Taşeronun uçağı düşürüldü

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Dış Politika
  • |
  • 23 Haziran 2012
  • 09:25

(23.06.12) – Emperyalistler ve işbirlikçilerinin Suriye'ye müdahale planlarını tartıştığı ve savaş çığırtkanlığını yükselttiği bir dönemde, Türk devletine ait bir savaş uçağının Suriye tarafından düşürüldüğü açıklandı.

Dün akşam saatlerinde uçağın düşürülmesinin hemen ardından 'güvenlik zirvesinde' biraraya gelen Türk devletinin şefleri, net bir tutum açıklamaktan kaçınırken konunun kapatılmadığını vurguladılar.

Suriye devlet yetkilileriyse yaptığı açıklamalarla uçağı düşürdüklerini teyit ettiler. Suriyeli yetkililer uçağın kendi hava sahalarından 1 kilometre içeri girip alçak uçuş yaptığı belirttiler. Lazikiye bölgesine 10 kilometre mesafede deniz üzerinde uçarken uçağın vurulduğu aktarıldı.

Sermaye devletinin sözcülerinin 'temkinli' açıklamalarında savaş uçağının kim tarafından düşürüldüğünden bağımsız olarak orada ne görevle bulunduğu açıklanmıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaptığı açıklamadaysa bu duruma şöyle mazeret üretilmeye çalışıldı: “Uçağı bulmak için arama çalışmaları sürüyor. Savaş uçaklarının sürati nedeniyle sınır ihlalleri zaman zaman olmaktadır. Bu bir kötü niyet değildir.”

Emperyalistlerin Ortadoğu politikaları için aktif taşeronluk rolü üstlenen Türk sermaye devleti emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarında maşalığa soyunuyor.

Suriye Ulusal Konseyi ve Hür Suriye Ordusu'na İstanbul'u merkez olarak kullandırtan, 'Suriye Halkının Dostları' adı altında emperyalistler ve işbirlikçilerinin zirvesine ev sahipliği yapan, Hatay mülteci kampları üzerinden silahlı eylemlere dolaylı destek veren Türk sermaye devleti, son yaşanan olayda da emperyalistlere hizmet için vurucu güç olmaya hazır olduğunu gösterdi.

Emperyalistler de konuya müdahil olmakta gecikmedi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü “Konu henüz NATO'nun gündemine getirilmedi.” diyerek adres olarak NATO'yu gösterdi. Emperyalistlerin, Suriye için NATO üzerinden bir müdahale planı taşıdıkları ilk günden beri ortadayken bu açıklama da, aynı senaryonun devam ettirildiğini gösteriyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ise, “Bu ciddi olayı her iki tarafın da soğukkanlı bir şekilde ele almasını ve diplomatik kanallarla çözmesini umuyorum.” sözleriyle sözde 'barış' mesajları verdi.

Burjuva medya eliyle bilinçli bir bilgi kirliliği yaratılırken diğer yandan Suriye'ye yönelik emperyalist planlara emekçiler ikna edilmek isteniyor. Sermaye hükümeti AKP'nin şefi Erdoğan Suriye ile birlikte arama-kurtarma çalışmaları yürütüldüğünü ifade ederek durumu açıklarken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Üzerinin örtülmesi mümkün değil gereken yapılacaktır. Soruşturmamız kendi sınırlarımızda mı düşürülüp-düşürülmediği şeklinde olacaktır" dedi.

Burjuva basın, olayın yaşandığı saatlerden itibarenözel bir manipülasyon uyguluyor.