İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü 1 Mayıs’ta Stuttgart’ta Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) çağrısıyla yapılan yürüyüş ve mitinge 4 bine yakın kişi katıldı.
Geçen yıl pandemi bahanesiyle 1 Mayıs eylemlerini iptal eden DGB şefleri, bu yıl pandemi daha yaygınlaşmış olmasına rağmen, 1 Mayıs alanlarının ilerici-devrimci partilerin ve işçi önderlerinin inisiyatifiyle doldurulmasını önlemek için miting çağrısı yapmak zorunda kaldılar.
“Solidarität ist Zukunft” (Dayanışma, gelecektir) mottosu altında başlayan 1 Mayıs yürüyüşü, sendika şeflerinin aynı hedef doğrultusunda düzenin sorunlarına ilişkin kaygılarını dile getirdikleri, kapitalistlerden beklentilerini ileri sürdükleri ve sömürü düzenini korumak adına uyarılarını yineledikleri konuşmalarıyla geçti.
Mitingin ana konuşmacısı Ver.di sendikasının federal yürütme kurulundan Sylvia Bühler’di. Bühler’in yaptığı konuşmaya, sistem adına duyduğu kaygı egemendi. “Dayanışma, gelecektir! Dayanışmaya şiddetle ihtiyaç var, çünkü mevcut tarihsel kriz, toplumsal risklerin aşırı derecede yüksek olduğunu gösteriyor.” diyen sendika şefi, “Eşit olmayan bir şekilde dağıtılan krizin yükünün artık toplumda bölünmeye yol açtığından” yakındı. Toplumsal zenginliklerin “dağıtımında şiddetli mücadelelerle karşı karşıyayız” diyerek kaygılarını dile getirdi.
“Bir kaşık verdiyseniz bir kaşık daha verin!”
Ayrıca kapitalistlerden beklentilerini dile getiren sendika şefi “Sosyal ve ekolojik olarak kör bir kapitalizme geri dönüş olmamalı. Değişim sosyal olarak şekillendirilmelidir” diye konuştu. Serbest meslek sahipleri, stajyerler, bekar ebeveynler veya eğitimlerini finanse etmek için çalışmak zorunda olan ve işlerini kaybeden öğrenciler gibi, pandeminin ekonomik olarak en çok etkilediği toplumsal kesimler arasında mayalanan toplumsal patlama dinamiklerin kontrol altına alınması için kapitalistleri uyaran sendika bürokratı, “Bu toplumdaki yoksullara iyi bakın, onlara bir kaşık verdiyseniz bir kaşık daha verin!” diyerek, kapitalist sistemi kurtarmak için feryat etti.
DGB şefleri, izin alarak düzenledikleri 1 Mayıs eylemlerinde her yıl olduğu gibi bu yıl da sahip oldukları olanakları; kürsüyü işgal etmek ve emekçilerin zihnini bulandırmak için “zehir saçmak” amacıyla kullandı. Profesyonel firmalara yüklü ödemeler karşılığında yaptırttıkları sınırlı afişleme ve teknik cihazların hazırlatılması dışında fabrikalarda 1 Mayıs eylemlerine işçilerin ve büro emekçilerinin katılması için hiçbir çaba göstermediler. Duyarlı sendika görevlileri, işçi önderleri ve devrimci partiler fabrika içerisinde ve önünde yaptıkları çağrılarıyla 1 Mayıs’a katılım çağrısını üretim alanlarına taşıdılar.
Mart ayı ortalarında başlayan 1 Mayıs hazırlıkları sırasında Bir-Kar’ın içerisinde yer aldığı 1 Mayıs eylem birliği komitesinde; DGB bürokrasisinin, 2020 1 Mayıs’ından çıkardığı derslerle, geçen yıl olduğu gibi 1 Mayıs alanlarının sendika bürokrasisinin dışında kalan devrimci güçler ve işçi önderleri tarafından doldurulmaması için 1 Mayıs çağrıları yapabileceğine’ işaret edilmiş ve son anda ayak oyunlarına başvuracağına da dikkat çekilerek hazırlıklı olmanın önemine vurgu yapmıştı. Fabrikalardan 1 Mayıs’a katılım için çaba göstermeyen sendika bürokratları, 27 Nisan günü bu uyarıyı doğrularcasına, 1 Mayıs toplanma alanı da dahil yürüyüş güzergahını değiştirerek katılımı düşürmeye çalıştılar.
İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü sendika bürokratlarının bütün bu çabalarına rağmen coşkuyla kutlandı. 1 Mayıs yürüyüş ve miting haberine yer veren Stuttgarter Zeitung'un haberi de sendikal bürokrasinin çabalarının boşa düşürüldüğünü gözler önüne serdi. Yürüyüş ve mitinge "Kızıl bayraklar denizinin hakim olduğu" vurgusunun yer aldığı haberde "Çok sayıda sendika alt grubu, Kürtler, Leninistler ve diğer sol görüşlüler tarafından orak-çekiçli bayrakların dalgalandığı" ifadeleri yer aldı.
Bu 1 Mayıs'lardan çıkarılacak dersler doğrultusunda bundan sonrasının görevi, 1 Mayıs’lar da dahil işçi eylemlerini pençesine alıp devrimci enerjisini sıkarak posaya çevirmek isteyen bürokratik aygıtı dağıtarak sendikaları işçi sınıfının ve emekçilerin kurtuluş mücadelesinin araçlarına dönüştürmektir.
BİR-KAR Stuttgart