlattıkları süresiz grev devam ediyor. Ülkenin en büyük ikinci limanındaki faaliyetler grev nedeniyle fiilen durma noktasına geldi.
Hollanda’da da demiryolu işçileri 1 Mayıs’a grevle girdi. Grev nedeniyle Utrecht, Amersfoort, Amsterdam ve Alkmaar kentlerinde seferler iptal edildi
Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque hükümetinin “Sürdürülebilir Dayanışma Yasası” adı verilen vergi reform paketine karşı günlerdir süren grev ve eylemlerle girilen 1 Mayıs’a katılım kitlesel oldu. İşçilerin maaşına göz diken iktidar en az üç milyon asgari ücretli işçiden vergi almayı ve bu kapsamda 6,8 milyar dolar vergi toplamayı hedefliyor.
İşçi sınıfına karşı gerçekleşen bu saldırı başkent Bogota’da kitlesel eylemler ve grevlerle protesto ediliyor. Ülkede ulusal grev kararı alınırken birçok kentte polis eylemlere saldırdı, çok sayıda grevci gözaltına alındı, geçtiğimiz günlerde de saldırılarda bir kişi yaşamını yitirmişti.
Eylemleri örgütleyen işçi sendikalarının oluşturduğu Ulusal İşsizlik Komitesi, 24 saat planlanan grevin süresiz olacağını duyurdu.
Asgari ücretin aylık 250 dolar olduğu Kolombiya’da vergi reformu paketi ile ücretin aylık 200 doların altına düşmesi öngörülüyor.
İtalya’da tekstil işçileri 8 saatlik çalışma hakkı için greve gitti. İtalya’nın Prato kentinde Texprint’te çalışan yüzlerce tekstil işçisi, haftada 6 gün ve günde 12 saat çalıştırılıyorlar. Tekstil işçileri 8 saatlik çalışma hakkı elde edene dek grev düzenleme kararı aldı.
Pakistan’da Karachi’deki Korangi endüstriyel bölgesindeki bir tekstil fabrikasında işçiler 30 Nisan’da greve çıktı. Ödenmeyen ücretlerini isteyen işçiler ayrıca, kadın-erkek işçiler arasındaki ayrımın kaldırılması ve “eşit işe eşit ücret”, haksızlığa yol açan sözleşme sisteminin kaldırılması talep ettiler.