ABD Temsilciler Meclisi dün Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı’nı (NDAA) kabul etti. Bu ABD emperyalizminin “savunma” adı altında yeni dönemdeki savaş organizasyonlarının bütçesini ifade ediyor. Trump’ın veto edeceğini önden açıkladığı tasarıyı Temsilciler Meclisi 78’e karşı 335 oyla onaylandı. Trump, tasarıda sosyal medya için beklediği düzenleme olmadığı ve George Floyd eylemlerinden sonra gündeme gelen köleci düzeni savunan generallerin isimlerinin ve heykellerinin kışlalardan kaldırılmasını içerdiği için veto edeceğini ilan etmişti. Seçim hezimetine rağmen başkanlık taslamaya devam eden Trump veto etse de bu tasarı ABD’nin önümüzdeki dönem politikasının belirlenmesinde etkili olacak. Tasarı, Senato’dan da benzer bir çoğunlukla geçerse Trump’ın veto edemeyeceği de ifade ediliyor. Çünkü başkanın veto hakkı üçte iki çoğunlukla geçen tasarılarda kullanılamıyor.
Saldırganlık ve savaş için ayrılan 713,4 milyar dolarlık (Türkiye’nin 2019 yılı GSYH’si 754,4 milyar dolar) dev bütçenin 69 milyar doları “Denizaşırı Muhtemel Operasyonlar Fonu”, 8,9 milyar doları ise tasarının yetki alanları dışındaki ‘savunmaya ilişkin harcamalar’ kalemlerine ayrılacak. Denizaşırı muhtemel operasyonlar bütçenin yaklaşık %10’unu kapsıyor ve bu fon ABD’nin Ortadoğu ve diğer bölgelerdeki saldırılar için kullandığı bütçesini tanımlıyor.
Tasarıda “Caydırıcılık İnisiyatifi” adı altında farklı bölgeler için planlamalar da yapıldı. Çin’e karşı Pasifik’te bir inisiyatifin kurulması öngörülürken, ABD’nin bölgedeki askerlerini tahkim etmek, işbirlikçilerine destek vermek üzere Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanlığı’nın bütçesine ek 2,2 milyar dolar ayrıldı. Tasarıda ABD ordusunun Rus ordusuna karşı ilişkilerinde kısıtlamalarının arttırılmasına ilişkin maddeler de var. Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 75 milyonu silah olmak üzere 250 milyon dolarlık “savunma” yardımı yapılması planlandı.
Tasarı, Trump’ın askerlerin yer değiştirmesi veya geri çekilmesi planlarını da bozuyor. Avrupa Caydırıcılık İnisiyatifi için önceki bütçe yasalarında belirlenen 3,7 milyar dolarlık fonun tamamının yeniden sağlanması istendi. “Gerekli şartlar” teyit edilmediği sürece Güney Kore’deki asker sayısının 28 bin 500’ün altına, Almanya’daki asker sayısının ise 34 bin 500’ün altına düşürülmesi yasaklanıyor.
Yasa tasarısında “Avrupa’da artan tehditlerin olduğu bir dönemde Almanya’dan asker çekmenin ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını ve NATO’yu zayıflatacak ciddi bir stratejik hata oluşturacağı” iddia ediliyor.
Rusya ile Çin’i askeri açıdan sıkıştırmak için atılması öngörülen adımlar bölgedeki işbirlikçilere silah yardımının arttırılmasını da içeriyor. Bu ise yeni bir gerilim kaynağı olacaktır. Avrupa ve Güney Kore’deki askerlerin çekilmesi ya da yer değiştirmesine itiraz da esasta Çin ve Rusya’yı ‘tehdit’ olarak gören emperyalist merkezin diğer ülkelere verdiği bir mesajıdır.
“Gayri Nizami savaş” maddesinde müttefikler için destek tanımı çok nettir. Özellikle Suriye’de ve İran’da İsrail’in suikast ve sabotaj saldırılarını sürdürdüğü bir dönemde ABD tasarısına bu tanımın eklenmesi, siyonistlerle birlikte saldırganlığı arttırma niyetini gösteriyor.
Tasarıda Türkiye’ye yaptırımlar da var
Tasarıda Türkiye’ye yönelik yaptırımların planlandığı bir bölüm de bulunuyor. Türk sermaye devletinin Rusya’dan S-400’leri almasının yarattığı rahatsızlık ve Trump eliyle bugüne kadar yumuşatılan konu bu tasarıyla ağırlaşıyor.
ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele Yasası’na (CAATSA) dayanan Temsilciler Meclisi Türkiye’ye yaptırımları onayladı. NDAA’nın yasalaşmasından sonraki 30 gün içinde Türkiye’de S-400 alımına müdahil olanlara CAATSA yaptırımlarının uygulanması kabul edildi. Tasarıda, başkanın CAATSA kapsamında belirtilen 12 maddeden en az 5’ini uygulaması istendi.
Yaptırımların kaldırılması için Türk sermaye devletine şu şartlar koşuldu: “Başkan yaptırım uyguladıktan sonra 1 yıl içinde Kongrenin gerekli komitelerine, Türkiye’nin veya yaptırım uygulanan kişilerin artık S-400’leri veya bunların yerine herhangi bir Rus sistemini uhdesinde bulundurmadığını, Türk topraklarında Rus hükümeti veya şirketleri adına herhangi bir Rusya vatandaşının S-400’leri çalıştırmadığını teyit ettikten sonra; Türkiye’den Türk Hükümetinin veya hükümet adına başka biri tarafın S-400 veya onun yerini alabilecek bir sistemi tekrar edinmek için CAATSA’nın 231’inci bölümünün kapsamına girecek herhangi bir faaliyete girmeyeceğine dair taahhüt aldıktan sonra yaptırımları kaldırabilir.”
Tasarının yasalaşmasından sonraki 15 gün içerisinde, Türk şirketlerinin yerine F-35 için parça üretecek ortakların tespit edilmesi ve gerekli işlemlerin yapılması süreci de başlatılacak. Türk sermaye devletinin parasını ödediği ama alamadığı 6 F-35 savaş uçağınınsa ABD Hava Kuvvetleri envanterine geçirilmesi de tasarıda kabul edildi. S-400’ler bağlamında kabul edilen yaptırımlar, T. Erdoğan’la müritlerini diken üstünde bırakmış görünüyor.