Şahane öneri: İstanbul’dan kaçın! - Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 21 Haziran 2012
  • 04:58

Karayolları Genel Müdürü, trafik çilesine çözüm olarak “İstanbul’dan kaçın” diyerek yaramıza parmak bastı. Gidebilen, imkanı olan zaten tatili sektirmiyor sayın müdür! Acaba sorun, şehircilik planlamasında olmasın?

Tam havalar ısındı, okullar kapandı, İstanbul boşalacak ve trafik bir nebze de olsa rahatlayacak derken, ikinci köprüdeki bakım çalışmaları İstanbulluları hayatından bezdirdi.
Elbette köprü bakımdan geçecek, buna kimse itiraz edemez. Kaldı ki her yıl yaz aylarında, trafiğin hafiflemesi fırsat bilinerek yol ve bakım çalışmaları yapılmasına aşikârız. Ancak durumun bu kadar berbat olacağını kimse hesaplayamadı. Sonuç: Kontak kapatanlar, yollara dökülüp yürüyenler, saatlerce gideceği yere varamayanlar. Manen ve madden, müthiş bir israf.
Derken Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan, İstanbulluların tepesini attıran bir açıklama yaptı: “Tatillerini İstanbul dışında geçirme fırsatı olan İstanbullular, İstanbul dışında  geçirirlerse   memnun oluruz.”

İmkanı olan gidiyor zaten
Bu sözler, çaresizliğin ifadesi olarak alay konusu oldu. Tanrı aşkına, hangi aklı başında İstanbullu, yazı şehirde geçirmeyi hayal eder? Yaz sıcağında bu şehirde araba kullanmak, otobüse binmek ister? İmkanı olanlar zaten ilk fırsatta bavulu toplayıp gidiyor! Okullar kapanır kapanmaz ‘önce çocuklar ve kadınlar’ kurtarılıyor, erkekler peşlerinden geliyor.
Çalışan kesimse yıllık izinlerini beklemek zorunda.   Özel sektörde bir, en fazla iki haftaya tekabül  ediyor!
Bir değil, iki değil, tam üç ay sürecek bir trafik keşmekeşine bulunacak çözüm, “Şehri terk edin” olacaksa, bu öneri tüm yıla yayılabilir. Karayolları Genel Müdürü çıtayı yükseltip, yarın “Şehri toptan terk edebilen etsin” diyebilir pekala.  Çözümse, çözüm!
Normal şartlarda İstanbul’da zaten her an, her dakika trafik sorunu var. Hele bir damla yağmur yağsın, şehrin bir ucunda en bir ufak kaza yapılsın veya devlet erkanı geçecek olsun, kilit!

Sorun, şehrin planlamasında
Sakın sorun, sokağa çıkan vatandaşta değil, şehri planlayanlarda olmasın!? Mesela yol bağlantılarındaki iptidailik. Mesela, siteler, apartmanlar, gökdelenler dikip altyapıyı düşünmemezlik. Mesela şehrin göbeğinde inşa edilen AVM’lerdeki artış. Yahut metrobüse ulaşım, vapur seferlerinin kafaya göre değiştirilmesi gibi toplu taşıma araçları organizasyonundaki sakillikler, İstanbul’un trafik sorununu yaratıyor olmasın?
Bir şey değil, 90 günlük köprü çalışmasının sonunda İstanbullular, “Üç değil beş köprü yetmez” kafasına girecek. Sanki köprü yapınca sorun çözülecekmiş gibi! Oysa farkında değil, o güzergahın yapılması, bu şehrin sonu demek.
Demiryolu, denizyolu gibi alternatif, pratik ve daha çevre dostu ulaşım imkanlarını ihmal ettiğiniz sürece bu sıkıntı hep yaşanacak.   Şehirleşmeyi insan için değil,  gayrimenkul piyasasına   göre şekillendirdiğiniz sürece,  kurtuluş yok.
İnsanlara mütemadiyen ev ve araba satmaya çalışırken, başa çıkamaz olduğunuzda “Yazın terk et” veya “Kar yağdı, dışarı çıkma” derseniz kendi politikalarınızı bizzat  yalanlamış olursunuz.

ALTERNATiF ÇÖZÜMLER!

* Çalışan kadınlar işi bıraksın. Kocaları çalışsın, yeter. Bakın nasıl rahatlayacak trafik.
* Her ilçenin şehre çıkış saatleri belirlensin. Kart basarak ilçe sınırları terk edilsin ve kurallara uymayanlar cezalandırılsın.
* Hastalar, İstanbul dışındaki hastanelere sevk edilsin. Ambulanslar trafiği tıkıyor yahu!
* Yaz tatilinde olup sokaklarda başıboş gezenler kamerayla takip edilip kolluk kuvvetlerince evlerine götürülsün.
* Sokağa çıkma yasağı uygulansın, bu iş kökten çözülsün! 

Günün tweet'i
 “Trafikten kurtulmak için İstanbul’u terk edin” diyen sevgili Karayollar Genel Müdürü, manita gelecekse evi de terk edelim istersen!

Milliyet / 21.06.12